Arkadaşım, seslendiğin arkadaşlar sosyalist maskeli Türk milliyetçileri. Onlara ne desen kar etmez. Ağızlarından sosyalizmi bırakmazlar ve hatta şunu bunu sosyalist değiller diyede eleştirirler ama kendi sosyalistlikleri sadece kağıt üzerinde kalıyor, aynen Milesoviç sosyalistliği gibi en keskin milliyetcilerdir. İşlerine gelmeyende ya liberal oluyor, ya sol karşıtı ilan ediliyor veya kuyrukçu oluyor.
Sayın Alişan.
Ben bu forumda yazdıklarımı sosyalist forumda da yazdığımda bana sosyal faşist veya sosyal şoven demişlerdi.
Şimdi sen buradaki arkadaşların kürt hareketine yaptıkları eleştirileri için Türk Milliyetçiliği ve sırp milliyetçisi Milesoviç e benzetiyorsun
Bu işin bilimsel yanı yokmu
Bu forumda 4-5 gündür yazıyorum bana liberal görüşleri savunduğum söyleniyor. Bizi ne yer kabul ediyor ne gök.
İşte sorun hep bir siyasi görüşe veya bir örgüte inanmak bilmeyi bilemek zorunda olmayı bastırdığı için oluyor.
Kimse kendini eleştirene tahammül edemiyor.
Etrafına bir bakın kelle kesen IŞİD çılar onlarda bir şeylere inanmışlar onlarda kendilerinin en doğru yaptığını başkalarının yanlış ayaptığını sanıyor. Peki bizim onlardan farkımız ne.
Bizde onlar gibi inançlarla davranırsak bizim mücadelemizin meşruiyeti olurmu.Kim güvenir kim inanır bize.
Bu forumda 4-5 gündür yazıyorum bana liberal görüşleri savunduğum söyleniyor.
Sn.baykuş;
Siyasal devrimden sonra bile özel mülkiyeti savunan birine liberal yakıştırmasının yapılması çok da haksızlık içeriyor olabilir mi?
Biz mülksüzleştirenleri mülksüzleştireceğiz der. Yani biz bütün özel mülkiyete karşı değiliz biz kapitalist anlamdaki özel mülkiyete karşıyız der.
Marks ''Komünizme kapitalist olmayan mülkiyeti koruyarak gireceğiz'' de der mi?
'' GELENEK'e göre ulusal ezilme durumu işçilerin sınıfsal birliğnin bozulmasının mazereti olamazdı; ulusal sorunun nihai ve köklü çözümü sosyalist devrime bağlıydı ve ''ulusların kendi kaderini tayin hakkı genel geçer bir ilke değil, sosyalist devrim ve işçi sınıfının tarihsel ve reel politik çıkarlarına göre değerlendirilmesi gereken bir pratik politika olabilirdi.''
Aydemir Güler / GELENEK; sayı 132
Sn.Hakkı'nın katıldığı her başlığın farklı yerlere gittiğini biliyoruz. Burada da öyle olmuş. Siyasal devrimden sonra ''kapitalist olmayan mülkiyet''in ortadan kaldırılmayacağını savunmak hala sosyalizmi, sosyalist ideolojiyi anlayamamak demektir. Ustaların anlatılarında devrimden sonra küçük burjuvazinin mülkiyetine hemen el koyulmamasını önermelerini bu şekilde anlamak demek hala işçi sınıfı ideolojisini anlayamamak demektir. Bu konunun tartışılacak bir yanı da yok.