Erdoğanın milletvekilliği düştü mü?
10 Ağustos 2014 Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Recep Tayyip Erdoğanın 12. Cumhurbaşkanı olduğunun açıklanmasıyla, milletvekilliğinin ve dolayısıyla Başbakanlık görevinin sona erip ermediği tartışılıyor.
2007 yılında yaşanan sert Cumhurbaşkanlığı tartışmaları sonrasında yapılan referandum ile Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi kabul edilmişti. Aradan geçen yedi yılın sonunda 10 Ağustos 2014 Pazar günü halk oylamasına başvurulan ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleştirildi. Seçimlere yaklaşırken başlayan Erdoğanın seçilmesi halinde milletvekilliğinin ve dolayısıyla Başbakanlık görevinin sona ereceği tartışmaları ise seçim sonuçlarının ortaya çıkmasıyla daha da alevlendi.
Son olarak, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanlığı görevlerini hep birlikte sürdürmek istemesine karşı Erdoğan ve AKP tüzel kişiliği hakkında yasal yaptırımların uygulanması, idari ve yasal önlemlerin alınması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduğunu açıkladı.
Daha önce benzer bir durum Turgut Özalın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle de yaşanmıştı. 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Özalın 31 Ekim 1989 yılında cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, Evren 1 Kasım 1989da Meclise bir yazı göndererek, Özalın başbakanlığının sona erdiğini belirterek Özalın yerine hemen atama yapmıştı. Böylece Turgut Özalın devir teslime kadar başbakanlığı sürdürmesinin önüne geçmişti.
Öte yandan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) daha önce 2007 genel seçimlerinde MHP listelerinden milletvekili seçilen ancak mazbatasını almaya giderken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Prof. Dr. Mehmet Cihat Özönderin yerine MHP listesindeki bir sonraki adayın seçilmiş sayılması için yapılan başvuruyu reddetmişti. Benzer şekilde Anayasa Mahkemesi de CHP milletvekili Mustafa Balbay hakkındaki kararında Balbayın mazbatasını almadığı halde milletvekili olduklarına dikkat çekerek seçilme özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetmişti. Tutukluyken seçilen bir diğer isim olan Halkların Demokrasi Partisi Eşbaşkanı Sebahat Tuncel de mazbatasını almadan milletvekili seçildiği gerekçesiyle tahliye edilmişti.
AKPDEN FARKLI SESLER
Recep Tayyip Erdoğanın ise bu tartışmalara cevaben katıldığı bir televizyon programında, Bizim 28 Ağustosta burada mazbata alınır. Mazbatadan sonra yemin, yeminle beraber iş biter. Orada milletvekilliği de, genel başkanlığı da düşer. diyerek bu görüşlere karşı çıktığı biliniyor.
Yine Başbakan Yardımcısı AKPli Emrullah İşler de Erdoğanın 28 Ağustos tarihine kadar görevinin başında kalacağını söyleyerek, Kazanan aday adına mazbata hazırlanır ve Meclis Başkanı tarafından verilir. Aday yemin eder ve o gün cumhurbaşkanının görev süresinin dolacağı gündür. Devir teslimin yapılacağı gündür. Dolayısıyla bu da 28 Ağustosu işaret ediyor demişti.
Öte yandan, AKP kurmaylarından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise bu görüşlerden farklı olarak Cumhurbaşkanı Gülün başbakanlık için vekaleten görevlendirme yapması gerektiğini kaydetmişti. Arınç, Ben 15i ile 28i arasında başbakanlığa vekalet durumunun olması gerektiğini düşünüyorum. O arada kongre toplanır, genel başkan seçilirse, genel başkana başbakanlığı devretmek üzere de bir yetki alınabilir. Yani 28inden önce olursa Sayın Gülün başbakanlığa bir belirleme yapması lazım görüşünü dile getirmişti.
AKPnin anayasa taslağını hazırlayan Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesinden
Prof. Dr. Serap Yazıcı da YSK sonuçları açıkladığında cumhurbaşkanı seçilen kişinin milletvekilliği sona erecek, partisiyle ilişkisi kesilecektir. Yargı kurumları da bu yorumu paylaştıkları takdirde, seçilen kişi, parlamentoda oylamalarına katılamayacak, Bakanlar Kurulu kararlarını imzalayamayacaktır. Bu işlemlere katıldığı takdirde hukuka ve Anayasaya aykırılık sorunu doğabilecektir diyor.
ANAYASA VE YASALAR NE DİYOR?
Cumhurbaşkanlığı seçimi, tarafsızlığı ve göreve başlaması ile ilgili düzenlemeler Anayasanın 101. ve 102 maddelerinin yanı sıra 6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu ile düzenleniyor.
Anayasanın 101. maddesinin son fıkrasında Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer hükmü yer alırken 102. maddede ise Cumhurbaşkanının ilk tur oylamada geçerli oyların salt çoğunluğunu alarak veya ilk oylamada en çok oy almış bulunan iki aday katılımı ile gerçekleşecek ikinci turda geçerli oyların çoğunluğunu alarak seçilmiş olacağı düzenlenmiş.
6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanununun 4. maddesinde de Anayasa hükümlerine uygun olarak göreve başlama ve seçilme arasında bir ayrım yaparak yeni seçilen Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevinin devam edeceği ve Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiğinin kesilip Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinin sona ereceği hükmü getirilmiş.
ERDOĞANIN MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞTÜ MÜ?
Esas olarak, YSKnın seçim sonuçlarını Resmi Gazetede yayınlaması ile Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin takvim tamamlanmış ve Recep Tayyip Erdoğan 12. Cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. Dolayısıyla resmi sonuçların yayınlanması ile artık Erdoğanın milletvekilliği, AKP üyeliği ve başbakanlığından söz etmek Anayasa gereğince mümkün olmayacak.
Erdoğanın Cumhurbaşkanı olarak Bakanlar Kuruluna başkanlık etmeye yönelik arzusu da dikkate alındığında, Erdoğan ve yakın çevresinin hukuka aykırı olduğunu bile bile tüm görevlerini sürdüreceği görülüyor.
Ancak bu tartışmanın sona erebilmesi için öncelikle Abdullah Gülün ve CHPnin başvurusu nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yetkilerini kullanması gerekiyorsa da ne Abdullah Gülün ne de herhangi bir yargı merciinin Erdoğanın milletvekilliğinin sona erdiğini kabul ederek işlem yapması ise beklenmiyor.
İleri Haber
Hukukçular Erdoğan'ın genel başkanlığı, milletvekilliği ve başbakanlığının düştüğü görüşündeler. Buna göre Erdoğan'ın AKP'nin olağanüstü kongresine katılamayacağını söylüyorlar. İyi de, bunun Erdoğan ve AKP için bir önemi var mı? AKP ve Erdoğan hangi hukuk kuralına uydu ki buna uysun. Erdoğan köşke çıkmadan önce AKp kongresine katılacak, partiye kendince bir düzen verecek, sözünden çıkmayacak bir genel başkan seçecek, ve köşke çıktığında ise o genel başkanı başbakan olarak atayacaktır. Atama sırasında kendi oluşturduğu bakanlar kurulu isimlerini de müstakbel başbakan adayının cebine bırakacaktır. Erdoğan ve AKP için geçerli hukuk kuralı bu olacaktır.
Cumhurbaşkanlığında dakika bir: Erdoğan yönetirse AKP Kongresi yok hükmünde
Erdoğanın Cumhurbaşkanı seçimlerini kazanması ile AKP içindeki Başbakan kim olacak tartışmaları sürerken CHP YSKnın yarın açıklayacağı resmî sonuçla Erdoğanın, hem AKPnin başından hem de başbakanlıktan düşeceğini belirterek Erdoğanın başkanlık edeceği kongrenin sonuçlarının yok hükmünde olacağını belirtti
Erdoğanın seçimleri kazanmasının ardından bir yandan AKP içinde başbakanın kim olacağına dair tartışmalar büyürken diğer yandan Erdoğanın mevcut konumu tartışma konusu olmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı resmi sonuçlarının bildirilmesi ile Erdoğanın milletvekilliğinin düşeceğini ve siyasi parti üyeliğinin de ortadan kalkacağını söyleyen CHPli vekil Atilla Kart onun başkanlık edeceği bir kongrenin sonuçlarının da yok hükmünde olacağını belirtti ve 15 -27 Ağustos arasında yaşananlarla rejim krizi çıkacağını söyledi. Rejimi tek elden yönetme ve istediği şekli verme iddiasıyla Cumhurbaşkanlığı koltuğuna çıkan Erdoğan ise bugün genişletilmiş il başkanlığı toplantısında bu söylemlere 15inden sonra istifa etmek zorundadır diyorlar. Bunlar kılavuzu kaybetmiş. Git işin bak sözleri ile cevap verdi.
Kart: Rejim krizi var
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 15 Ağustosta kesin seçim sonuçlarını ve Recep Tayyip Erdoğanın Türkiyenin 12. Cumhurbaşkanı olduğunu resmen açıklayacak. CHP milletvekili Atilla Kart bir açıklama yaparak resmi sonuçların açıklanmasının ardından Anayasaya ve AKP iç tüzüğüne göre Erdoğanın hem Başbakanlığının hem de AK Parti Genel Başkanlığının düşeceğini belirterek 15 Ağustostan itibaren vereceği tüm kararlar geçersiz olacak dedi. Kart, rejim krizinin önlenmesi için Anayasal kurumları göreve çağırdı.
AKP kongre tarihini devri teslim töreninden bir gün önceye almış ve 27 Ağustosta Kongreye Erdoğanın başkanlık edeceği açıklanmıştı. CHP Konya milletvekili Kart resmi sonuçların açıklanacağı 15 Ağustos ile görevi teslim alacağı tarih arasında bir rejim krizi doğacağını iddia etti. Kart Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Yüksek Seçim Kurulunu ivedi olarak göreve davet ediyoruz. Türkiye; AKP yönetimlerinde, anayasa ve demokrasi krizlerinden sonra, Cumhurbaşkanlığı seçiminin geçici sonuçlarıyla birlikte, artık rejim krizi sürecini yaşamaya başlamıştır. Geçici sonuçlara göre 12. Cumhurbaşkanı olan R. T. Erdoğan; daha birinci gün, rejim krizinin müsebbibi ve odağı hâline gelmiştir dedi.
Cumhurbaşkanının partisi ile ilişiği kesilmiştir
Kart açıklamasında şöyle konuştu; Anayasanın 101/son, 102/2,3. maddelerine göre; 1. tur seçim sonucunda geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer. Buna göre; YSKnın geçici sonuçları açıkladığı 11 Ağustos 2014 tarihi ya da en geç kesin sonuçları açıklayacağı tarih olan 15 Ağustos 2014 tarih itibariyle; R.T.Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmiş olup, Anayasa gereğince ve resen partisiyle ilişiği kesilmiş ve TBMM Üyeliği-Milletvekilliği sona ermiştir. Bu konuda hiç kimsenin ayrıca ve bizzat beyanda bulunmasına gerek yoktur. Cumhurbaşkanlığı seçiminin kesin sonuçlarının, YSK tarafından açıklanmasıyla Cumhurbaşkanı sıfatını kazanan Erdoğan, mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün görevinin sona ereceği tarih olan 28 Ağustos 2014 tarihinde yeminini eda ettikten sonra, Cumhurbaşkanlığı görevinden kaynaklanan Anayasal yetkilerini kullanabilecektir. Cumhurbaşkanı sıfatının kazanılmasıyla, bu Makamın anayasal yetkilerinin kullanılması ve göreve başlanması süreçleri birbirinden farklı olan ayrı aşamalardır.
Kongreyi yönetemez
AKPnin internet sitesinde yayımlanan ilana göre; 27 Ağustos 2014 tarihinde yapılacak AKP 1. Olağanüstü Kongresinde, mevcut Genel Başkan Kongreyi yönetecek. Kart, Cumhurbaşkanı konumunda olan birisinin, bir siyasi partinin olağanüstü kongresini yönetmesini; keyfilik, sorumsuzluk ve ciddiyetsizliğin zirve yaptığı bir hâl olarak değerlendirdi. Bu durumun Anayasadaki hukuk sistemiyle, parlamenter sistemle, kuvvetler ayrılığıyla ve sair hükümlerle bağdaşmadığını belirten Kart Anayasanın, Hukukun, Demokrasinin; R.T.Erdoğanın kişisel ve siyasi çıkarlarına uyarlandığı bir dönem yaşanmaktadır. dedi.
AKP tüzüğüne de uygun değil
AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) , Genel Başkanlık Makamı boşaldığı için, AKP Tüzüğünün 78 ve Siyasi Partiler Yasasının 15/son maddesi uyarınca ; 1. Olağanüstü Kongre sürecini yönetmek üzere , MKYK Üyelerinden birini Genel Başkan Vekili olarak seçmek ve görevlendirmek durumunda. YSK 15 Ağustos tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçiminin kesin sonuçlarını ilan edilmek üzere Resmi Gazeteye gönderip mazbatayı TBMM Başkanlığına ilettiğinde Erdoğanın Cumhurbaşkanlığı sıfatı, anayasal olarak resmiyet kazanmış olacak ve pati üyeliği ile miletvekilliği sona erecek. Kart bu nedenlerle Erdoğanın, iştirak ettiği ve yönettiği AKP Yetkili organlarının tesis ettiği tüm işlemler Yok Hükmünde-Keenlemyekûn olacaktır. 27 Ağustos tarihinde yapılacak Kongrenin tüm sonuçlarıyla yok hükmünde olması sonucu doğacaktır diyor.
Taraf, Sendika.Org