Demirtaş: Yeni bir başlangıca adım attık
Demirtaş: Yeni bir başlangıca adım attık
HDP Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçim sonuçları hakkında ilk açıklamasını gerçekleştirdi.
İşte Demirtaş'ın konuşmasından satır başları
Sonuçların Türkiye'ye aydınlık gelecek adına, hakiki bir umut yaratmak istedik. Seçim bunun için iyi bir fırsat oldu. Türkiye'nin her köşesinde yürekten tartışılmasını istedik ve bunu büyük ölçüde başardık. Ortaya koyduğumuz ilkeler, türkiyenin her yerinde etkili olmuşytur. bu nedenle bizim kampanylamız büyük başarı yakalamıştır.
HDP olarak bundan sonra da savunduğumuz tüm ilkeleri daha güçlü, daha kararlı bir biçimde savunmaya devam edeceğiz. Elbette yarından başlayarak partimizi tüm Türkiye'de örgütlülüğe kavuşturarak büyük bir kitle partisi haline getirmek ilk heefimiz olacaktır. Biz yeni bir başlangıca adım atmış olduk.
Türkiye'de bütün kimliklerle bir arada emekten özgürlükten demokrasi ve barıştan yana bir gelecek kurma kararlılığının göstergesi olmuştur.
Sıradan bir seçim değildi; adil olmayan koşullarla, mesajımızı halka ulaştırmaya çalıştırdık. Bir yanda devletin tüm kaynaklarını hunharca kullanan ve kimliklere nefret saçan bir aday ve bir yandan bizim gibi tüm kimliklere ulaşmaya çalışan bir aday vardı.
Önümüzdeki dönem Türkiye'nin temel siyasetini artık bu çizgi belirleyecektir. Irkçı, milliyetçi siyasetin iflas ettiği ortaya çıkmıştır.
Eminim ki bize oy vermeyi arzu eden milyonlar, bu seçimde olmasa da bir sonraki seçimde oy vermeye karar kılmıştır.
YÜZDE İKİLİK SONUÇ NEDEN AÇIKLANMADI?
Şu hususa dikkat çekmek istiyorum ki sandıklar ilk başlarda büyük bir hızla açılırken, yaklaşık 45 dakikadır kalan yüzde 2'lik sandıklar bir türlü açıklanamamıştır. 45 dakikadır Anadolu Ajansı'nın yüzde 98'lik sandık açılma oranının üzerine neden çıkmadığını merak ediyoruz ve araştırıyoruz. Her yerden şaibe duyurusu geliyor.
Bizler bu seçimde önümüzdeki barajları engelleri kırmayı başardık. Özellikle Kürt halkının verdiği güçlü destek bizim için gurur vericidir. Bu elin tüm kentlerde de tutulmuş olması hepimizi umutlandırmıştır, geleceğe dair artık özgür bir yaşamı örmemiz konusunda heyecan yaratmıştır.
Erdoğan seçimlerle Cumhurbaşkanlığına adım attı ama bence bu seçimin galibi
Demirtaş'tır. Bu seçim matematiğinden bir sonuç çıkarılacaksa, bence budur. Katılımın düşük olması Demirtaş'ın oy yüzdesini yüzde 10'lara yanaştırmış olsa da, oylarını 1 milyon civarında arttırmıştır. Katılım biraz daha yüksek olsaydı bu oran yüzde 8'lere inebilecekse de, yine de azımsanmayacak bir artış bu. Bu artışda seçimin ve adaylarının durumu, Demirtaş'ın bireysel özelliklerinin etkisi de olsa, kürt ulusal hareketine Türkiye partisi olma yönünde bir umut ışığı da vermiştir. Demirtaş'ın seçim sonrasındaki konuşması böyle bir sevincin de kürt hareketinin yasal partisinde yaşandığını gösteriyor. AKP'nin giderek daha da otoriterleşen siyaseti, CHP'nin her seçim döneminde sağa açılma siyaseti HDP'ye Türkiye partisi olma yönünde olanaklar da sağlıyor. Umarım bu olanağı değerlendirirler, ve etnik siyasetten sınıf siyasetine geçiş yönünde adımlar atarlar. Bu yapılmadığında alınan fazladan 1 milyon civarındaki oyun ilk seçimde yine eski yerine döneceği kesindir.
Sonuçlara bakıldığında Demirtaş'ın başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak alınan yüzde 9 oyun veya fazladan alınan 1 milyon oyun analizi yapıldığında, HDP'nin önünde aşılması çok zor sorunlar olduğunu görmek gerekiyor. Bence Demirtaş'ın aldığı 1 milyon fazladan oy emanet oylardır. Bu seçimde karşısında ciddi bir rakip yoktu. Biri faşist, diğeri İslamcı iki aday olmasına rağmen yüzde 10'luk ülke barajı geçilemiyorsa, koşulların farklılaşacağı 2015 seçimlerinde de partinin barajı aşma şansının mucizelere kaldığı söylenebilir. Baraj düşürülmezse HDP yine bağımsız adaylarla seçime girecek yine bir önceki seçimde BDP'nin çıkardığı milletvekili sayısını alacaktır.
Hdp'nin bu oy oranı sevindirici. Ben de, her ne kadar tam olarak yeterli görmesem de, bizim çatı adayımız olarak gördüğüm bu adaya verdim oyumu.
Demirtaş'a oy vermek önemliydi. Çünki bu partinin ve adayının türkiyelileşme yöneliminin desteklenmesi gerekiyordu. Bir de, ilerici, demokrat, sosyalist kesimlerin gücünü bir yerde toplamak ve göstermek gerekiyordu. Bu anlamda önemli gördüm.
Boykotçulara ise hiç hak vermedim ve ciddiye almadım.
Çünki boykot tavrının mantıklı bir gerekçesi yoktu. Boykot bu koşullar altında sadece, "ben zayıfım, oynamıyorum" mızmızlığı anlamına gelirdi.
Demirtaş'ın aldığı bu oy aynı zamanda bu hareketin sınırlarını gösteriyor. Hem olumlu ve sevindirici, hem de sınırları göstermesi açısından aydınlatıcı ve işaret edici.
Yani demek istiyorum ki, bu parti türkiyelileşme hedefinde ciddi ve kararlıysa, söylemini ve politikasını bu doğrultuda gözden geçirip daha kapsayıcı ve daha samimi, ikna edici bir pratik geliştirmelidir.
Yoksa Demirtaş'ın performansı çok iyiydi ve tek başına oyların artmasında epey etkili de oldu.
Kürt siyasi hareketi bölücülükten vazgeçmediği sürece HDP,BDP Türkiye partisi olamaz. Eşyanın tabiatına aykırı bu. Bölücülükten vazgeçer mi sorusuna ''evet'' diyebilmek de kolay değil. Kandil'in ve hatta yasal parti içindeki bazı milletvekillerinin, parti yönetici kadrolarının, belediye başkanlarından bazılarının açıklamalarını duymadık mı? Kendi bayrağı olsun istiyorlar, kendi polisleri olsun istiyorlar, bölgelerindeki vergi toplama işlerini kendileri yapmak istiyorlar. Bu siyasi açıklamalarla Türkiye partisi haline nasıl gelinebilir?