İki Haziran
Metin Çulhaoğlu
İki derken kastedilen, Haziran 2013ün ikili yanı ya da orası öyle ama bir de şurası var gibisinden şeyler değildir.
Gerçekten iki Haziran vardır: Biri, malum, Haziran 2013, diğeri de 15-16 Haziran (1970).
1970tekininin sonuçlarını şöyle bir hatırlayalım: Solda işçi sınıfı var mı yok mu tartışmalarını bıçak gibi kesmiştir. İstanbuldaki yüz bin kadar işçinin feodal mütegallibeye ya da sadece komprador burjuvaziye karşı sokaklara döküldüğünü iddia eden çıkmamıştır. Zaten 15-16 Haziranın daha yılı dolmadan gelen 12 Mart rejiminin getirdiği kimi düzenlemeler, bu ülkenin ana akım siyasetinde kapitalizmin ve basbayağı büyük burjuvazinin sözünün geçtiğini cümle âleme göstermiştir.
Neticede, 15-16 Haziran Türkiye solundaki belirli bir tartışmayı noktalamış, bu anlamda solun bir dönemini kapatmıştır.
Türkiye solunun kentlileşmesindeki en önemli merhalelerden biridir.
Acılarla, kayıplarla dolu bir iki yılın ardından Türkiyede sol, 12 Eylül 1980e kadar kendi asıl dinamiğini burada bulmuştur.
* * *
Haziran 2013 de bu ülkede bir dönemi kapatmıştır.
Kapanan, hemen herkese Kürt coğrafyası dışında ülkede yaprak kımıldamıyor dedirten, otuz küsur yıllık 12 Eylül dönemidir.
Kapanan, bir suskunluk, teslimiyet ve kabuğuna çekilip orada kalma dönemidir.
Demek ki, her iki Haziranın da başat özelliği, farklılaşan kimi yönleri olmakla birlikte, dönem kapatmasıdır.
İyi de, kapanan dönemler neye açılmıştır? Kapananı anladık da açılan nedir?
Bu sorunun yanıtını, geriye dönük olarak birinci Haziran, yani 15-16 Haziran için verebiliriz.
Kısaca verdik de.
Haziran 2013e gelince; neyi kapattığı bellidir de neyi açtığı konusu tartışmalıdır ve bu da doğal sayılmalıdır.
Çünkü önemli tarihsel olgular söz konusu olduğunda neyin açıldığı, neyin kapandığına göre her zaman daha tartışmalıdır. Ortada, henüz adaptasyon sancıları çeken, açılan yeni dönemin özgül süreçlerine müdahil olmanın yollarını arayan ve elbette bu doğrultuda eyleme, pratiğe yönelen çok sayıda özne vardır.
Açılan dönemin henüz adı yoktur; bu adı, özneler arasında kim öne çıkarsa, kim yeni dönemin belirsizliklerin az çok netleştirirse o koyacaktır.
15-16 Haziranla açılan dönemin adını, 12 Eylül 1980e kadar, işçi sınıfı koymuştu.
Ya Haziran 2013le açılan dönemin adı?
Dedik ya; henüz konmamıştır.
Ama başka hareketliliklerin, çabaların ve oluşumların yanında devreye bir de işçi sınıfı girerse, bu dönemin adı hakkında şimdiden gerçekçi bir tahminde bulunabiliriz:
Türkiyenin sosyalizme açılan dönemi