İTİRAF 1: CEMAAT YARGININ İÇİNDEYDİ
Açıklamada Gezi Eylemcilerini Hizmete yakın savcı ve hâkimler tutuklamayıp salıvermiştir iddiasına yanıt verilirken, cemaate yakın kişilerin yargıda etkin olduğu, Hizmete yakın olduğu iddia edilen yargı mensuplarının tasfiye edildiği de kamuoyunun bilgisi dahilindedir cümlesiyle itiraf ediliyor.
İTİRAF 2: EMRİ BAŞBAKAN VERDİ, POLİSİN SUÇU YOK
Hizmetle bağlantılı polisler, eylemcilerin çadırlarını yakarak ve Gezi eylemlerine sert müdahale ederek eylemlerin büyümesini sağladı iddiasına yanıt verilirken, polisin içinde cemaatin örgütlü olduğu itiraf ediliyor. Polise emri Başbakanın verdiği iki kere vurgulanıyor. Deniyor ki; Nitekim olayların ilk başladığı andan itibaren bütün müdahale talimatlarının Hükümetten geldiği ve çadırları belediye zabıtasının yaktığı daha sonra ortaya çıkmıştır. Sayın Erdoğan da, Emniyet güçlerine talimatları kendisinin verdiğini ifade etmiş, Emniyet güçlerine destek çıkan açıklamalar yapmış ve onları olaylardaki performanslarından dolayı ödüllendirmiştir.
İTİRAF 3: CEMAATİN EMRİNDEKİ MEDYA ORGANLARI
Cemaat Mısırdaki darbeye karşı çıkmıyor bölümünde, cemaatin medya organlarına ve editoryal kadroya sahip olduğu belirtiliyor. Deniyor ki, Hizmet Hareketine yakın olan medya organlarının hiçbirinin editoryal çizgisinde darbeye sıcak bakan bir üslup olmadığı gibi, bu medya organlarının tüm yayınları net bir şekilde darbe karşıtı olmuştur.
İTİRAF 4: ÖNEMLİ DAVALARDA HÜKÜMETLE İŞBİRLİĞİ YAPILDI
Hizmet 7 Şubatta Başbakanı tutuklayacaktı iddiasına cevap verilirken, Ergenekon, Balyoz gibi davalarda hükümetle işbirliği yapıldığının altı çiziliyor ve şöyle deniyor: Kendisine yakın medya ve sivil toplum örgütleriyle ülkedeki her türlü demokratikleşme çabasını ve derin yapıların ve ilişkilerin ortaya çıkarılmasını destekleyen, Ergenekon soruşturması ve davalarına da bu yüzden destek olan Hizmet Hareketine yakın bazı medya organlarının...
İTİRAF 5: DEVLET İÇİNDE CEMAAT YAPILANMASI VAR
Hizmet, bürokrasi üzerinden vesayet kurmak ve iktidara ortak olmak istiyor iddiasına cevap verilirken de, devlet içindeki bürokratik cemaat yapılanması açıkça itiraf ediliyor. Deniyor ki, ...geçmişten bugüne olageldiği gibi, vesayet oluşturma ve iktidara ortak olma iftiralarıyla, bürokratik katmanlarda belli toplumsal kesimlerin tasfiye edilmesi amacı varsa, bu hukuk ve demokrasinin en temel ilkelerine aykırıdır. Yaygın iddialara göre, insanların Hizmet Hareketine nispet edilerek anayasal bir suç olan fişlenmesi ve sonra da tasfiye edilmesi demokratik değildir.
İTİRAF 6: BİR SAVCI VE 3 POLİSLE ÖRGÜT-ÇETE YAPILIR
İtiraflardan en önemlisi de, üç polis ve bir savcıyla insanların çete yapılabileceğinin altının çizilmesiydi. Fethullah Gülen neden Türkiyeye dönmüyor? ABDde olduğu için ABD etkisinde iddiasının bulunduğu maddeyle ilgili açıklamada, bir Türkiye gerçeği itiraf ediliyor. Deniyor ki; ...iddiaların bazılarını gündeme getiren ve yazan kişilerin Hizmet Hareketine karşı bir savcı 3 polisle hizmeti terör örgütü ve çete kapsamına sokarız, bitiririz gibi karanlık niyetleri ifade ediyor olmaları, buna ilave olarak dershanelerin kapatılma düşüncesini Cemaate had bildirme olarak gündeme getirmeleri ve Hizmete gönül verdiğini düşündükleri kişilerin bürokrasiden tasfiye edildiğini ifade etmeleri ne acıdır ki derin devlet refleksi ve post modern darbe dönemi planlarını hatırlatmaktadır.
Focushaber.com
RTE devletin tüm kurumlarını örümcek ağı gibi sarmış olan bu cemaat adamlarını kullanarak iktidara oturdu. Yargıyı, polisi ve devlet bürokrasisini böyle ele geçirdi. Peki, şimdi bu kavga sonucunda ne olacak? RTE mi gidecek, hırslı bir adam olan RTE cemaati temizlemeye mi kalkacak, yoksa Amerika RTE'yi kullanmaya devam etmeye karar verip bunları barıştıracak mı? Egosu yüksek olan bu Orta Doğulu İslam gülleri bu kayıkçı kavgasını Amerika'yı atlayarak mı yapıyorlar? Eğer öyle değilse, RTE'nin sonu geldi demektir.
Ortada iyice belirginleşen bir "kavga" var. Ama bu kavganın Cemaat-AKP koalisyonunun bozulacağı anlamına da gelmez. Ülke dışından Erdoğan'a yönelik eleştiriler son zamanlarda bir hayli arttı. Ilımlı-Uyumlu İslam projesinin de Ortad-Doğu'da pek de tutmayacağı özellikle Mısır örneğiyle ortaya çıktı. Cemaat sanıyorum "dışarda" gelişen bu sürece uygun pozisyon almayı da ihmal etmiyor. Erdoğan bir şekilde devre dışı kalırsa ortaya çıkacak durumda açığa düşmemesi gerekiyor. Yoksa,
bugünün koşullarında ikisi de birbirine muhtaç.