'Başbakan Ermenilerden özür dilemelidir!'
Erdoğan'ın 'affedersiniz bana Ermeni dediler' sözüne tepkiler büyüyor. Hayko Bağdat Başbakan'ın özür dilemesi gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğluna yönelik tartışılan "Alevi" çıkışı ile ilgili olarak, Affedersiniz bana çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu sözlerine tekiler çığ gibi.
NTV ve Star TVnin ortak yayınında Adaylar Konuşuyor programına konuk olarak katılan ve gündeme ilişkin soruları cevaplayan Erdoğana bir mitinginde CHP lideri Kılıçdaroğlu ve rakibi Demirtaş için söylediği Kılıçdaroğlu sen Alevisin ben Sünni. Bunu söyle. Demirtaş sen de Zazasın. Bunu söylemekten korkma sözleri soruldu.
Erdoğan bu sözlerini şu açıklamayı getirdi:
Bırakın Türkiyede Türk, Türk olduğunu Kürt Kürt olduğunu söylesin. Bunda ne var? Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. Benim için neler söylediler. Çıktılar bir tanesi aynı zihniyet. Gürcüdür diyen oldu. Çıktı bir tanesi affedersin çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu. Ben dedemden, babamdan öğrendiğim Türküm. Herkes istediği yöne çekiyor.
Başbakan Erdoğan, 10 Haziran 2011 tarihinde NTVde katıldığı Seçime Doğru programında yöneltilen bir soru üzerine, kendisi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili çok sayıda kitap bulunduğunu da ifade ederek, Bu kitaplar içerisinde ne Yahudiliğimiz, ne Ermeniliğimiz ne affedersiniz Rumluğumuz hiçbir şeyimiz kalmadı demişti.
Başbakan'ın sözlerini değerlendiren Hayko Bağdat, "Ne maksatla söylenmiş olursa olsun Başbakan Ermenilerden, Alevilerden, Zazalardan ve Gürcülerden özür dilemelidir" dedi...
İşte Hayko Bağdat'ın açıklamaları...
BU BAŞLI BAŞINA BİR SUÇTUR
İnsanların etnik kökeni, mezhebi son zamanlarda biraz fazlaca dillendiriliyor. Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinde, "hiç kimse inancını açıklamaya zorlanamaz" diye bir madde var. Bu, kaçıncı defadır Sayın Başbakan tarafından dile getiriliyor. Sayın Başbakan, Kılıçdaroğlu'nun Alevi olduğunu, Alevi olduğunu söylemesi gerektiğini, Alevi olduğunu gizlediğini meydanlarda beyan eden açıklamalar yapıyor ve kitlelerin bu sözleri yuhaladığı bir durumla bizi karşı karşıya bırakıyor. bunu yakın zamanda tekrar yaptı.
Keza, Selahadin Demirtaş'ın Zaza olduğunu söyleyerek, Kürt siyasi hareketinin içinde bulunması ile Zaza olması arasındaki çelişkiyi anlatmaya çalıştı ve tekrar meydanlarda bu durumu. yuhalayan kalabalıkları gördük. Bakın, bu suçtur. Biz, siyaset yapıyoruz, gazetecilik yapıyoruz, başka işler yapıyoruz. İnsanların mezhebinden, kimliğinden kime ne! Bu kimi ilgilendirir? Bu, niçin siyaset meydanlarında konuşuyor, bu başlı başına bir suçtur.
KENDİSİNE "ÇOK ÇİRKİN" ŞEYLER SÖYLEMİŞLER, ERMENİ DEMİŞLER!
Başbakan dün akşam, kendisine ırkçılık yapıldığını iddia ediyor ve diyor ki; "Benim etnik kimliğimi karıştırıyorlar, Bana Gürcü dendi, Ermeni dendi." Siyasi bir lidere karşı onun etnisitesinden veya inancından bahseden bir takım söylemlerin ırkçılık olduğundan dem vuruyor bu adam. Şimdi bunu düzeltmek için yaptığı şey yeni bir ırkçılığa yol açıyor. Kendisine "çok çirkin" şeyler söylemişler, ne demişler "Ermeni" demişler!
Diyelim ki onu demek istemedi, diyelim ki orada "Ermeni dölü" demek istedi (böyle bir iddia da var) her ne olursa olsun, Başbakan neden sürekli etnik kökenle ilgili bir dil kullanmaktadır.
BİZİM SABIKALI BİR TARİHİMİZ VAR
Bizim sabıkalı bir tarihimiz var, fay hatları üzerindeyiz, daha önce o yuhalayan kalabalıkların Alevilerin evlerini bastığı, sivasta oteli yaktığı bir tarihçeden geliyoruz. Burada kullanılan dilden sonra, dün Aleviler, Zazalar, bugün Ermenilerin hayatları daha zor durumdadır. Sokaktaki, mahalledeki, üniversitedeki Ermeni gencini, Zaza gencinin, Alevi gencinin hayatı olumsuz yönde etkilenmektedir. Maksadı ne olursa olsun kullandığı bu dil ve yöntem insanların hayatını zora sokmaktadır, provokasyonlara açık hale getirmektedir. Sırf bu beyanlardan dolayı AK Parti hükumetine karşı bir eylem hazırlığında olan bir örgüt olsa bugün Aleviler, Zazalar ve Ermeniler hedeftedir.
23 Nian 2014 tarihinde Başbakanlık taraından "Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişki mesajı" başlığı altında yayımlanan ve medyada "Ermeni açılımı olarak yorumlanan bildiriyi samimi bulup bulmadığını sorduğumuz Hayko Bağdat şunları söyledi:
BEN DEVLETTEN SAMİMİYET BEKLEMEM
"Ben devletten samimiyet beklemem. Devletler reel politik kurumlardır, reel politik siyaset üzerinden ülkeyi yönetirler. O zaman "soykırım" deseydi samimi bir çocuk olduğu için mi soykırım diyecekti. Soykırım demediyse samimiyetsiz olduğu için mi demedi. Devletin diplomatik ilişkilerinde reel politik gerçekler vardır, Türkiye 2015'i bu gerçekler ve soğuk kanlılıkla karşılamaktadır. Biz buna "iyi bir adımdır, başlangıçtır, bravo" dedik geçtik zaten.
MESELE BUNU İÇSELLEŞTİRMEK
Mesele o değil. Mesele bunu içselleştirebiliyor muyuz, içselleştiremiyor muyuz? Bu ülkede Ermeni olmak, onurlu, özgür, eşit bir birey olmak mıdır, yoksa başında bazen "Afedersin, çirkin" gibi sıfatlarla konuşacağımız bir hal midir? Bu ülkede Alevi olmak dezavantajlı bir durum mudur bir siyasi için yoksa sıradan bir durum mudur? Bunu içselleştiremediğiniz, siyasete malzeme yaptığınız zaman, bunu meydanlarda kullandığınız zaman, kitleniz bunları yuhaladığı zaman hangi olumlu gelişmeden bahsedeceğiz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakan'ı çıksa "soykırım vardır, tazminat ödenmelidir" dese yarın Ermenilerin hayatı daha zor duruma gelir, bu düşünce tabanda yeşerirse bir anlamı var.
BAŞBAKAN ÖZÜR DİLEMELİDİR, GERÇEK BARIŞ SÜRECİ BUDUR!
Sokaktaki insanlar meydanlarda söylenen ırkçı beyanları yuhalarsa biz o zaman hayırlı bir yolda olduğumuzu söyleyebiliriz. Dolayısıyla burada bir problem var. Ben, hiçbir siyasi kazanımın, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınacak iki tane oyun, bir Alevi, bir Ermeni, bir Zaza gencinin hayatını zorlaştırmaya tenezzül edilebilecek bir durum olduğunu düşünmüyorum, buna tenezzül etmesinler. Bu bir kazanç gibi görülebilir, bizim daima seçimlerimiz var, hiçbir seçime kurban edilemeyecek kadar sıkıntılı bir duruma yol açarlar. Bu ülkede milli hassasiyetlerle işlenen cinayetler 20 cilt kitap olur artık. Dolayısıyla, bu hassasiyetleri kaşıyarak, dezavantajlı grupların isimlerini ve onların temsilcilerini küçük düşürerek, onların etnisitelerini "çirkin" diye telaffuz ederek, suratını ekşiterek konuşması hoş şeyler değil. Başbakan'ın bu anlamda amacı ve maksadı ne olursa olsun, hedefi ne olursa olsun, bütün bu söylemlerinden dolayı Ermenilerden, Alevilerden ve Zazalardan, Gürcülerden özür dilemesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçek barış süreci budur. Gerçek taziye mesajı budur, gerçek adım budur. (Gazeteciler.com)
Dalgana bak
AKP'nin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün Star ve NTV ortak yayınında Ermeniler'e ilişkin sözlerine tepkiler sürüyor.
Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi kapsamında canlı yayında 'Benim için Gürcü dediler. Affedersin daha çirkinini söylediler, Ermeni dediler' sözlerini CHP'nin yargıya taşıyacağını açıklamasının ardından Hayko Bağdat, Rober Koptaş ve Yetvart Danzikyan'ın da aralarında bulunduğu 17 Ermeni vatandaş, yaptığı yazılı açıklama ile yanıt verdi.
'Affedersiniz Ermeniler' başlıklı açıklaması şöyle:
"... ve benim için mesela neler söylediler;
çıktı bir tanesi (aynı zihniyet) Gürcü diyen oldu,
çıktı bir tanesi afedersin çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu..."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
Sittin sene "Türküm" diye bağırtıldık.
(tamam sen kaldırdın)
Bağırdığımız şeyi hiç "çirkin" bulmadık. "Yanlış" bulduk.
Hiç, olmamızı söyledikleri şeye kızıp sinirlenmedik.
O şey olmamızı dayatmalarına sinirlendik.
Ha ırkçımız, "Türk düşmanımız hiç olmadı mı. olmaz mı.
Her millette ne kadar varsa bizde de o kadar vardır.
Ama biz ırkçı olanlarımızı alıp da baş tacı etmedik.
Bu bizim temsilcimizdir diye parlatıp ortalığa çıkarmadık.
Nasıl ki şimdi senin sözlerini, sana oy verenlere yazmıyorsak,
yıllardır da mağduriyetimizin kaynağı olarak "Türklüğü" (ya da Kürtlüğü, Çerkesliği, Müslümanlığı vs.) görmedik.
Soyu kırılmış bir halkın kendi toprağındaki diasporası olarak küçük küçük, sinik sinik yaşayıp gidiyoruz.
Bizi oltaya takmayı bırak artık. dalgana bak.
Ta ki biz Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Türkler, Kürtler, Çerkesler, Gürcüler, Aleviler, Hıristiyanlar, Museviler, Müslümanlar şimdi sana oy veren ve vermeyen kardeşlerimizle, bir gün senden daha iyisini yapabileceğimizi gösterene kadar, dalgana bak.
Anna Turay / Arat Dink / Ardaşez Margosyan / Aris Nalcı / Garo Paylan / Harutyun Özer / Karin Karakaşlı / Kenan Yenice / Hayko Bağdat / Nazar Binatlı / Nazar Büyüm / Ohannes Kılıçdağı / Rober Koptaş / Sebu Aslangil / Şake Yalçın / Tatyos Bebek / Yetvart Danzikyan
Odatv.com
İnsan ne söyleyeceğini bilemiyor. Bir kişi bu düşüncede olabilir, toplumda çeşit çeşit insan var. Ama böyle düşünceye sahip biri başbakan olabilir mi; orada yıllarca kalabilir mi; Cumhurbaşkanı adayı olabilir mi? Nasıl bir ülke olduk, böyle bir başbakana nasıl tahammül edebiliyoruz? Ben anlamakta zorluk çekiyorum, anlayan biri anlatırsa sevinirim.
Yandaş gazetelerin Ermeni yazarları Başbakan'ın o sözleri için ne dedi
AKP'nin Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın Star ve NTV ortak yayınında Ermeniler'e ilişkin sözlerine tepkiler sürüyor.
Erdoğan'ın, cumhurbaşkanlığı seçimi kapsamında canlı yayında "Benim için Gürcü dediler. Affedersin daha çirkinini söylediler, Ermeni dediler" sözleri ile ilgili yandaş gazetelerdeki Ermeni yazarların ne tepki vereceği merak ediliyordu.
Akşam gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan bugünkü yazısında konuya hiç değinmezken AKP güzellemesi yapmaya devam etti.
Mahçupyan, "AKPnin tarihsel misyonu" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı: " Cumhurbaşkanlığı yeni bir dönemin de başlangıcı. Mesele bu yeniliğin görünüşte kalıp kalmayacağı, sosyale doğru bir derinleşmenin önünü açıp açmayacağı
Tarih AKPye olağanüstü bir siyasi hareket olma imkânı sunuyor. Gerisi bu misyonun farkında olmak, onu istemek ve tabii ki gereğini yapmakla ilgili
"
MEĞER YANLIŞ ANLAMIŞIZ!
Yeni Şafak yazarı Markar Esayan ise "Erdoğan aslında öyle demek istemedi" mealinde bir yazı kaleme aldı.
Markar Esayan şunları yazdı: "Başbakan Erdoğan geçen gün bir ortak yayında geçmişte insanların Kürt, Alevi vs. olduğunu söyleyemediğini, herkesin artık kimliğini açıkça ifade edebildiğini anlatmaya çalışırken, kendisine yönelik söylenen 'döl' sözünden kaçınmak için 'Çıktı bir tanesi affedersin çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu' dedi. Burada 'çirkin şeylerle' sıfatının 'döl' sözüne bağlandığı ortada."
Edoğan'ın yanlış anlaşıldığını, ama söylemin sorunsuz olmadığını söyleyen Esayan, yazısının devamında Erdoğan'ın Ermenilerle ilgili taziye mesajını hatırlattı ve Erdoğan'a şu sözlerle sahip çıktı: "Ancak buradan çıkıp, yüzyıllık ırkçı İttihatçı parantezi kapatan bir siyasiyi ırkçılıkla, nefret suçuyla itham etmek, siyahı beyaz etme çabasından öteye geçmez."
"OYUM AK PARTİ'YE"
Başbakan'ı temize çıkarmaya çalışan Markar Esayan, solcuları suçlayarak "oyum Ak Parti'ye dedi.
Esayan yazısını şu cümlelerle bitirdi:
"Beni ürküten asıl sorun ise, Başbakan'ın bu sözleri sonrasında kendisine solcu, cemaatçi, çağdaş, laik diyenlerin sosyal medyadaki ırkçı tavrıydı. 12 yıldır AK Parti'yi destek veren bir Türkiyeli olarak bu pazar da Yeni Türkiye için Erdoğan'a oy vereceğim. Sadece bu tercihim için 12 yıldır olduğu gibi argümanlarım üzerinden değil, sadece Ermeni olmam nedeniyle aldığım tehdit ve hakaretlerin Neo-İttihatçılık olduğunu görüyorum. Tercihimi, benim halkımı öldüren, soyan, aşağılayan bu zihniyetin devamcılarından değil, çelişkileri de olsa bu kabuktan sıyrılma gayretinde olan zihniyetten yana koyuyorum.
Biz Ermeniyiz, tecrübe ile sabit, hakiki ırkçıları gözünden tanırız merak edilmesin. Kimse de Ermenilik üzerinden kirli egemenlik kavgalarını verirken, bunu Ermenilerin yuttuğunu zannetmesin."
Odatv.com
Utanmadan yandaş gazetelerde yazmaya devam ediyorlar, televizyonlara çıkıyorlar. Başbakan bunların yüzlerine tükürüyor, bunlar yarabbi şükür diyorlar.
Ermeniler: "Nefretin başı Erdoğan"
Nor Zartonk üyeleri, 'Affedersiniz bana Ermeni diyen oldu' şeklindeki sözleriyle Ermenilere dönük açık bir ayrımcılık ve nefret söylemi kullandığı için Erdoğan'ı Ermenilerden "özür dilemeye" çağırdı.
Katıldığı bir televizyon programında canlı yayında sarf ettiği "Bana Gürcü diyenler oldu, çok affedersiniz Ermeni diyen oldu" şeklindeki sözleri nedeniyle başta Türkiye'de yaşayan Ermeni yurttaşlar olmak üzere duyarlı tüm kesimlerin hedefine oturan Başbakan Erdoğan, Nor Zartonk üyeleri tarafından protesto edildi.
Nor Zartonk üyeleri, Erdoğan'a yönelik tepkilerini fotolarının üzerine yazılan "Nefretin başı Erdoğan" ve "Ermenilerden özür dile Erdoğan" yazılı taşıdıkları dövizler ve yine "Gün gelecek devran dönecek Erdoğan halklara hesap verecek" ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları ve alkışlarla gösterdi.
Nor Zartonk Dönem Eş Sözcüsü Sayat Tekir, protesto eyleminde yaptığı açıklamada Başbakan Erdoğan'ın sarf ettiği sözlere işaret ederek, Ermenilerin bu sözlere yabancı olmadığını ve daha önce de buna benzer sözlerin Ermenilere yönelik sarf edildiğini hatırlattı.
Tekir, Başbakanın ırkçı söylemlerinin farklı etnik kimliklere, kilise, sinagoglara dönük saldırılar, linçler ve cinayetler olarak geri döndüğünü de vurguladı. Tekir, bu saldırı ve cinayetlerden biri olan 2007 yılında Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katledilmesinin en iyi tanığının üzerinde açıklama yaptıkları kaldırım olduğunu söyledi.
İnanç ve kimlikleri dışlayan, aşağılayan bir kişinin cumhurbaşkanı seçilmesinin kendilerini hiçbir zaman temsil etmeyeceğini ifade eden Tekir, "Biz Ermeniler, Türkiye haklarından biri olarak seçim öncesi oy hesaplarına alet olmayı, milliyetçi duyguları kabartmak adına hedef gösterilmeyi reddediyoruz" dedi.
Ermeniler olarak ayrılmadan, ayrıştırılmadan herkesle özgür, eşit ve demokratik bir ortamda yaşamak istediklerini belirten Tekir, Başbakan Erdoğan'ı sarf ettiği sözlerinden dolayı Ermenilerden "özür dilemeye" ilgilileri ise Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunmaya çağırdı.