Dışişleri Bakanlığı'ndan Irak uyarısı
Dışişleri Bakanlığı, Irakta bulunan veya Iraka seyahat etmeyi öngören Türk vatandaşlarına yönelik seyahat ve güvenlik uyarısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, Irak'a seyahat edecek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına güvenlik uyarısında bulundu. Bakanlık açıklaması şöyle:
"Daha önce Bakanlığımız ve Iraktaki Temsilciliklerimizce yapılan güvenlik ve seyahat uyarılarında da belirtildiği gibi, Irak genel olarak güvenlik açısından riskli bir ülke olarak görülmekte, ancak ülkedeki güvenlik durumu bölgesel farklılıklar arzedebilmektedir. Son günlerde özellikle Musul başta olmak üzere, Irakta yaşanan olağanüstü gelişmeler ve çatışmalar dikkate alınarak, yeni ve daha kapsamlı bir güvenlik uyarısı yapılması gereği duyulmuştur. İlk aşamada, çatışma ve istikrarsızlığın en yoğun yaşandığı Musul, Kerkük, Selahattin, Diyala, Anbar ve Bağdatta bulunan vatandaşlarımızın can güvenlikleri bakımından her koşulda müteyakkız bulunarak, mümkün olan en kısa sürede bu vilayetlerden ayrılmaları ve bu vilayetlere seyahat etmekten kaçınmaları kuvvetle tavsiye edilmektedir.
Mevcut koşullarda vatandaşlarımızın Irakın bu vilayetlerinden ayrılmalarına ilişkin planlamayı yaparken, güvenlik durumunun daha da bozulması ihtimalini dikkate alarak en ihtiyatlı ve emniyetli hareket tarzını benimsemeleri önerilmektedir.Bu itibarla, önümüzdeki günlerde güvenlik konusunda başka vilayetlerde meydana gelebilecek gelişmelere göre Iraka ilişkin bu seyahat ve güvenlik duyurumuzun kapsamında gerekli değişikliklere gidilebilecek olup, kamuoyumuz güncel gelişmeler hakkında bilgilendirilecektir.
Vatandaşlarımızın, Bakanlığımız, Bağdat Büyükelçiliğimiz, Basra ve Erbil Başkonsolosluklarımızca görev bölgeleri koşullarına göre farklılık arzedebilecek güvenlik durumu hakkında yapacakları uyarı ve duyuruları takip etmelerinde fayda görülmektedir. Ayrıca olağan dışı hallerde aşağıda irtibat bilgileri sunulan haftanın yedi günü 24 saat hizmet veren Bakanlığımız Konsolosluk Çağrı Merkezine veya Bakanlığımızda kurulan Kriz Merkezine başvurulması mümkündür."
sol haber
Ortadoğu'nun lideriydi, dünya lideri olacaktı, sınır ülkeleriyle sıfır riskimiz vardı ve gelinen sonuç: ortadoğu bataklığı.
Sünni fanatizmi yapan Tayyip ile dünyadan habersiz yeni Osmanlıcı Davutoğlu, Amerika'yı bile sollayarak Orta Doğu'nun etnik savaş ve mezhep savaşı bataklığına ülkeyi soktular. Bunlar da entrikacı ama, Orta Doğu'da dönen entrikaları kafaları almaz. Seçimlerden önce medyaya sızan tapede, bunların has "Orta doğu" uzmanı MİT müsteşarı Hakan Fidan, adamlarıma Suriye'den Türkiye'ye iki roket attırırım, bahane eder Suriye'ye gireriz diyordu. Davutoğlu ile dışişleri müsteşarı ve de genelkurmay 2. başkanı da dinliyordu bu zırvayı. Adamlar konsolosunu, konsolos görevlilerinin 3 yaşında çocuğunu, toplam 80 kişiyi rehin almış. Dışişleri müsteşarı rehine alma gibi bir durum yok diyor. Ne oldu? Papuç pahalı geldi herhalde. Hakan Fidan efendi Türkiye topraklarını adamlarına bombalatıp savaşa sokma planları yapacağı yerde, istihbarat toplasaydı ve Musul'un işgal edilceğini öğrenip oradaki yurttaşları geri çekseydi daha iyi olmaz mıydı? Şimdi boş bildiriler yayınlıyorlar. Ülkeyi bu duruma soktular.
İki hafta içinde Şam'da cuma namazı kılacaklarını düşünüyorlardı. Onlara göre Suriye'yi sünni islam mücahitleri yönetseydi ortalık bayram yeri olacaktı. Şimdi ortadoğu'nun mezarlığa dönüşmesi karşısında ne yapacağını bilemez hale geldiler. Hatalarının farkında olduklarını sanmıyorum. Öyle olsa sınır güvenliği konusunda önlem alırlardı. Onu da yapmıyorlar. Sadece AKP mi? Ortadoğu'da diktatörleri devirip, demokrasiyi yeşerteceklerini iddia edenlerin de ve emperyalist siyasetlerin peşine takılanların hiç mi suçu yok? Tarih bunlar hiç affetmeyecek.