Sn.Alişan;
Bu cümleleri sana zorla mı kurduruyorlar? Şu basit konuyu bile anlayabilmek inan bu kadar zor değil. Ama öylesine CHP ve sol düşmanlığı ile dolusun ki, verdiğin cevaplar konuyu anlayabilmeni zorlaştırıyor ve basit bir mantık bile yürütmekte yetersiz kalıyorsun.
Partiler cumhurbaşkanlığı seçiminde ister ortak adayla gitsinler, ister her parti kendi adayını göstersin ilk turda başkan olmaya yakın aday Erdoğan'dır. Erdoğan ilk turda seçilirse, zaten bu konuşmaların bir anlamı yok. Seçilemez ve ikinci tur gerçekleşirse ikinci turda ya Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilecek, ya da muhalefetin en fazla oy alan adayı. Erdoğan'ın karşısındaki aday da büyük bir ihtimaller ya birinci turdaki ortak aday ya da ortak aday olmazsa büyük bir olasılıkla CHP'nin adayı.
Düşünceni buraya yöneltmelisin. Cevap vereceksen, cevabın bu durumla ilgili olmalı. Sen o kadar CHP ve sol düşmanlığı içindesin ki, buraları hiç düşünmeden hemen CHP ve MHP diye başlıyor ve ortadaki somut gerçeği kaçırıyorsun.
İkinci tura CHP'nin adayı ve Erdoğan kalırsa, daha düne kadar Erdoğan için söylemediğini bırakmayanların, Erdoğan'ı rahatlatacak ve ona Cumhurbaşkanlığı yolunu açacak bir duruş sergileyeceği aklına yatıyor mu?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendimize sormamız gereken soru, Erdoğan Cumhurbaşkanı olsun mu olmasın mı? Buna evet diyebilecek bir solcu olamaz. Hayır demek için de solcu olmak gerekmez. Seküler ve laik bir yaşamı savunan biri seçimde oyunu Erdoğan karşıtına verir. ÖDP ve diğer sosyalist partilerin tavrı bundan farklı olmayacaktır. CHP ve sol düşmanlığını içinden atabilir, seküler ve laik bir yaşamın bir toplum için gerekliliğini kavrayabilirseniz şu yukarda yazmaya çalıştıklarının ne kadar yanlış ve tutarlı bir mantıktan yoksun olduğunu anlayabilirsiniz. Ama işte, bir türlü olmuyor. Olmuyor, çünkü kin ve nefret söylemiyle siyaset yapılamaz.
( Belki anlaşılmaz diye şu yazdıklarımı daha da somutlaştırıyorum. İkinci turda Erdoğan ile muhalefetin bir X adayı karşı karşıya geldiğinde, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasını istemeyenler, böyle bir durumun ülkede bugünkünden daha büyük sancılara yol açacağını söyleyenler, tartışmasız muhalefetin adayına oy vereceklerdir, vermelidir. Yok eğer muhalefetin ( CHP'nin veya MHP'nin adayının cumhurbaşkanı olmasını istemeyenler o zaman ya Erdoğan'a oy verecekler, ya sandığa gitmeyerek her iki adayı da kendilerince boykot edeceklerdir. Ama bu sandığa gitmeme veya boykot durumunun Erdoğan'ın işine yarayacağı düşünüldüğünden dolaylı yoldan AKP'cilik yapılmış, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı desteklenmiş demektir. Gizli AKP'cilik denilen şey de budur.)
Alişan gerçekten anlamıyor musun, yoksa adını vermeden Erdoğan'ı mı destekliyorsun? Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasına karşı mısın, değil misin? Önce buna cevap ver. Konuyu neden dolandırıyorsun? CHP karşıtlığı, hatta MHP karşıtlığı bu aşamada Erdoğan'ı cumhurbaşkanı yapar. Bunu mu istiyorsun? Yazdıklarından çıkan sonuç bu ama, açıkça söyleyemiyorsun? Verdiğin izlenim bu, ama bence izlenimin dışında gerçek de bu.
Kılıçdaroğlu HDP ile görüştü
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün yaptığı ÖDP ziyaretinin ardından bugün de beraberindeki heyetle HDP ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Meclis'te yapılan görüşmede Kılıçdaroğlu'nu, HDP Grubu odasına girerken Eşbaşkanlar Ertuğrul Kürkçü ile Sebahat Tuncel Karşıladı. Görüşmede, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da hazır bulundu.
30 dakika süren görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu ve Kürkçü, kameralar karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. HDP Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü, "Bizler BDP ile birlikte önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunda kendimizin adayı ile yarışacağımızı, ancak CHPnin de bizim zihniyetimize yakın bir aday, bizimle aynı değerleri paylaşan bir aday göstermesi halinde ikinci turda seçeneksiz olmayabileceğimiz karşılıklı konuştuk. Yararlı olduğunu düşünüyoruz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise ziyaretle ilgili, "HPD ile sayın başkanlarla güzel bir görüşme yaptık. HDP kendi adayını göstereceğini ifade etti. Sonuçta Türkiyenin demokratikmeşmesi, demokrasinin gelişmesi, kadın-erkek eşitliği, yaşanan sorunlara karşı daha duyarlı olan bir Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi konusunda bizde üstümüze düşeni yapacağız" ifadelerini kullandı.
Editör : Rabia Yılmaz
Birgün
"Demekki TKP için "devletin komunist, soyalist partisi" denilmesi aslında yanlışta değilmiş. İsminiz sosyalist ve komunist ama gerçek siyasetiniz devlet için, sistemin devamı için,......" (A.)
Yazılanlardan çıkarabildiğin sonuç bu mu?!
CHP'nin Cumhurbaşkanlığı için faşist bir aday çıkarma ihtimalini ileri sürmek mevcuttaki dinci faşizmi örtme çabasıdır. Bu tavır forumlarda gördüğümüz üzere kürt sempatizanlarda fazlasıyla var. Bu arkadaşlar AKP'yi CHP'den daha fazla kendilerine yakın hissediyorlar. CHP'yi faşist, AKP'yi demokrat ve kürt dostu görüyorlar. Alişan'da da bu tavır var. Bu kişiler AKP ve Erdoğan'ın adını zikretmeden AKP'cilik yapıyorlar. Alişan'ın bu yorumlarının nedeni bu. Gönlünden CHP'nin adayı değil, Erdoğan geçiyor. Açık açık da savunamıyor bunu.