Kesin sonuçlara göre TKP'nin ve ÖDP'nin oyları
Yüksek Seçim Kurulunun 30 Mart 2014 yerel seçimleriyle ilgili olarak açıkladığı ve Resmi Gazetenin son mükerrer sayısında yayımlanan kesin sonuçlara göre, il genel meclisi ve belediye meclisi üyelikleri için yapılan seçimlerde TKP toplam olarak 67.951, ÖDP ise toplam olarak 62.539 oy almış. Biraz daha ayrıntılı bilgiler şu şekilde:
* Seçime katılmasına izin verilmedi
İki partinin 2014 Belediye Seçimlerinde aldığı oy 130 bin civarında. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye'de sosyalist solun toplumsal alanda gücünün bu olduğu söylenebilir mi? Küçük bir kısmı kürt siyasal hareketini yasal alandaki partisine giderken büyük bir kısmı da CHP'ye gidiyor. Çok daha önemlisi, kendisini TKP'li veya ÖDP'li olarak niteleyenler de benzer şekilde davranıyorlar. Bir önceki seçimde iki partinin aldığı oy 150-160 bin iken ve arada geçen onca mücadeleye, sokaktaki onca dinamik güce ve Haziran direnişine rağmen oylar daha da geriye düşüyorsa her şeyden önce bu sorun üzerinde düşünmek gerekmez mi?
Lafa gelince sosyalist pratiğe gelince CHP'li gibi davranan bu kesimi sosyalist partilere yönlendiremedikten sonra solun toparlanması ve kitlesel bir özellik kazanması çok zor. Partilerin bu konu üzerinde kafa yorması ve çareler üretmesi gerekiyor.
Oy sayısını ölçü olarak almak neden? Bu seçim kanunu ile 130 bin değil 530 bin oy alsalar ne olacaktı? Belki 2-3 yerde daha başkanlık AKP'nin olacaktı, hepsi bu. Esas tartışılması gereken konu, vay sosyalistlerin çoğu CHP'ye oy verdi, vermedi konusu değildir. Esas konu kitle tabanını artıracak çalışmalar yapmaktır, bu en başta gelen görev. İkinci ve seçim yönünden önemli görev ise, serbest seçimler olması, seçimlerin özgürce yapılması için mücadele vermektir. Burada serbest seçim derken, başta sosyalistler olmak üzere her görüşün kitlelere ulaşmasında AKP'nin dayattığı engellerin kaldırılmasını da, seçimlerdeki tüm barajların kaldırılması ve verilen oyların hepsinin karşılığını bulmasını da kastediyorum. Kısır çekişmeler yerine, bu konuya ağırlık verilmeli.
Söylediklerime karşı çıkanlar, önce genelde komünistler için seçimin anlamı nedir, ona yanıt versinler. Sonra da son yapılan yerel seçimlerin özelde anlamı neydi, onu yanıtlasınlar.
Komünistler sandıkçı filan değildir. Burjuva demokrasileri de, sandık da, kısıtlı sayıdaki gelişmiş sanayi ülkeleri dışındaki ülkelerde bir anlam ifade etmiyor. Türkiye'de zaten burjuva demokrasisi yok. Faşist veya en azından faşizan bir diktatörlük var. Serbest seçimler de yok. Yani sandıktan sosyalizm çıkacak filan değildir. En azından şimdilik.
Son seçimlerde ise, acil görev İslamofaşizme dur demekti. Bunun için AKP'nin mümkün olduğunca geriletilmesi gerekiyordu. Sol partilere üye olmayan, ama sosyalizme sempati duyan ve sol partilere oy verebilcek bir kısım seçmen CHP'ye oy vermişse ne olmuş? Hem bunların sayısı ne kadar ki?
Siz bunlarla uğraşacağınıza toplumu bilinçlendirmek için uğraşın. CHP'den oy çalmaya değil, çoğu AKP'ye oy veren işçileri, köylüleri nasıl bilinçlendiririz, nasıl onların güven ve sempatisini kazanırız diye bakın. AKP'ye giden oyları alabiliyor musunuz? Bırakın oylarını almayı, somut güncel tartışmalarda olsun, yahu bu konuda sosyalistler haklı dedirtebiliyor musunuz? Sosyalizm için böyle mücadele edilir.
Bakın Soma işçi kasabası. Maden işçileri ve aileleri nüfusun çok büyük bir bölümünü oluşturuyor. Birinci parti AKP. CHP ikinci bile değil, ikinci MHP. TKP ve ÖDP'nin toplam oyuna baktınız mı peki? Ben baktım, söyleyeyim: "Sıfır". Evet, maalesef böyle. Ondan ayaklarınız biraz yere değsin. Ayakları yere basmayanlar sosyalizm mücadelesi filan veremez.
http://secim.haberler.com/2014/SOMA/