Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış
Alıntı Çizelgesi: solcu yazmış
Alıntı Çizelgesi: tekyoldevrim yazmış
Alıntı Çizelgesi: yorum2006 yazmış
Yukarıda zeka yaşı düşük olanların bile anlayacağı gibi yazdım. Tek tek işçiler başkadır, işçi sınıfı başkadır diye.
Komünist partileri de işçi sınıfının en bilinçli kesiminin örgütüdür.
Komünist partiler işçi sınıfının en bilinçli kesimiyse sınıfsız topluma da gerekli yok, işçi sınıfının en bilinçli kesimi işçi sınıfını yönetmeye devam etsin. Bu arada devlette bürokratik bir yapı meydana gelse bile ''o kadar olur'' deyip geçelim. Ne de olsa bilimsel sosyalizmi kitabi biçimde savunmuş oluyoruz!
Sonuçta ne demek istiyorsun? Proletarya devleti olmayacak, devrim olmayacak, kapitalizmde işçi sınıfı kendi kendisini yönetmeyi öğrenecek, sonuçta ne olacak? Kapitalizm altında sosyalizm yaşanacak mı demek istiyorsunuz?
Söylediğim çok açık. Komünist toplumda sınıflar olmayacak ve işçiler kendi kendini yönetecekse, kapitalizm altında işçi sınıfının bilinçlenmesi sağlanacaktır. İşçi sınıfı kendi kaderini eline almadıkça hiç kimse onun adına iktidara el koymaya kalkışmamalı ve kendini sınıfın yerine koymamalıdır. Rusya'da yapılan budur. İşçi sınıfı adına devlete el konulmuş ve ortaya bir başka sömürücü sınıf bürokrasi çıkmıştır. Kalıcılaşan bürokrasi sonunda işçi sınıfını sömürmüştür. Olmaması gerekeni görürsek olması gerekenin ne olduğunu anlayabiliriz.
Yazdıklarınızın Leninizm ile hiçbir ilgisi yok. Sizden ricam "Tek Yol Devrim" nikini kullanmayın. Çünkü söylediklerinizin bu sloganı kullanan grupla hiçbir ilgisi yok. KUlaktan dolma bazı şeyler yazıyorsunuz. Çoğu anti-komünist tezler veya "bürokrasi" gibi zamanında reel sosyalizmi içine sindiremeyen küçük bujuva aydınlarının teorileri. Yani Sovyetler'de bürokrasinin iktidarı vardı, işçi sınıfını sömürüyordu, öyle mi? Nasıl sömürüyordu acaba? Peki, kimdi bu bürokrasi? 1989'dan sonra ne oldu bu bürokrasiye?
İşçi sınıfının bilinçlenmesi konusunda da konuya dışarıdan bakan biri gibi konuşuyorsunuz. Yani siz süpermenler, işçi sınıfına bilinç getireceksiniz. Tüm işçiler bilinçlenecek, sonra da muhtemelen seçim sandığından sosyalizm çıkacak, öyle mi? Bunlar ham hayaldir, realite ile hiçbir ilgisi yoktur.
İşçi sınıfı üretimdeki pozisyonu gereği devrimcidir. Üreten kendisidir. Artı değeri alan ise kapital. Kendisi boğaz tokluğuna çalışıyor, aslan payı kapitaliste gidiyor. İşçilerin çoğu, en bilinçsizi bile, en azından sezgiyle bunu görüyor, anlıyor. Ancak çözümü göremiyor. Bunu anlatmaya gidince de, her türlü metafizik ve anti-komünist şartlanmanın bariyerleri karşınıza çıkıyor. Kimisi ben yolunu bulur kendimi kurtarırım diyor, kimisi kaderimiz bu, herşey Allahtan diyor, kimisi bunu yıkacağız da, yerine ne gelecek, sosyalizm de kötüymüş, bak orada da sömürücü bürokratlar varmış diyor. Yani bilinçlenmenin önünde en büyük engel bu saplantılar, beyin yıkamalar.
Bir de devrim kendiliğinden olmaz. İşçi sınıfı ve emekçilerin partisinin ülkeyi devrime götürecek siyaseti ustalıkla yürütmesi gerekir. Karşı taraf çok örgütlü çünkü, tüm olanaklar ellerinde. Çok sıkı devrimci militanlardan oluşan kadrolara, son derece bilgili ve deneyimli merkez yönetimine gerek var. Böyle bir parti olmadan düzeni değiştirmek hayaldir. Partisiz iktidarı ele geçirmek de hayal, geçirdikten sonra sosyalizmi kurmak da hayal.