Tayyip'e yenilgi yazdırırsan, bu kimin hesabına yazılacak? Eee? O zaman bırak Tayyip kazansın
Yazıyaz forum 2005 yılında kurulmuştu. O günden bu yana yaklaşık 10 yıl geçti. SOLpaylaşım henüz yeni. O günden bu yana onbinlerce üye kaydoldu, çoğu düşüncelerini yazdı, okudu, sağcısı, solcusu, islamcısı, evrimcisi, evrim karşıtı bir yığın insan değerlendirmelerde bulundu. Kişisel görüşüm, her düşüncenin kemikleşmiş olanlarını bir tarafa bıraktığımızda, ( bana göre) pek çok kişi bu forumdan yararlanmış, düşüncelerini geliştirmiş, tutarlı olmayı öğrenmiş, kısaca burada bir şekilde kendini geliştirmenin yolunu yordamı bulmuş. Ama birkaç kişiyi hep şaşkınlıkla izlediğim olmuştur. Bunlardan biri Sn. baykuş'du. Yazıyaz'dan sonra SOLpaylaşım'a da üye olmuştu, ama üye olduktan sonra bir kez bile foruma uğramadı. Umarım sağlığı yerindedir ve özel nedenlerle artık foruma girmiyordur. Sn.baykuş'u örnek verişimin nedeni, yazıyaz foruma girdiğinden beri düşüncelerinde hiç bir değişiklik olmamasıydı. Gıyabında konuşuyorum belki ama, kendini Marksist olarak nitelerdi, Lenin'e karşı olduğunu belirtirdi, ne var ki, ileri sürdüklerinin pek çoğu da Marksizm'e aykırı şeyler olurdu. Yazıyaz forum boyunca ne ileri gitti, ne geriye...Hep aynı şeyleri savundu, bıkmadan, dediğim dedik dercesine, hep aynı şeyler. ( Umarım bu yorumu da okur ve bu konuda düşüncelerini aktarır.) Önemsediğim yanı, samimi oluşuydu. Söyledikleri, ileri sürdükleri bana hep yanlış olmanın ötesinde tutarsız ve çelişik gelirdi. Yineleyeceksek, önemli olan samimiyet değil mi?
Bir başkası vardı. Keskin sosyalist algısı yaratarak girmişti foruma. İlk yaptığı yorumlarda kaleminin de iyi olduğu izlenimi vermişti bana. O zamanlar yazıyazdergi'yi çıkartıyorduk. Özelden dergiye yazı yazma konusu ilgisini çeker mi diye sormuştum. Yanıtı da ilginç gelmişti, hiç unutmuyorum, içerden çıktığını ve yazı yazmayı özlediğini, seve seve yazacağı yanıtını vermişti. Tabi, yazı gelmedi. Hiç gelmedi. Sonra sürtüşmeler oldu, uzaklaştırmak zorunda kaldık, forum açtı, kapadı tekrar geldi. Keskin sosyalistliği gitmişti bu kez. Liberalizmle sosyalizmin karışımı bir düşünceyi önemser olmuştu. Erdoğan'ı desteklemeye de başlamıştı. Unutmadığım bir yorumu da, Rasim Ozan Kütahyalı'yı çok beğenmesiydi Bu başka bir örnek oldu aslında, sanal ortamın farklı sanal kişilikler yaratması örneği gibi bir şey oldu.
Sn.Kaçak ise yazdıklarıyla gerçekten beni şaşırtıyor. Yazıyaz'daki ilk izlenimi sol sempatizan oluşuydu. Öyle aklımda kalmış. AKP'nin ilk yılları-dönemi liberal sola savrulmuş bir kişi...Şimdi ise gerçkten anlayabilmem mümkün değil. Tayyip Erdoğan ve AKP'yi gizli açık savunduğu ortada da, liberal solun bile Erdoğan'la ''kanlı bıçaklı'' duruma gelmişken, böyle bir duruşu nereye oturtmak gerekiyor?
Sn.Kaçak yazıyaz'a gelip de bulunduğu noktadan geriye savrulan nadir üyelerimizden biri. Savunduklarının hiç birinin solla, sosyalizmle bir ilgisi yok. Neyi diye sorarsanız; AKP faşizmini tam karşıdan eleştirmeyen ve bu konuda ilkeli bir duruş göstermeyen birinin solcu olabilmesi mümkün değildir. Solculuğun tanımını yapmak, ''acaba bu söylenenler bu tanımın neresine oturuyor'' diye kafa yormak anlamsız. Böyle bir örnekte gereği de yok. Erdoğan ve AKP çözümlemesinde ''AKP faşizmi'', veya ''dinci faşizm'' veya, ''gerici diktatörlük'' veya benzer kavramlar kullanmayanın solculuğu, solculuk olamaz. Hem ülke içinde hem ülke dışında halk düşmanlığında bu kadar ileri gitmiş bir siyaseti hala kollayıcı bir tavır içinde olmak kavramlaştırılamaz. Mümkün değil.
Çok sevdiği başbakanının çok yinelediği bir söz var; ''nereden nereye''!
Gerçekten öyle; nereden nereye!
madem yazıyaz sohbeti açıldı bugün bundan söz edelim. hem seçim yasakları da var. kendimizi ciddiye alıyorsak bu yasaklara uymamız gerekir.
eski yazıyaz gerçekten çok iyiydi. son döneminde ayrılıklar oldu ve katılım iyice düştü. ama önceki dönemleri farklı fikirlerin katılımına açık, ciddiyetle tartışılan, kaliteli dönemlerdi.
aphinar'ı hatırlıyorum. iyi ve bilgili bir yazardı ve yöneticiydi. sonra yönetimle ilkesel bir tartışma yaşayıp ayrıldı. zaten giderek çok kişi ayrıldı. ben kaldım. adım yazıyazıyom olduğu için belki de.
bir de adını hatırlayamadığım, istanbul'la ilgili imzası olduğunu hayal meyal hatırladığım iyi bir yönetici ve yazar vardı.
bir de şahsen tanıştığım, sirelis-sarayka-taciser adlarını kullanan üyeyi yazmalıyım. yazıyaz dergi'de de sanat üzerine yazmıştı. birikimli birisiydi. sonra o da melnur'la kavga edip ayrılmıştı. dönmeye ikna edememiştim.
maalesef çaresiz bir hastalık yüzünden aramızdan ayrıldı.
baykuş'u, lut'u, ihtiyar bir üyeyi, istanbul'lu alkolsever bir üyeyi hatırlıyorum. az kişi kalmış aklımda. belleğim silmiş isimleri. hele r.o.k.'u beğenen birisini hiç hatırlamıyorum.
nazım'ın dediği gibi;
sen bunların isimlerini aklında tutma
ama 28 kanunisani'yi unutma...
biz de yazıyaz'ı, bıraktığı değerlerin anısıyla hatırlayacağız. o değerleri şimdi daha iyi anlıyoruz. solpaylaşım adlı bu siteye bakınca, katılımın eksikliği, yazılan yazıların kendi fikirlerini yansıtan yazılar olmayışını, tartışmalarda ikna olma ve ikna etme esasına değil, karşındakini etiketleyip etkisiz kılma esasına dayanıyor olmasını gördükçe eski yazıyaz'ın değeri daha iyi anlaşılıyor.
yazmak, polemiğe girmek, münazara yapmak anlamında tartışmak... bunlar güzel şeylerdi. kendi fikirlerini verilerle güçlendirerek yazıp, karşındakinin fikirlerine karşı savunma geliştirirken kendini de farkında olmadan geliştiriyordun. okuyor, öğreniyordun. yazmayı, tartışmanın inceliklerini öğreniyordun. karşındakinden, onun bilgilerinden ve yönteminden de öğreniyordun.
işin zevki ve yararı bunlar zaten. bunlar olmayınca geriye ne kalıyor? işte şimdiki gibi tadı tuzu olmayan, zenginliği ve çeşitliliği olmayan, tek solcu, tek bayrakçı, tek tipçi bir site anlayışı kalıyor.
bilmiyorum, eski yazıyaz'ın da sahibi olan sayın melnur bu durumdan memnun mu? eski yazıyaz ile şimdiki solpaylaşım'ı karşılaştırıp aradaki farkı görünce üzülüyor mu? ama bu yola bilinçli olarak kalkışan da kendisi.
ama o hâlâ "nereden nereye!" diye kendi sitesi için değil, başkaları için söylüyor. demek ki durumun farkında bile değil. demek ki oradan bakınca öyle görünüyor. veya o öyle görüyor.
Bu yazınız bile nereden nereye geldiğinizin bir göstergesi. Ne yazılıyor, ne anlatılmak isteniyor, siz neler söylüyorsunuz. Siyaseti ele alış biçiminiz bile bu tavrınızdan farksiz değil. Uzatmak, sizin bu tavrınızla yüzgöz olmak da oldukça rahatsız edici. Yazıyazforum hakkında ise hiç bir şey bilmeden ve gereği de olmadan konuşuyorsunuz. Tıpkı siyaset konusunda olduğu gibi.