komünizmde çalışma zorunlu olmayacak deniliyor. zorunlu olmayan bir iş yaşamı olursa insanlar neden çalışsın. o zaman kim üretecek, dünyada milyarlarca insan var, bu insanların ihtiyaçlarının karşılanması nasıl mümkün olacak? aklıma bir örnek geliyor, bir yerden bir yere uçakla gitmek zorundasınız ama uçağın pilotu çalışmak zorunda değil. bir kargaşa olmaz mı.
Nereden buluyorsun böyle soruları Benim cevabım bu sorunun yarının sorusu olduğudur. Bugünden bilebilmek mümkün değildir.
açıklamalar için teşekkür ederim.
komünizmde çalışma mecburî olmaktan çıkacak ve gönüllülük temelinde yapılan bir iş olacak. çalışmak bir ihtiyaç olacağı için, yüksek bilinçli bir toplumda insanlar gönüllü olarak çalışacak. marksizmin geleceğe dair öngörüsünde söylediği bu.
tabii çalışmak deyince bugünki gibi çalışmak akla gelmesin. günde belki iki saat çalışma süresi olacak. bu da katlanması zor bir iş olmasa gerek.
marks'ın şu sözleri bilinir: sabah balığa çıkan, öğlen şiir yazıp felsefe düşünen, sonra biraz çalışan bir insan tasavvur eder marks. tam olarak böyle değil belki; aklımda kaldığı kadarını yazdım.
yani belli bir işi, mesleği, uğraşı olmayan, her işi, her uğraşı yapabilecek bir kişi tasavvur ediliyor. bu ne kadar gerçekçi sorusu ortaya çıkıyor.
geleceğin sınıfsız toplumu bugünden hayal edilirken iki eğilim ortaya çıkıyor. biri doğaya dönük, ilkel ve saf bir toplumsal hayat. teknolojiye boşvermiş, doğayı kirletmeyen, yok etmeyen, bisikletle gidilen basit kır hayatı. bunu bütün dünyaya uyarlıyorlar.
böyle bir toplumda çalışmamak, tembellik etmek daha bir mümkün. ama tüm dünyayı bir kır toplumu olarak yeniden organize etmek saçma geliyor. üstelik teknolojiden geri dönüş demek, birbirinden kopuk topluluklar, kötü sağlık hizmetleri, erken ölümler, kaotik bir düzen vb anlamına da gelecek muhtemelen.
ikinci eğilim, tersine, teknolojinin çok geliştiği ve üretimi büyük ölçüde robotlara yaptıran, insanları o robotları yöneten güç olarak düşünen, çalışma sorununu böyle çözen bir anlayış.
teknoloji buna izin verebilir ve böyle bir düzen çok ilerde kurulabilir. ancak bu hayalin amerikan bilim kurgularından ayrılıp komünizan ütopya şeklinde tasalanması demek, sadece robotları yönetmek ve kalan zamanı dilediğin işte eğlenerek veya tembellik ederek geçirmek demek değil; aynı zamanda kimsenin kimseye değişmez bir yönetici, amir, hakim, otorite vb olmaması da demek. yani değiştirilebilir yöneticiler; dün sen yönetiyordun, bugün ben, yarın o...
kolluk güçleri, mahalleden seçilmiş gönüllüler. her zaman geri alınabilir. sabit bir resmîyet yok. kurumsal değil de, gönüllü ve değişken.
bir pikniğe gittiğinizde herkes bir işin ucundan tutar. kimi çalıçırpı toplar, kimi ateşi yakar, kimi eşyaları taşır, kimi bebekle, çocukla ilgilenir. kimin hangi işi yapacağı çok katı kurallarla belirlenmiş değildir. kim hangi işte başarılıysa onu yapar.
kimi de hiç iş yapmaz. o da kabuldür.
işte komünizm böyle bir toplum olarak tasarlanır ve bu olabilirse anlamlıdır.
herkes pilotluk yapamaz ve gerekli de değildir. bolca pilot vardır ama. her pilota az uçuş düşer. ama vasıfsız işlere de adam bulunamayabilir. o işleri de robotlara yüklemek ister insanlar. gerçi otomatik pilot da var.
sorunlar olur ve olacaktır. ama sorunların çözümü akılcıdır. başarısızlık olursa, sorunu daha başka bir ortak akılla çözmeye çalışırlar. merkezî yönetim yetkileri büyük ölçüde yerel birimlere dağıtılmıştır. merkezî yönetim dediğin de öyle çok şaşaalı bir makam değildir. o da her zaman değiştirilebilir.
güzel anlatmışsınız, ideal bir toplum resmi çizmişsiniz. böyle bir düzende insanların hepsinin mükemmel olması gerekmiyormu? insanların mükkemmel olması ve sorumluluklarını bilmesi herkes için düşünülebilirmi? bir kişi bile uymasa ideal düzen bozulmazmı? insanların kötü olduklarını düşünmüyorum. insanlara kötülük yaptıran şey kötü düzendir. düzen iyi olursa insanlarda iyi olacaktır. bunu biliyorum ama, bir kaç tanesinin sorumluluk dışına çıkması bu ideal düzende bozulmaya yol açmaz mı?
Birkaç kişinin farklı davranması öyle bir sistemde sorun yaratmayacak, yeni toplumun yeni bireyleri oluşabilecek herhangi çatışmalarda sorunu çözebilecek yeterliliğe sahip olacaklardır. Devletin olmaması çıkabilecek sorunların kaos yaratacağı anlamına gelmeyecektir.