Seneye de Taksimdeyiz
Polisin yoğun saldırısına karşı halkın gösterdiği direnişle hafızalarda yer edinen 1 Mayıs eylemlerinin ardından 1 Mayıs Komitesi düzenledikleri basın toplantısıyla bir açıklama yaptı. Komite üyeleri seneye de Taksim için direneceklerini söyledi
DİSK, KESK, TTB ve TMMOB tarafından oluşturulan 1 Mayıs Tertip Komitesi 1 Mayısa ilişkin değerlendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda komite adına konuşan Kani Beko, 1 Mayısın dünyanın dört bir yanında emekçiler tarafından kutlandığını sadece Kamboçya ve Türkiyede polisin halka saldırdığını söyledi. 1 Mayısta Hükümetin keyfi biçimde Taksimi halka yasakladığının altını çizen komite üyeleri keyfi biçimde alınan kararlara karşı ifade ve örgütlenme özgürlüklerinden vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. Komite üyeleri adına konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, görüntülerle ortaya çıkan, önce eylemcilerin yanında duran daha sonra ise polislerle birlikte yürüyen provokatörlerin olduğunu belirterek bu insanların kim olduklarını dile getirdi.
YÜZLERCE KİŞİ YARALANDI
Taksimde yapmak istedikleri kutlamada barbarca bir saldırıya maruz kaldıklarını dile getiren DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Ankara, İzmir ve bazı illerde de 1 Mayıs etkinlikleri polis şiddetine maruz kaldı dedi. 1 Mayısta gözaltına alınanlara işkence yapıldığını belirten Beko, Bu yerlerden biri de Taksim Karakoluydu ve bu da fotoğraflarla belgelendi diye konuştu. Saldırılarda yüzlerce kişinin yaralandığını ifade eden Beko, milletvekillerinin ve basın emekçilerinin de polis şiddetine maruz kaldığını kaydetti. 1 Mayısa katılmayanların dahi iktidarın hukuk dışı yasağının bedelini ödediğini aktaran Beko, çok sayıda çocuk ve yaşlının yoğun gaz kullanımı nedeniyle mağdur olduğunu söyledi.
PROVOKATÖR POLİSLER
Kamu düzeni bahanesiyle bütün kenti felç eden faşist uygulamaların, 15 milyon İstanbulluya işkence çektirdiğini kaydeden Beko sözlerini şöyle sürdürdü: Terör istihbaratı aldık dediler tüm İstanbul, polisin terörünü gördü. Silah istihbaratı aldık dediler tüm İstanbul resmi ama hukuksuz bir şekilde halkına yönelen silahları gördü. Provokatörler araya karışacak dendi; tek tip sırt çantası, mont ve şapka giyen, eylemci görünümlü sivil polislerin Halaskargazi Caddesinde eylemcilerin arasına karıştığı yine fotoğraflarla belgelendi. Cam çerçeve kırılacak dendi, emekçilere kapısını açan halkın, esnafın camlarının polis tarafından kırıldığı görüldü. Bir kenti yönetenlerin, kamu düzeni diyenlerin yapması gereken bu mudur? Düzenini koruduğunuz kamu kimdir? İşçi değilse, kamu çalışanı değilse, öğretmen, hekim değilse, mühendisler değilse, avukatlar değilse, gazeteciler değilse, esnaf değilse, çocuklar-yaşlılar değilse, bu kamu kim? Anlaşılan o ki İstanbul Valisi Mutlu kendini sadece AKP iktidarının ve etrafındaki patronların yolsuzluk ve hırsızlık düzenini korumakla görevli sayıyor.
Birgün
Taksim'i 1 Mayıs Alanı olarak bütün topluma kabul ettirinceye kadar Taksim'de olmalıyız. Taksim yasağı asla kabul edilmemeli.
Sosyalistler Taksim'den vazgeçemez. Seneye de Taksimdeyiz. Taksim alanını AKP'nin kaprislerine yedirmeyeceğiz. AKP sola geri adım attıracağını ve bu konuda başarılı olacağını sanıyor, yanılıyor.