İşçi sınıfı, sonuncu kavga
Ölü sayısı 157 olarak açıklandı. Yangın devam ediyormuş. Sayının daha da artmasından korkarım.
Ölü sayısı 200'ü geçti, uzmanlar 300-400 civarında olabileceğini söylüyor. AKP'yi devirmedikçe, bu sistemi değiştirmedikçe bu cinayetler hep yaşanacak.
AKP'nin ne olup ne olmadığı anlatılmalı; sokak sokak, ev ev! Bu partinin Cumhuriyet döneminin en gerici siyasi partisi olduğu, iktidarda kaldığı her gün Türkiye daha da geriye gidecek, işçi katliamları, işçi cinayetleri hız kesmeden süregelecektir. İktidar böyle bir sistemi savunmaktadır. Kapitalizmin en ilkel döneminde rastlanan sömürü sistemini devreye sokmakta, yaşatmaya çalışmaktadır. Türkiye'de özellikle madencilik sektöründeki koşullar 18-19. yüzyıl koşullarıdır. Kapitalizm denilerek geçiştirilemez. Kapitalizmin en vahşi sömürü yöntemi 21.yüzyıl Türkiye'sinde yürürlüğe koyulmuştur. Türkiye kapitalizminin daha fazla sermaye birikimini sağlamanın başka bir yolu olmadığını gerici burjuvazi ve onun iktidarı AKP görmüştür. Uygulanan sistem budur. Özelleştirme, sendikasızlaştırma, örgütsüz bırakma, taşeronlaştırma ve daha fazla kar bu vahşi kapitalizmin ekonomik alandaki işleyiş biçimidir. Bu katliamlar da vahşi kapitalizmin işleyiş biçiminin ''doğal'' sonuçlarından başka bir şey değildir.
Hiç utanmadan bir de Cumhurbaşkanlığı'na soyunmuyorlar mı!
Türkiye'nin üc tarafi deniz, günes desen bati avrupa ülkelerine göre yillik ortalamasi kat kat fazla, rüzgar desen gene yeterince var ama nedense doganin vermis oldugu bu nimetlerden dogru dürüst yararlanmayi bilmiyoruz (istemiyoruz). Gercege bakarsak Türkiye gibi bir ülkenin asla kömüre ihtiyaci yok. Kömür hem doga icin zararli hemde yer yüzüne cikarilmasi bayagi tehlikeli.
Hollanda bile en kuzeyde olmasina ragmen nüfus ortalamasina ve ülke büyüklügüne göre Türkiye'den kat kat daha fazla günes enerjiisnden yararlaniyor. Biz neden hala kömürde direnyioruz acaba?
Türkiye'de insanin degeri bir hic, yani sifir. Son faciada 300'e yakin insan yasamini kaybetti bir o kadari veya daha fazlasida yaralandi. Kader, Allah yazgisi deyip gene ölelerin arkasindan aglayacagiz, sorumlularin üzerine asla gitmeyecegiz, cok yakindada digerleri gibi unutacagiz.
Toplum bilinclenmeli, doganin degerini anlamali ve insan degerinin önemini kavramali. Ancak bilinclenme sayesinde sorumlulari alternatif kaynaklara yönlendirebiliriz.
Almanya hükümeti Fukisima depreminden hemen sonra ülkedeki eski atom reaktörlerini kapatip diger geri kalan tümününde 2020 yilinda salterlerinin kesilecegini, yani tümüyle kapatilacagini kararlastirdi. Bu kararin en etkili etkeni toplumun duyarliligi oldu. Bizim ülkede atom santrallerini vatandas kalkindigimizin simgesi olarak degerlendiriyor ve asla karsi cikmiyor, karsi cikanlarida "vatan hainligiyle" sucluyor. Bu topluma böyle iktidar, bu topluma tabiiki günes, rüzgar ve su enerjisi yerine kömür, yani ölüm, vahset,.....
Olan ölenlere ve geride kalanlara oluyor, ates düstügü yeri yakiyor. Yazik bu insanlara.
Dünyada kömür ve diger ocaklarda yasanan kazalarin ve bu kazalarda ölen ve yaralananlarin listesi.
Almanca bilenler icin güzel bir kaynak.
http://de.wikipedia.org/wiki/Liste_von_Unglücken_im_Bergbau
Linki kopyeleyip bakarsaniz tüm listeyi görüyorsunuz.