Yeni katliam projesi yolda : Kanal İstanbul
3. Köprü ve 3. Havalimanı ile İstanbulun akciğerleri kuzey ormanlarına yapılan saldırılar devam ederken yandaş medyadan yeni bir müjde geldi. Erdoğanın çılgın projesi Kanal İstanbulun, Haziran ayı içerisinde açıklanması bekleniyor
AKP kuzey ormanlarını yağmalamaya devam ediyor. Sabah gazetesinin haberine göre 3. Köprü ve 3. Havalimanının ardından Kanal İstanbulun yerinin de Haziran ayında açıklanması bekleniyor. Profesör Cemal Saydamın Kanal İstanbul, İstanbulun sonu olur dediği projenin altyapı çalışmalarının tamamlanıp Başbakan Erdoğana sunulduğu belirtilen haberde kanalın tam yeri de verilmiş.
44 kilometre uzunluğunda ve 200 metre genişliğindeki kanalın kesin güzergahı Yeniköy Sazlıdere Barajı Arnavutköy -Başakşehir Küçükçekmece Gölü olacak. Boğaz güzergahındaki deniz trafiğini rahatlatacağı söylenerek meşrulaştırmaya çalışılan Kanal İstanbul Projesinin asıl hedefinin kent ve doğa kırımıyla ranta dayalı ekonomik büyüme olan projenin asıl amaçlarından biri kuzey ormanlarına Yeni İstanbulu inşa etmek. Kanal İstanbul projesi ile eş zamanlı ilerleyecek çok sayıda yeni yerleşim birimi projesinin hazırlandığı projenin bahanesi hazır deprem riski taşıyan bölgelerdeki nüfusu kaydırmak için Arnavutköyün merkez olduğu yeni bir kent. Ticaret alanları, turizm merkezleri ve rezerv alanlarını da içeren Kanal İstanbulun kuzey ve güney ucunda birer lüks marina kurulması da planlanıyor.
Kanal aksında bulunan ormanlık ve diğer arazilerin büyük bölümünün hazineye ait olması istimlak maliyetinin de düşük olacağı Kanal İstanbul planını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü hazırlıyor.
Sendika.Org, Kuzeyormanlari.org
Prof.Dr. Cemal Saydam Çapul Tvdeydi: Kanal İstanbul ile İstanbul biter, Marmara biter
Tayyip Erdoğanın yerel seçim öncesi bir kez daha dillendirdiği Kanal İstanbulu, Türkiyenin en önemli deniz bilimcilerinden Prof.Dr. Cemal Saydam değerlendirdi. Saydam Kanal İstanbul, İstanbulun da Marmaranın da sonu olur. Bu proje rafa kalkmamalı, tamamen unutulmalı dedi
Tayyip Erdoğanın 2011 genel seçimleri öncesi açıkladığı çılgın projelerin başını çeken, İstanbulun kuzeyinde boğaza alternatif olma iddiasıyla yapımı planlanan Kanal İstanbul, yerel seçim öncesi bir kez daha Erdoğanın dilinde. Erdoğan, Kanal İstanbulu hayata geçireceklerini yinelerken, bu projeyi engellemeye çalışanlar olduğu savını da tekrar dillendirdi.
Kanal İstanbul projesiyle ilgili mühendisler, mimarlar, şehir plancıları projenin rant boyutuna ilişkin çok sayıda değerlendirme ve eleştiri yaparken, Çapul Tv de projeyi Türkiyenin sayılı deniz bilimcilerinden Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği öğretim üyesi Prof.Dr. Cemal Saydam ile değerlendirdi.
Rafa kalkması değil, unutulması gerekiyor
Kanal İstanbulun rafa kalkması değil, tamamen unutulması gerekiyor diyen Saydam, bu düşüncesinin sebebini deniz biliminin temel tartışmalarından alarak Kanal İstanbula uzanan bir sunum eşliğinde çapulcularla paylaştı.
Saydam, Kanal İstanbulun boğazdaki tüm doğal düzeni yerle bir olmasından canlıların dengesinde oluşacak bozulmalara, oluşacak ada parçasının su ihtiyacından kanalizasyon sistemine, üç deniz arasındaki ilişkinin sarsılmasından projenin Karadenize kıyısı olan ülkelerle uluslararası sorunlar doğuracak olmasına kadar bir dizi konuya parmak bastı.
Sendika.Org/ Ankara
Kanal İstanbul iklimi bile değiştirecek
İstanbulun kuzeyinde yapılması planlanan Kanal İstanbul projesini değerlendirmek için Bilgi Üniversitesinde bir panel düzenlendi. Akademisyenler, projenin toplumsal yapı ve doğa açısından sonuçlarını konuştu
Radikalden Serkan Ocakın haberine göre, İstanbul Boğazına alternatif olarak yapılması planlanan Kanal İstanbul için ODTÜ Deniz Bilimleri öğretim üyesi Prof. Emin Özsoy, Yapılırsa bölgenin iklimi dahi değişecek dedi.
Çılgın Proje olarak da adlandırılan Kanal İstanbul projesi İstanbul Bilgi Üniversitesinde akademisyenler tarafından düzenlenen bir panelde değerlendirildi. Projenin hukuki, kentsel ve ekolojik yönleriyle tartışıldığı panele 8 akademisyen katıldı. Konuşmacıların ortak söylemi tüm ekosistemi ilgilendirecek proje hakkında resmi olarak en ufak bir bilgi olmadığını belirtti.
Panelin yöneticisi Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Turgut Tarhanlı, Kanal İstanbul da dahil olmak üzere son dönemde 21 mega projeden söz edildiğini, bunun için 138 milyar dolarlık bir bütçeye ihtiyaç olduğunu söyleyerek Kanal İstanbul için de 10 milyar dolarlık bir bütçenin kullanılacağını belirtti.
Kanal İstanbulla ilgili resmi bir bilgi alamadıklarını aktaran Prof. Tarhanlı, ellerindeki tek bilginin basına yansıyanlar olduğunun altını çizdi.
Çatlak ve felaket bir proje
ODTÜ Deniz Bilimlerinden Oşinograf Prof. Dr. Emin Özsoy Kanal İstanbulun insan eliyle yaratılmış bir felaket olacağını söyledi. İstanbulda tek yeşil alanın kuzeyde olduğunu ve Kanal İstanbul ve mega projelerle tehdit altında olduğunu söyleyen Özsoy, Bir arkadaşım uzaydan bir çatlak gibi görünecek diyor Evet bence de çatlak bir proje dedi.
İTÜ Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür ise Kanal İstanbulu deprem riski açısından değerlendirdi. Projenin büyük bir doğa tahribatına yol açacağını anlatan Görür, şunları anlattı:
Tüm bunlara rağmen evet yapılabilir. Ancak ne için? Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmiyor. İnanılmaz bir kazı, dolgu, gürültü, kirlilik olacak. Doğu Trakyanın neredeyse tüm drenaj sistemi etkilenecek. Yeraltı suları etkilenecek. Kanal İstanbul demek daha fazla yapı daha fazla göç demek. Olası deprem riski açısından da daha fazla kayıp demek.
WWF Türkiye den Doğa Koruma Uzmanı Dr. Sedat Kalem ise Kanal İstanbulun geçeceği planlanan tahmini güzergâhtaki flora ve faunayı anlatarak projenin yapacağı tahribatı anlattı. Projenin yalnız kanal olarak düşünülmemesi, 3. havalimanı ve 3. köprü ile birlikte kuzey otoyolu projesiyle birlikte düşünülmesi gerektiğini anlatan Dr. Kalem, İstanbulun Avrupa Yakasındaki kuzey ormanlarının yok olacağını söyledi.
Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Fikret Adaman, Mimar Sinan Mimarlık Fakültesi, Şehir Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hürriyet Öğdül, Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Dr. Nilüfer Oral ve Yrd. Doç. Dr. Dolunay Özbek de projeyi ekonomi , çevre hukuku ve uluslararası hukuku açısından değerlendirdi.
İstanbul'un ve Marmara Denizi'nin sözü olur mu, böylesine bir rant kapısı önünde. Kimbilir kimlere ne karlar sağlama peşinde bunlar.