15 yaşında, madendeydi...
Soma'daki maden ocağında hayatını kaybedenlerden biri de 15 yaşındaki Kemal Yıldız.
Soma'daki Maden faciasında hayatını kaybeden maden işçilerinin bir bölümünün cenazeleri Kırkağaç'ta bulunan soğuk hava deposuna getirildi.
Burada CNN Türk canlı yayınına katılan ve cenazeleri bekleyen vatandaşlar arasında yer alan bir kişi yeğeni Kemal Yıldız'ın maden ocağında çalıştığını ve 15 yaşında olduğunu söyledi.
İlgili video:
http://haber.sol.org.tr/sonuncu-kavga/15-yasinda-madendeydi-haberi-92378
Sendikasız, hatta sigortasız kaç işçi vardı o maden ocağında? Onları geçtik, kaç çocuk vardı? Alınterinden, kanından beslenebilmek için kaç çocuğu o maden ocağının içine sürüklüyorlardı? Kaç Kemal Yıldızlar bu sömürü ağının kurbanı oldular?
Gerici iktidarın başı, şu anda televizyonda konuşuyor ve hala Kuran-ı Kerim'den bahsedebiliyor! Bu ölümlerin baş sorumlusu olduğunu unutturmaya çalışarak!
15 yaşında madende ne işi vardı? Yanıtı burada...
Soma'da madende 15 yaşında bir çocuğun bulunmasının sorumlusu da AKP ve yönetmelikte yaptığı değişiklikler. Çocuk ve Gençlerin Çalışma Usulleri Yönetmeliği de değiştirilmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ağır ve tehlikeli işlerde çalışma yaşını 16ya indirmişti.
(soL - Haber Merkezi) Eğitim sisteminde yapılan 4+4+4 düzenlemesinin ardından, Çocuk ve Gençlerin Çalışma Usulleri Yönetmeliği de değiştirildi. 25 Ekim 2013 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan düzenlemeyle birlikte, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ağır ve tehlikeli işlerde çalışma yaşını 16ya indirdi. 16 yaşından gün almış çocukların artık ağır işlerde çalıştırılması yasal hale getirildi.
Yasaya göre 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını bitirmemiş işçiler genç işçi sayılırken, 14 yaşını tamamlamış ancak 15 yaşını bitirmemiş işçiler çocuk işçi olarak tanımlanıyor. Yeni düzenlemede yönetmelikte bulunan çocuk ve genç işçilerin çalıştırılamayacakları işler başlıklı liste ise kaldırıldı. Böylelikle çocuk ve genç işçilerin ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını yasaklayan en önemli madde kaldırılmış oldu. Bunun yerine listeye 16 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş genç işçilerin çalıştırılabilecekleri işler listesi eklendi. Bu listede kiremit, tuğla ve ateş tuğlası işleri ile parafin ve plastik imalatı, selüloz üretimi ve benzeri işler var.
Bu düzenleme ile 16 yaşına girmiş çocuklar patronlara ucuz iş gücü olarak sunuluyor. "Yaş kayıtlarına bağlı olarak müsaade edilen işlerden olsa dahi güvenlik açısından riskli, sağlığa zararlı ve meslek hastalığına yol açacak işlerde 18 yaşından küçükler çalıştırılmamalı diyor.
Bununla birlikte, iş yasasının 72. maddesinde, "Maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında çalışılacak işlerde on sekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır" deniyor. Yasaların yönetmeliklerden üstün olması nedeniyle, Soma'daki faciada yaşamını yitiren 15 yaşındaki çocuk, "mevzuata aykırı" bir şekilde ölüme yollandı.
Sol
Somanın altı Hades...
Nurettin Abacıoğlu
Acının tadı mı?
Yoksa kanayan...
Bir yumruk gelir, taş olur takılır boğaza...
Göğsün, son bir inip kalkmalarda...
Oysa artık,
İşte bitmiştir soluk...
Yutkunsan, yutkunamazsın; kör düğümlere takılmalarda...
Yazılabilseydi,
Acı olmazdı...
Yazılamadığından acıtıyor duyarken...
Sonra bu da gelir geçer...
Hafifler derler; hatta kuş olur...
İçin buruşur; özünden akar sıcak, kendi serinliğine...
Sonra belki birgün gülümsersin acının hüznüne...
Oysa şimdi ne taze...
Yakıcı bir ateşlerde kavruluyoruz...
Yananlar karbon siyaha bittiler...
Oysa içimiz hava soludukça
Daha da bir bir tutuşuyoruz...
Sayfa beyaz,
Klavye donmuş...
İçim kaskatı...
Hangi birinin neyine ne söylesem...
Ne yazsam...
Bir buz ateşinde kavruluyorum...
Üşüyorum...
Somanın altı Hades...
Kazmayı kaldırmıştım da kardeş,
Bir yalaz sıcak çarptı ensemden bir aşağı, bir yukarı...
Bir yalaz sıcak...
Bir alev topu...
Kazmayı kaldırmıştım da kardeş,
Cevher damarına vurmazdan önce
Kara elmas erimiş...
Dibime düştü...
Ben kömüre dönmeden önce
Oysa kaç vardiya çanı, ben hep beklerim...
Kaç abataj sonudur; hayat diye saydığım...
Hergün çıkmak için tünelden
Soluğumu tutup,
Hergün galeriye gömülmek...
Soluğumu tutarak...
Rüzgar gibiydi ateşten sıcak...
Üşüyorum; üşüyorum...
Birden
Bir yalaz sıcak...
Üşüdüydüm bir ömür...
Bu son oldu
Üşürken birden eridim; sonra yok oldum...
Fıtratıymış bu mesleğin...
Yani bunlar olağanmış...
Literatürde işkazası diye birşey varmış...
Kim söyler ki bunu böyle...
İpe gelse, sapı bulunmaz..
Yoksa, böyle mi buyurdu Zerdüşt...
Yoksa Zerdüştün, karşısına dikildiği tiranlar...
Bir avuç kömür...
Dökmek için avucuna...
Bir mangal yürek koydum...
Hayat uğruna...
Yoksulun sıcak umudu bu...
Rüşvet diye çuvala koyup,
Kamyon kamyon...
Mahalle mahalle
Beni dağıttılar sandıkta oy diye...
Kaç vardiya soluksuz,
Kaç vardiya sessiz ve kapkara
Bir kömür isiyle ak ve vakur...
Üşüyorum...
Somanın altı Hades...
Kazmayı kaldırmıştım da kardeş,
Bir yalaz sıcak çarptı ensemden bir aşağı, bir yukarı...
Ürperdiydim...
Dişlerim takır takır...
Sesim bile çıkamadı
Dibime düştüm...
Üşüyorum...
Somanın altı Hades...
Kazmayı kaldırmıştım da kardeş,
Anam, eşim ve beşikteki oğlan bebişim
Anladım ki abataj yok bu sefer...
Tünelin ucu karanlık...
Galeriyi tutan direğe, başladım vurmaya...
Belki yıkılsında, alevin yalazı ulaşamasın bu yana...
Oysa Memedle konuşmuktuk, sözleşmiştik son molada
Hafta sonu belki Kırkağaç ovasında bir mangal hayaliyle...
Oysa şu taktiri ilahiye bak ki, daha onca borç, taksit varken...
Nedendir bu, nasıl bir taksirat...
Şimdi ne ederler ben böyle giderken...
Tamam da kaderde bir kez yanmak var ama,
Her gün nasıl ve neyi neyle söndürecek bizimkiler...
Neyle ne doyunup, ne giyinecekler...
Üşüyorum...
Somanın altı Hades...
De ki kaç defa yakar bir adamı bu ateş...
Oysa evdeki çorba bir daha kaynamazsa...
Bir de oğlanı bir daha görememek var ya...
İşte bu koyuyor adama...
Yoksa biz hep tevekküldük; ne istedik; ne çalana, çırpana kafa kaldırdık...
İtikattan vazgeçmeden, iş bulduk ya, verene şükretmeden
Oysa günümüz geçmezdi...
Anlaşılan bilmede, öğrenmede hayli geç kaldık...
Bari hepten kül olmadan...
Bir kefen ve taş nasip olurmu ki...
Zahir can derdidir de...
Meğer ki kaza değilmiş bu başa gelen...
Celeplik koyunlar gibi hergün sürüldük bu tünele...
Üşüyorum...
Somanın altı Hades...
Bilseydim...
Doğrulmayı becerememek...
Kafayı kaldırmamakmış abes...
Üşüyorum...
Üşüyor...
Üşü...
15 yaşındaki çocukları bile madenlere sokan bir zihniyet elbette ''ahlaksız'' da diyebilecek, elbette ''yumruk şov'' yapacaktır.
Vicdan meselesi!
Hiç kuşkunuz olmasın bu adamlar, bu olaylardan, bu ölümlerden de bir mağduriyet yaratacaklardır.
Ufak ufak da seslendirmeye başladılar: ''Sabotaj var'' diyorlar!
Yarın işin içine paraleli, maraleli katarlar, Cumhurbaşkanlığı seçimine de böyle girerler.
15 yaşındaki bir çocuğun madende hayatını kaybetmesi, bu ulvi amacın önünde lafı mı olur!
15 yaşındaki bir çocuğun madende çalıştırılması söz konusu dahi olamaz. Bu yasal olarak suçtur.
Bildiğim kadarıyla burası sendikalı bir iş yeri. Şayet sendika 15 yaşındaki çocuğun çalıştırılmasına izin veriyorsa aklıma hemen şu gelir sendika da bu çocuğun sırtından rant sağlıyor. Hem çocuğun yaşı 15 değil 19 yaşında olduğu yönünde. Hangisi doğru?