Taş: Artık fiilen başkanlık rejimindeyiz
Seçim sonuçlarının netleşmeye başlamasının ardından Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Eşbaşkanı Alper Taş, Erdoğanın zaferini, nasıl bir Türkiyenin bizi beklediğini ve İhsanoğlu ile Demirtaşın performanslarını BirGün'e değerlendirdi:
>> Erdoğanın yüzde 52lik oy oranını nasıl değerlendiriyorsunuz?
AKP ve kurmaylarının, yandaşlarının yansıttığı gibi büyük bir zafer kazanamadı Erdoğan. Çok daha yüksek oy oranları söyleniyordu. Kıl payı bir başarı elde etti. Katılım oranının düşüklüğünün de etkisi var. Eğer daha yüksek olsaydı, ilk turda seçilemezdi.
>> Katılım oranının düşüklüğünde ana etken neydi?
İnançsızlık en büyük etkendi. Burada inançsızlığın iki boyutu var: Medyanın haftalardır dilinden düşürmediği AKP nasılsa kazanacak önkabulu, bir de Gidip oy versem bile çalınacak düşüncesi. Mevsim faktörü de var, mevsimlik tarım işçileri ve tatilde olan insanlar oy kullanamadı. Ama ana etken inançsızlıktı. Özellikle kentli seçmen, oylarının çalınacağını düşündü. Çünkü yerel seçimde gördüler, Geziye katılıp isyan eden seçmen seçime asılıp yüzde 90ın üzerinde katılım sağladıkları halde trafoya giren kediler ile karşılaştılar.
>> Demirtaş ve İhsanoğlunun performansları hakkında ne düşünüyorsunuz?
İhsanoğlunun adaylığının bir altyapısı, toplumsal zemini yoktu. Çok sayıda partinin desteğine rağmen yapay kaldı, partiler bile içselleştiremedi. İhsanoğlu iddiasız bir adaydı, tahammül, hoşgörü, sevgi kavramlarına odaklanmıştı.
Demirtaş ise yeni yaşam çağrısı ile başarılı bir profil verdi. Eğer laiklik ve sınıfsal meselelere dair daha net çalışması olsaydı daha yüksek oy alabilirdi. Kampanyası ile toplumda geniş sempati yarattı ama sempatinin bir kısmı oya yansıdı. Yine de başarılı bir sonuç aldı.
>> Erdoğanın cumhurbaşkanlığı ile nasıl bir Türkiye bekliyor bizi?
Türkiye artık fiili başkanlık rejimine girdi. Başbakan değil, cumhurbaşkanı yönetecek ülkeyi. Onun dışında toplum üzerindeki baskıların artışı konusunda değişen bir şey olmayacak.
hiç bir konuda öngörüsü tutmamış, hep daha fazla başarısız olmuş bir kesimin, solgun bir aşkın ve olmayan bir devrimin partisinin, güncel eşbaşkanı taş, yine hayal dünyasından seslenmiş.
henüz devir teslim bile olmadı ve henüz başbakan bile seçilmedi ama beyefendi fiilen başkanlık sistemine geçtiğimizi iddia edebiliyor.
9. kez ve net bir zafer kazanmış birinin elde ettiği sonucu "kılpayı" olarak nitelemeyi teselli verici bir söz gibi düşünebiliyor. inanan var mı yok mu, umurlarında bile değil.
e, normal... solun ekserisi şimdi seçime katılmayanları ve erdoğan dışındaki adaylara oy verenlerin tümünü toplayıp, milletin çoğunun erdoğan'a karşı olduğunu söyeyebiliyor!
ciddiye alınacak değil, gülünecek bir sol. acımak da mümkün tabii...
Ya sen solu nasıl görüyorsun, Tayyip'i savunmaktan başka bir şey yaptığın yok. Jöleli gibi gerçek solcunun Tayyip olduğunu mu sanıyorsun? Yeter be kardeşim.
http://www.solpaylasim.com/k2856-solcu-kimdir-.html
Burada bir konu var. Sol nedir, solcu kimdir, yazarsan, daha açık bir ifadeyle sosyal demokrasi ve sosyalizm konularında basit cümlelerle anlatırsan kendini anlatmış olursun. Eleştirmediğin solcu parti kalmadı. Solu eleştirmekten başka bir şey yaptığın yok. Ne istediğini, ne düşündüğünü yazmadığın sürece yanlışlarını da anlamayacaksın.