Seçim hala devam ediyor. Özellikle Ankara'da son an'a kadar kesin sonuçlar belli olmayacak gibi. Sonuçta birtakım itirazlar yapılacağı da açık. Ama şunu söyleyebilmek mümkün: AKP yüzde 45, CHP yüzde 28, BDP-HDP yüzde altı. Peki sosyalistler? Yok! Dersim'de bir iki yeri ittifakla ÖDP ve TKP'nin kazanması da ülke genelinde bana göre çok şey ifade etmiyor. Seçimler üzerine çok şey söylenebilir; Erdoğan'ın tek başına böyle bir oy oranına bütün bu yolsuzluk ve rüşvete rağmen ulaşması ise gerçekten önemli bir sosyolojik olay, ama sosyalistlerin bence düşünmesi gereken konu budur. Sosyalistler neden ortada yok? Lafa gelince mangalda kül bırakmayan bizler, bu tablodan hiç mi rahatsızlık duymuyoruz?
Türkiye'de siyaset uzunca bir zamandır milliyetçilik ve din ekseni üzerinden şekillenmekte ve bu durum giderek kemikleşmektedir. AKP yüzde 40'ın altına düşmüyor, CHP yüzde otuzun üstüne çıkamıyor; BDP-HDP yüzde yediyi geçemiyor. Solcular ve sosyalistler olarak ne yazık ki, bu sıkışmışlığı aşacak bir perspektif ortaya koyamıyoruz. Ya büyük bir çoğunlukla CHP'nin içinde eriyoruz yıllardır ya da kürt ulusalcılığına yedeklenerek bu fotoğrafın bir piyonu haline geliyoruz. Bence bu seçim sonuçları solun önüne yeniden düşünme fırsatı koymalıdır. Sosyalist sol bu sıkışmış siyasetin bir parçası olarak kaldığı sürece bu ülkede sosyalizm, sadece forumlarda gevezelik olarak kalacaktır.
Seçimlerden alınması gereken ders sosyalistler için sandığın bir amaç olmadığıdır.
Solcuların CHP'ye oy verme geleneği bu seçimlerde de devam etti. Bir önceki seçimlerde TKP'nin İstanbul'da aldığı oy 15 binin üzerindeyken bu seçimde Aydemir Güler'in aldığı oy 6500 oldu. İstanbul'un solcuları bu kadar mı?
Yaygara yaparak, palavra atarak, proje üretmeden, sırf saldırı yaparak,...... seçimlerin kazanılamayacağını öğrenmek gerek.
En yaygaracı ve palavracı İP bile gene binde birlerde kaldı. CHP proje üretmek yerine MHP ve Fetullah ile ortaklık yaptı ve gene başaramadı.
Halkı ve sandığı ciddiye alacaksın, muhtarlık dahi olsa kazanıp insanlara hizmetini sunacaksınki bir ileriki seçimde daha fazla güven veresin. Kazanamayınca "sandık zaten cözüm değil" demek sadece bedavacılığın ve basiretsizliğin bir göstergesidir.
Halktan oy alamayan o halka nasıl öncülük yapacak?