Baş düşman edebiyatının suyu çıktı - Kemal Okuyan
Bu yazıyla ip üzerine eleştiri gelecek gibi ama göreceğiz bakalım.
soL'un 12. sayısı çıktı: Emperyalizm varsa barış yok!
soL dergisinin 12. sayısı emperyalizmin bölgeye yeniden müdahalesinin meşrulaştırılmaya çalışıldığı, baş döndürücü gelişmeler karşısında kamuoyunda kafa karışıklığının görüldüğü bir anda çıkıyor. Bugüne kadar birçok kere kanıtlanan bir gerçeği, emperyalizm varsa barışın olmayacağı gerçeğini hatırlatmak için.
soL dergisi bu hafta kapakta, ABD emperyalizminin IŞİDin Kobane saldırısının ardından ortaya çıkan koşulların da yardımıyla bölgedeki gelişmelere nasıl tekrardan ve açık biçimde müdahil olmaya başladığını, bunun bizzat bölge aktörleri eliyle teşvik edilmesinin siyasi arka planını ve buna karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğini tartışıyor.
Gelişmeler Kürtleri ABDnin rotasında bir ulusal birliğe doğru ittirirken, AKPyi de haddini bilmeye zorladığı görülüyor. Bölgede gerçek bir barışın olabilmesi için en acil görevin emperyalizmin bölgeden uzaklaştırılması olduğuysa, her geçen gün bir kez daha görülüyor. Erman Çete yazdı: En acil görev emperyalizmden kurtulmak!
ABDnin Kobaneye yaptığı silah yardımı tartışılmaya devam ederken, Türkiyede bir kesim bu yardımın kabul edilmesini ve PYDnin ABDyle işbirliğini IŞİD saldırıları karşısında Kobanenin kendini savunması için mecbur kalmasıyla meşrulaştırmaya çalışıyor. Oysa bu koşullar aniden ortaya çıkmış değil. Türkiye ve Suriyedeki Kürt liderlerinin politik tercihlerinin koşulların bu noktaya gelmesinde belirleyici olduğu görülüyor. Ali Beysülen bu süreci yazdı: Mecburiyet değil, tercih
'Polis Hizbullahçılara silah dağıttı'
IŞİDin Kobaneye saldırılarına karşı yapılan eylemlerde polisin şiddetine maruz kalan bölge halkı, Hizbullahçıların polis tarafından cami önünde dağıtılan sopalarla saldırdığını söylüyor. Selin Asker, Diyarbakıra giderek bölge halkıyla yaptığı görüşmeleri ve gözlemleri aktardı, bu hafta soLda.
Türkiye solunda ortak ses
Türkiye solunun önemli bir kesimini temsil eden bileşenlerin ODTÜ Vişnelikte yürüttüğü tartışma sürecinin son toplantısında "Birleşik Haziran Hareketi" adıyla yola devam kararı alındı. Komünist Parti Merkez Komite üyesi ve Vişnelik Toplantılarının katılımcısı Erhan Nalçacı ile, bugüne kadarki süreci ve önümüzdeki dönem için yol haritasının ne olduğunu konuştuk.
İşçilere 4/C tuzağı
Pek çok kişi, 4/Cyi ilk olarak TEKEL direnişiyle duymuştu. O günlerde, tüm ayrıntılarıyla öğrendiğimiz güvencesiz çalışma biçimi unutulmuş olacak ki, bugün özelleştirilmesi planlanan kurumlardaki işçiler 4/Cyi bir kurtuluş olarak görebiliyor. On binlerce işçinin çalıştığı şeker fabrikalarının ve elektrik üretiminin özelleştirilmesine hız verildiği bu süreçte, 4/Cyi yeniden hatırlamak gerekiyor. Yıldız Koç yazdı: 4/C tuzağı: Denize düşüp yılana sarılmak.
Nobel ekonomi ödülü adrese teslim
Nobel Ekonomi Ödülü, üçüncü kez bir Fransıza verildi. Ödülü alan Jean Tiroleün kariyeri dikkat çekiyor. Fransada neoliberal politikaların savunulması adına iz bırakan Tirole, merkezi planlama karşıtı çalışmalarıyla da biliniyor. Evin Nagehan yazdı.
soLda Kadıköy dosyası
AKPnin, Kadıköydeki laik ve ilerici birikiminden hazzetmediği bir gerçek. soL iki hafta boyunca, Hazirandan sonra TOMAyla tanışan, direnişe geniş katılım göstermesiyle o günden beri iktidarın hedefine oturan İstanbulun bu en büyük ilçelerinden biri olan Kadıköyü mercek altına alacak. Tam da bu saydığımız nedenlerden dolayı, bir memleket meselesi olduğu için. Birinci bölüm bu hafta soLda.
Ve daha fazlası:
18- Akademideki mücadele yükselecek
20- Kadro değil, bilim mücadelesi bu
21- Validebağa cami kuşatması
22- Çapada bir garip soruşturma
23- Sağlık için pamuk eller cebe!
24- Bu dava utanç vesilesidir
30- Merkezden günah keçisi yaratmak
34- ABDnin amacı kaosun sürmesi
36- Sağlığı çıkarlara alet eden Küba değil, ABD
38- 500 yıldır bitmeyen kavga
44- Doğurganlık oranı neyi gösterir?
46- Sosyal dışlanma ve saldırganlık
48- Gericiliğin kıskacı daralırken Türkiye
52- Onlar oradaysa biz her yerdeyiz...
56- Kaybettiğimiz bir insan, bir orman...
Yazılarıyla
Aydemir Güler/ Esnek ülke, esneyen ülke
Kemal Okuyan/ Saçmalama hakkı bitti...
Alpaslan Savaş/ Sarılma, öldür!
Kemal Kadıoğlu/ Rağmen mi?
Şule Süzük Toker/ Kovaladıkça kaçan...
Enver Aysever/ Aras umuttur, onlar umudun düşmanı!
Nihat Behram/ Yalakaölçer
soL dergi bu hafta sorulması gerekeni soruyor: Hangi Cumhuriyet?
İlanının üzerinden 91 yıl geçtikten sonra Cumhuriyet, yıl dönümünde, onu var eden emekçileri yerin yüzlerce metre altında ölüme terk etti. soL dergi bu hafta "Hangi Cumhuriyet?" kapağıyla çıktı, Cumhuriyet'in bu noktaya nasıl geldiğini ve çıkış için ne yapılması gerektiğini tartışmak için...
Bu sene Cumhuriyet'in yıl dönümü emekçilerinin toprak altında ölümü beklerken, kendi çocuğu olan gericiliğin gelip dayandığı son nokta olan Erdoğan'ın sarayında merasim yapmasına tanık oldu. Bu rastlaşmanın sadece bir tesadüf değil, 91 yılın ardından Türkiye'de Cumhuriyet'in içine düştüğü hazin tabloyu anlatması bakımından tarihsel bir andı. Türkiyede cumhuriyet, burjuvazinin ileriye doğru attığı bu en önemli adım, aynı sınıfın yapısal özellikleri nedeniyle sakattır ve eksik kalmaya mahkûmdur. Cumhuriyet ve sosyalizm hedefleri ayrılmaz bir bütündür artık. Türkiyede cumhuriyetçiliğin ve sosyalizmin sonuna kadar yürünecek yollarını kesiştirmenin vaktidir. Özgür Şen Cumhuriyet'in yarım kalan hüzünlü öyküsünü ve buradan çıkış yolunu yazdı.
Yerin altı ölüm, üstü açlık
AKPnin Yeni Türkiyesi işçi ölümleri üzerinde yükseliyor. Ermenekte, iktidara yakınlığıyla bilinen Saffet Uyarın madenindeki su baskınında, 18 işçi madende mahsur kaldı. Aynı saatlerde, Soma madencileri de, AKPye tepkilerini Ankara yürüyüşüyle göstermeye hazırlanıyordu. AKP'nin madenciyi yerin altında ölüme üstünde açlığa mahkum ediş politikasını Yıldız Koç kaleme aldı.
Sürece ABD revizyonu
IŞİDin Kobanê saldırısı ve sonrasında yaşanan gelişmeler, ABDnin bölgeye müdahalesinde Kürt kartını daha işlevsel kullanacağını gösteriyor. Yeni durumun Türkiyede yürütülen sürece yansımalarını şimdiden görmek mümkün. "Sürece ABD revizyonu"nu Volkan Algan yazdı.
ABDnin Suriyede plan değiştirme ihtimali
ABDnin, bölgede yaşanan gelişmelerle birlikte, Beşar Esadı gerçekten devirmeyi isteyip istemediği tekrar tartışılmaya başladı. IŞİD tehdidi vesilesiyle, Suriye planları da güncellendi. Erman Çete, ABDnin Suriyede plan değiştirme ihtimalini kaleme aldı.
"Sanatçıya işkenceyle tarihe geçecekler"
AKMnin tadilatı için ayrılan para nerede ve tadilat ne durumda? TÜSAK Yasa Tasarısı Devlet Tiyatrolarında istifalara neden oluyor ama asıl amacı ne? Bu alanda, iktidarın çekmecesinde daha neler var? Selnur Aysever bu soruların yanıtını aramak üzere Üstün Akmenle görüştü.
Ve daha fazlası:
2O- Eğitimde sosyalist planlama: Küba
22- Hastalığa özendiren sağlık sistemi
24- AYM'den AKP'ye işçi hakları ayarı
26- AKPli yıllar madenciye ölüm getirdi
28- Merkezlerin dengesi sarsacak
30- Deutsche Bank diyetini ödüyor
34- Rusya'nın büyük hayali: Russky Mir
36- Militanlıktan politika mühendisliğine
38- BM ambargoyu yine mahkûm etti
40- Google aslında sandığınız şey değil
42- Kadıköyün tarihi işportaya düşer mi?
46- Ebola ve dehşet ideolojisi
48- Füzyon çalışmalarında arayış
52- İnsana, hikâyeye, gerçeğe dair umut
54- Çanlar yaşam için çalmalı!
Yazılarıyla:
5- Aydemir Güler - Viva, biji, yaşasın
17- Kemal Okuyan - Açık konuşmak...
27- Alpaslan Savaş - Hiçbiri son kaza olmayacak
39- Kemal Kadıoğlu - Haydi oraya
45- Şule Süzük Toker - Bir ihtimal daha var...
59- Enver Aysever - Umut kesemezsin insandan...
64- Nihat Behram - Hem aydınlanma düşmanı, hem demokrat
soL dergide bu hafta: İnsalık Ekim'ini arıyor
soL dergi bu hafta, Jülyen takvime göre 25 Ekim 1917'de, Gregoryen takvime göre ise 7 Kasım 1917'de gerçekleşen Ekim Devrimi'ne selamla; "İnsanlık Ekim'ini arıyor..." manşetiyle çıktı. Haftalık dergi soL bugün meydanlarda yarın ise bayilerde olacak.
Çağlar boyu insanın ezilmişliği, sömürülmüşlüğü, hiçlenmişliği sona eriyor; karanlık, cehalet, zorbalık yalnızca bir coğrafyada süpürülmekle kalmıyor, bütün yeryüzü emekçilerinin iktidara gelebileceğinin umuduyla aydınlanıyordu. soL dergi bu hafta Ekim Devrimi'ne selamla çıkıyor: İnsanlık Ekim'ini arıyor...
Ekim'in 'sırrı' neydi?
Ekim Devrimi her şeyden önce kapitalizmin tarihsel yenilgisini ete kemiğe kavuşturdu. İlk darbeyi vurdu ama bu aslında son darbeydi! Yüzyıllardır kapitalizmi sarmalayan mistik örtü parçalandı. Kapitalizm kendisini hep ezeli ve ebedi bir sistem olarak gösteriyordu. Kapitalizmden çıkışın imkansız olduğu bir "tarih"e verilmiş en net yanıt oluyordu Ekim Devrimi. Aytek Soner Alpan'ın yazısı bu hafta soL'da.
Türkiye'nin sorunlarını Ekim'in programı çözer
Türkiye'nin sorunlarına çözüm mü arıyoruz? İlk bakmamız gereken, Ekim'le birlikte iktidara gelen Sovyet işçileri ve onların öncü partisinin, kendi ülkelerindeki ağır sorunları nasıl çözdüğüdür. Yiğit Günay bu hafta, Türkiye'nin sorunlarına Ekim'in penceresinden bakıyor.
Paraleller ülkesinde kırmızı kitap
AKP, 1. Cumhuriyet'i çözme sürecinde ittifak kurduğu unsurları, bugün devlete paralel örgütlenme yarattıkları gerekçesiyle tehdit olarak görüyor. Oysa bu yapılara icazet bizzat AKP tarafından, ittifak politikası gereği verilmişti. Bugün MGK'nın kendisi de paralel yapılardan sadece biri durumuna düştü. Volkan Algan yazdı.
AKP cezaevinde öldürmekte ısrarlı
AKP'nin hasta tutuklulara zulmü, artarak devam ediyor. Cezaevinde bulunan hasta tutuklular salıverilmediği ya da cezaevi koşulları iyileştirilmediği gibi, dışarıda bulunanlar da tutuklanarak içeri atılıyor. Selin Asker bu hafta hasta tutsakları yazdı.
Sigara içiyorsan cevapla: Baban zengin mi fukara mı?
Ülkesinde yaşanan birçok olaya arkasını itinayla dönmeyi bir görev bilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sigara yasaklarına uyulması ve Cumhurbaşkanı'nın sözünün dinlenmesi konusunda ise oldukça ciddi. Gonca Tokyol'un yazısı bu hafta soL'da.
Ve daha fazlası:
18- Van'ın unutulan yüzleri
20- Karma eğitim neden hedefte
24- AKP'nin madencilik politikası çöktü
28- Sınıftan politik bir ses yükseliyor
30- Ekonomik göstergelere FED makyajı sona erdi
39- Afrika'nın Che'si Burkina Faso sokaklarında
42- Dinin yargısı, yargının dini
47- Vücut görünümünden cinsel doyuma
50- Devrime giden yolun kitapları
52- Bir yer vardı, biliyordu...
54-Ekim'in görüntüye yansıyan devrimi
56- Sanat eylemle buluşunca
60- Dönüştürülen futbol ve tarafta: Mecbur muyuz?
Yazılarıyla:
5- Aydemir Güler - Beyaz ile ak
23- Kemal Okuyan - Devrim tükendi, yaşasın Devrim!
27- Alpaslan Savaş - Kömür ocağına sıkışan AKP
45- Şule Süzük Toker - Küçük enişte
59 - Enver Aysever - 'Berkin'i niye herkes tanıyor baba?'
64- Nihat Behram - Katil başa, hırsız leşe!
Fıtratımızda mücadele var
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadın ve erkeğin eşit olmadığına yönelik açıklamasına yanıt kadınlardan geldi. soL dergi bu hafta kapağına kadınların bu yanıtını taşıyor. soL'daki sosyalizm ekinde bu hafta sosyalizm ve spor konusu işleniyor. 17. sayı bugün meydanlarda yarın bayilerde.
Erdoğan'ın gericilik yüklü kadın çıkışı sadece Türkiye'de değil, dünya basınında da geniş yer buldu. Birçok Avrupa ülkesinin gazetesi Erdoğan'ın bu sözlerini eleştirel bir şekilde kapağına taşıdı. Oysa Erdoğan'ın kadını ikinci sınıf gören bakışı yalnızca gerciliği ile değil, piyasacılığıyla da ilgili. Zaten biraz daha dikkatli bakıca Batı'daki kadınların da daha estetik ama benzer bir sömürüye maruz kaldıkları görülüyor. Tabii bir de kadın ve erkeğin eşit olduğu ülkeler var, sosyalizmin ülkeleri. soL bu hafta kadınların Erdoğan'a yanıtını kapağına taşıdı.
Erdoğan'ın kadınla sınıfsal derdi var (Evrim Gökçe)
Aydınlanma mücadelesi kadın için yaşamsal (Özgü Türk)
Birlikte kurdular eşit yaşadılar (Aysima Karçaaltıncaba)
Sosyalizmin başarı öyküsü: Kübalı kadınlar (Özgür Sarı)
DİĞER HABERLER:
Siyanüre karşı örgütlü mücadele yükseliyor
Türkiyenin doğal yaşam bakımından en zengin bölgesi Karadeniz. Bu zenginliğin içindeki Fatsa, siyanür kâbusuyla karşı karşıya. Köylüler yaşamın yok edilmesine boyun eğmiyor, direniyor. (Serdar N. Yüce)
MEB Şurası gericileştirmeyi meşrulaştırabilir mi?
19. Eğitim Şûrası, eğitimin ağır gerici saldırı altında olduğu bir dönemeçte toplanıyor. İktidarın adımlarını meşrulaştırıcı bir role büründürülen şûranın, toplumun bu dönüşüme tepkisi karşısında, işinin bu sefer o kadar da kolay olmadığı görülüyor.
Genişlemek siyasi muhteva meselesi
Vişnelik toplantıları ile başlayan Birleşik Haziran Hareketi örgütlenmesi yerel meclislerin oluşturulması ile devam ediyor. Hareketin taban çalışmaları hakkında BHH İstanbul Koordinasyonunda yer alan Komünist Parti MK üyesi Mehmet Kuzulugil ile görüştük.
Kaç-Ak Saray ve mekânın siyaseti
Kaç-Ak Saray, ülkenin tüm ilerici değerlerine nispet yaparcasına, sembolik değeri yüksek olan AOÇye kuruldu. Gittikçe gericileşen Türkiye burjuvazisinin Anıtkabirden başlayan macerası, Kocatepeye uğradıktan sonra burada barutunu tüketmiş oldu. (E. Suda)
Camda yeni grev kapıda
Yıllara yayılan mücadele geleneğine sahip cam işçileri, son dönemde de Şişecam patronunun baskıları ve bu baskılara verdikleri örgütlü yanıtla gündemde. 2013 yılına İstanbuldaki cam işçilerinin Şişecam işgaliyle girmiştik. Bu yılın Haziran ayında ise 5 bin 800 Şişecam işçisinin grevi, hukuksuz biçimde yasaklandı. Şişecam patronu, şimdi bu grevin intikamını almaya çalışıyor.
Büyüme gölgesinde emekçiler tutsak
DİSK-ARın düzenlediği 2015 Bütçesi ve Asgari Ücret Çalıştayında, AKPnin ekonomiye etkisi ve faturası masaya yatırıldı. Çalıştay kapsamındaki tartışmalarda, emekçilerin borç sarmalına sokulduğu ve kazanımlar için verilen mücadelenin önemsizleştirilmeye çalışıldığı belirtildi.
Ukraynanın bir yılı
Geçen yıl AB yanlısı eylemlerle başlayan süreç, Ukraynayı bir iç savaşa sürükledi. 4 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği olaylar, Rusya ve ABD arasındaki psikolojik savaşın da merkezi haline geldi.
Geleceğe inancı yeniden kazandılar
Ağustos ayında yapılan genel seçimlerde 25 yıldır ilk kez sağcı bir hükümetin iktidara geldiği Belçika, son günlerde büyük eylemlerle sarsılıyor. Belçika Emek Partisinden Benjamin Pestieauyla, hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı sokağa çıkan yüzbinleri ve eylemlerin nedenini konuştuk.
Dünya Savaşını okumak
Yüzüncü yıldönümünü geride bıraktığımız Birinci Dünya Savaşı, sonuçları ile, bugün de yankılanıyor hâlâ. Bu yazı kültürel alana ilişkin, ama şu soru akılda tutulmalı mutlaka: Rusyada Bolşevikler, Almanyada Spartakistler olmasa, ne olurdu?
Yazılarıyla:
Aydemir Güler / Sınıf mücadelesi mi demiştik?
Kemal Okuyan / Kim kimi aldatıyor acaba?
Alpaslan Savaş / Sensin eşdeğer
Kemal Kadıoğlu / Fıtratı söyletiyor, normal...
Şule Süzük Toker / Dalkavukluk mefhumu
Nihat Behram / Tanrı kimden yana?
soL dergisi çıktı: Metal işçileri kapakta, SYRİZA dosyada
soL dergisinin 26. sayısı çıktı. Dergi bu hafta metal işçilerinin grevini kapaktan selamlarken, dosya konusu olarak SYRIZA'yı ele alıyor.
Metal işçilerinin grevi AKP'nin kararıyla engellenmeye çalışırken soL dergisi 26. sayısında direnişi kapağına taşıdı.
"Binlerce işçi grevde, Metal işçisi patronları dağıttı" manşetiyle çıkan soL dergisi, bu hafta kapak ve dosya konularını ayırırken, dosya konusu olarak SYRIZA'yı ele aldı.
SYRİZA'DAN STRATEJİ DEVŞİRMEK
SYRİZAnın başarısından Türkiye soluna yöntem ve yol devşirme çabası, Türkiye solunun stratejisizliğini gösteriyor. Tek mesele AKPnin sandıklarda geriletilmesine indirgendiğinde solun genel bir stratejisinden söz etmek imkansız hale geliyor. Özgür Şen, SYRİZA'dan strateji devşirme çabasını yazdı.
Atinadaki SYRİZA zaferinden sonra, AB sömürgeciliği, esmeye başlayan ve şimdilik antikapitalist bir nitelik göstermeyen sol rüzgârdan aşırı rahatsız değil. Bu algı eşliğinde, yeni bir birikim rejimine geçme hesapları yapılabilir. Osman Çutsay, "Burjuvazi sol rüzgârdan rahatsız mı?" sorusunu yanıtladı.
2011 dönemecine kadar Yunanistan gündemine damga vuran eylemlerin karakterinin sınıfsal ve taleplerinin düzen dışı olduğunu söylemek hiç de abartılı olmayacaktır. Bunun sistem için önemli bir tehdit olduğunu söylemek mümkündür. Aytek Soner Alpan, "Yunanistanda sınıf mücadeleleri"ni yazdı.
soL'un SYRİZA dosyasında Yunanistan Komünist Partisi (KKE) Genel Sekreteri Dimitris Kuçubas ile yapılan söyleşi de yer alıyor. Kuçubas, "Sınıfı yabancı bayrak altına sokmayacağız" diyor.
Yunanistanın ve Avrupanın yakın geleceğinde SYRİZAnın ekonomik açıdan vaat ettiklerinin ne kadarını yapabileceğinden çok SYRİZAnın ekonomi politiğinin nasıl şekilleneceği belirleyici olacak. Tunç Sipahi, SYRİZA'nın hangi ekonomik koşullara iktidara geldiğini yazdı.
GÖZDE OKULLARA DİNDAR NESİL KISKACI
Milli Eğitim Bakanlığı Türkiyenin en başarılı liselerini kendisine, yani AKPye bağlamaya çalışıyor. Buralara yapılacak yönetici ve öğretmen atamalarında son söz, diğer okullardan farklı olarak doğrudan Milli Eğitim Bakanında olacak. Nurettin Öztartar'ın haberi soL'da....
AKP ADALETİNDEN YÜZSEN DE KURTULAMAZSIN
Henüz lise öğrencisiyken hayali suçlamalarla tutuklamaya çalıştılar, yüzerek Yunanistana kaçtı. 22 yılda yeni bir hayat kurdu, ta ki AKP peşine düşene kadar... Ali Ufuk Arikan, Barış Bal'ın ilginç hikayesini yazdı.
METAL İŞÇİLERİ AYAĞA KALKTI
10 binin üzerinde metal işçisi grev dedi, şalterleri indirdi. İşçilerin ayağa kalkması patron sendikasını böldü, bazı fabrikalar sermayenin sendikası MESSten ayrıldı, işçilerle masaya oturmak zorunda kaldı. Metal işçilerinin grevi soL'da...
KOBANE'DE ASKERİ CEPHE KAPANDI
ABd bu vesileyle bir taşla birkaç kuş vurdu. PKKye Barzani ile işbirliği yolunu telkin etmiş, AKPye büyük patronun kim olduğuna ilişkin bir mesaj vermiş oldu.
IRKÇILIKTAN ŞİKAYET ETMEYİN- HAPSİ BOYLAYABİLİRSİNİZ!
Obama hükümeti, 1917den bu yana gazetecilere yapılan casusluk suçlaması sayısını üç katına çıkardı. Son örnekte, gazeteci James Risenın İrana karşı bir komployu ifşa ettiği kitabının kaynağı olmakla suçlanan cıA görevlisine karşı sunulan kanıt, cıAde siyahlara karşı ayrımcılık var şeklindeki şikayet dilekçesinin kurumu sevmemesinin göstergesi olması. Yiğit Günay'ın haberi soL'da...
SEVİYORSAN SÖMÜRÜ DEĞİLDİR, SÖMÜRÜ OLSA DURAMAZSIN
Patronu işverene çeviren kapitalizm, şimdi de önümüze konan işlerin tanımını değiştirdi. Sevdiğiniz işi yaparsanız ne sömürü var ne de sömürülmek... Gonca Tokyol yazdı.
BRECHT'İN ÇİZDİĞİ YOL...
Brecht, Marxtan hareketle, Marxın Kapital de yaptığına benzer bir şey yapıyor. İşte Brechtin sanatının özünde bu eleştirellik yatıyor. Mutlu Parkan ile söyleşi soL'da...
SON UMUT YA DA WAHŞİ ANADOLU
Birinci dünya Savaşının 100. yılı, Türkiyede geniş ve kapsamlı bir siyasal/kültürel çerçevede gündeme giriyor. Bu çerçevede Russell croweun Son Umut filmine dair söylenecekler çok. E. Zeynep Güler yazdı.
Ve dahası soL'un 26. sayısında...
YAZILARIYLA
Solun küme düşme halleri - Aydemir Güler
Bazen uyarmak gerekir - Kemal Okuyan
Güvenli limanda ölüm sessizliği - Alpaslan Savaş
komşu komşu hu hu! - Şule Süzük Toker
Cehaletle vahşet kol kola gezer - Nihat Behram
soL dergisinin yeni sayısı çıktı: Türkiye'nin 'Haziran' seçeneği
soL dergisinin yeni sayısı "Türkiye'nin seçim gündemi ve Haziran seçeneği" kapağıyla çıktı. soL, bugün meydanlarda, pazar günü bayilerde.
7 Haziran seçimleri yaklaşırken seçim tartışmaları da hız kazanıyor. soL dergisi bu hafta kapağına Türkiye'nin seçimlerini ve Haziran seçeneğini taşıdı.
HAZİRAN SEÇENEĞİ
Birleşik Haziran Hareketi, içeriden ve dışarıdan gelen basınca karşın, seçimlere ilişkin kararında ne HDP ne CHP diyerek bağımsız hat vurgusu yaptı. Seçimler sol içinde uzun zaman sonra ilk kez bu kadar büyük bir tartışma konusu oldu, olmaya da devam ediyor. CHP ve HDPnin Birleşik Haziran Hareketini seçimlerde kendine yedekleme çabasına rağmen, BHH meclislerinde yapılan tartışmalar, hareketin bileşenlerinin bağımsız hatta ısrar etmesiyle sonuçlandı. BHHnin seçimlere ilişkin aldığı karar bu iki kesimi de memnun etmezken, karar süreci öncesinde ve karar sonrasında yaşananlar oldukça dikkat çekici. Ali Ufuk Arikan yazdı.
TÜRKİYE SEÇİM SANDIĞINA SIĞMAZ
BHH'nin kendi meclislerinde binlerce kişinin katılımıyla günlerce süren seçim politikasını belirlemeye yönelik tartışmaları, geçtiğimiz hafta nihayete erdi. Alınan kararlara ve bundan sonraki mücadele dönemine lişkin sorularımızı BHH Yürütme Kurulu üyeleri Önder İşleyen, İlhan Cihaner ve Mehmet Kuzulugile sorduk. Serdar Nazım Yüce'nin haberi soL'da.
KİŞİLİKSİZLEŞEN SİYASET VE SOL
Kişiliksizleşen siyaset kirlenmeyen bir odağa ihtiyaç duyarken, inandırıcılık mazotunu soldan sağlamaya çalışıyor. Bu nedenle iki ay içinde kulvarlar değişip, solcu olunabiliyor. Tutarlı bir politik hat ile seçenek olabilecek bir sol çıkma tehlikesi, düzen siyasetinde kişiliksizlik aşısının dozunun artırılmasına neden oluyor. Volkan Algan yazdı.
ÇELİŞKİLERİN GÖBEĞİNDE BİR KASABA: KOBANE
IŞİD saldırılarıyla dünya gündemine gelen bu küçük Kürt kasabasında birkaç ay içinde yaşananlar bölge siyasetinde dengeleri değiştirdi. soL, yaşananlara tanıklık etmek için Kobanêdeydi... Selin Asker ve Özkan Öztaş'ın haberi soL'da.
ILIMLI İSLAM ILIMLI LAİKLİKLE SENTEZLENECEK
Devletin farklı kademelerinde görev almış deneyimli bir bürokratla, güvenlik nedeniyle ismini saklı tutmak koşuluyla, AKP karşısında restorasyon olasılığı, kaynakları ve çıkış alternatifleri üzerine bir söyleşi yaptık.
ANORMAL TÜRKİYE'NİN HUKUKU
Türkiyede, hatta dünya basınında günlerce gündemi meşgul etmiş adli bir olayın savcılık tarafından kapatılması, buna karşılık TBMM tarafından bir araştırma soruşturma komisyonu kurulmuş olması, yargı alanındaki bir konunun yasama tarafından soruşturulması ve sonuçlandırılması hukuken normal bir durum mudur? Çağrı Çiğdem Aykaç'ın Yargıç Sevgi Övüç ile görüşmesi soL'da.
ENSTİTÜ YASAK, HELE KIVILCIMLI'YSA
41 sosyalistin kurucusu olduğu dernek, adındaki enstitü kelimesi yüzünden İstanbul Valiliğince mahkemeye verilmişti. Kıvılcımlı Enstitüsü derneği hakkında kapatılması istemiyle açılan dava reddedildi. Haberin ayrıntıları soL'da.
EYMİR'DE RANT VE HAYAT KAVGASI
ODTÜ ile Büyükşehir Belediyesi arasında bir çekişmeye neden olan Ankaranın yeşil alanları konusu, bir süredir ankaradaki meslek odalarının ve çeşitli platformların da temel sorunu haline geldi. Ankaranın ekolojik bütünlüğünün son sağlıklı parçalarından sayılabilecek Eymir Gölü ve İmrahor Vadisinin imara açılmasının önüne geçmek amacıyla kurulan Ankaranın Eymiri Platformunun kurucularından ve koordinatörlerinden, ODTÜ İktisat bölümü öğretim görevlileri Yrd. Doç. Seven Ağır ve Doç. Dr. Ebru Voyvoda ile görüştük.
AKP'NİN YENİ HEDEFİ MODERN KÖLE PAZARI
Emek düşmanı sicili belli olan hükümet, seçimlere az bir zaman kala sermayeye kıyak niteliğindeki icraatlarına durmaksızın devam ediyor. kiralık işçilik uygulaması bir kez daha gündemde. Aşkın Süzük yazdı.
TÜRKİYE'NİN MUSUL AÇMAZI
IŞİD ile karşı karşıya gelmekten çekinen Türkiye, planlanan Musul operasyonu gündeminde köşeye sıkışmış görünüyor. Kanlı örgütün palazlanmasında birinci dereceden rolü olan bir ülke olarak Türkiye, her ne kadar örgütle doğrudan karşı karşıya gelmemeye çalışsa da, koalisyonun dışında kalması halinde uluslararası bir tecrit tehlikesini de görüyor. Mustafa Kemal Erdemol'un haberi soL'da.
KATİL, MECZUP, 'İDEOLOG'
Uluslararası gericiliğin merkezlerinden biri haline gelen Türkiyenin, meczup bir katile de ev sahipliği yaptığı ortaya çıktı. Sonradan olma Müslüman bir ABDli, Türkiyede teori yaparak Mısırlı gençleri şiddet eylemlerine çağırıyor. Erman Çete'nin haberi soL'da.
BALKANLAR'DA BAHAR BAYRAMI
Kökeni Protobulgarlara dayanan martenitsalar, baharın gelmesiyle birlikte dünyanın dört bir yanındaki Bulgarların kollarındaki yerini alır. Bulgaristanın en köklü geleneği olan Baba Marta bayramına özgü bu takılar, son zamanlarda ticari bir boyut kazansa da, Bulgarların yeni yıla dair güzel umutlarının en güzel nişaneleridir. Cem Öztürk'ün haberi soL'da.
HALKTA KİN VE DÜŞMANLIK UYANDIRAN SPAGETTİ CANAVARI
Türkiyede birçok internet sitesine ulaşım, ateizmden bahsederek halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettikleri iddiasıyla engellendi. Var olan dinlerin aksine, ateistler tarafından yaratılan parodi dinler bile öldürmeyi değil, barış içinde yaşamayı ve daha da önemlisi sekülerizmi öğütlüyor. Gonca Tokyol yazdı.
KANSER TEDAVİSİNDE NE KADAR YOL ALDIK?
Son iki haftada, kanser tedavisine yönelik moleküler araştırmalarla ilgili iki makale yayımlandı. Bunlardan biri bakırın tümör yayılmasını baskılayıcı özelliğine işaret ederken, diğeri de son yılların popüler molekülü grafenin kanser tedavisinde rolü olabileceğini gösteriyor. Elçin Solmaz'ın haberi soL'da.
O İLK İSYAN VE ÇANTADAKİ 'İNCE MEMED'
Kentlerin entelektüel sorgusunda, bir tablet incelemesidir Yaşar kemal... Kuşaklar boyu filizlenip duran bir tohumdur. Ne amaçla çapalanırsa çapalansın, toprakta kök salmıştır. Asaf Güven Aksel'in yazısı soL'da
KADINLARIN VAROLUŞ MÜCADELSİNİN ÖYKÜSÜ
Ahmet Makal ve Gülay Toksözün kadın araştırmalarında önemli isimlerin makalelerinden derlediği bu kitap, bu alandaki az sayıda üretim de göz önünde bulundurulduğunda ayrıca önem kazanıyor. Özgü Türk'ün yazısı soL'da.
Yazılarıyla
Kim özür dileyecek - Aydemir Güler
Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım - Kemal Okuyan
Perçinci Rosie - Alpaslan Savaş
Bana mağduriyetini söyle... - Mustafa K. Erdemol
Aileye köle, sermayeye kul -Şule Süzük Toker
Yobazlığı Karacaoğlanla süpürmek! - Nihat Behram
soL dergisinin yeni sayısı çıktı: Halka yalan söylemek suçtur!
soL dergisinin yeni sayısı "AKP ve borazanları hesap verecek, Halka yalan söylemek suçtur!" kapağıyla çıktı. soL, bugün meydanlarda, pazar günü bayilerde olacak.
Günlük gazete deneyiminin ardından haftalık dergi olarak okurlarıyla buluşmaya devam eden soL, yeniden günlük basılı yayıncılığa döneceğini dün ilan etmişti.
15 Nisan'da yayın hayatına başlayacak günlük soL öncesi soL dergisinin 32. sayısı çıktı. "Halka yalan söylemek suçtur!" diyen soL, AKP'nin yalanlarla karılı harcını kapağına taşıdı. Dopdolu bir içerikle çıkan soL dergisinde bu hafta yer alan haberlerden bazıları şöyle:
AKP'NİN AMPÜLÜ YALANLA YANIYOR
AKPnin harcı yalanla karıldı. Kurduğu düzenin de öyle... Bugünlerde bu bir kez daha ortaya çıkıyor. Artık kendileri bile itiraf noktasına geldiler. Tıpkı iktidarları gibi, yalanları da bir bir dökülüyor: Kabataş, Arınç ve Erdoğan suikasti, Türkan Saylan, Balyoz ve daha niceleri. Kabataş hikâyesi, AKPnin bulduğu en fantastik yalan olarak hâlâ liderliğini sürdürse de, 13 yıllık iktidar süresince ortaya atılanlardan sadece bir tanesi. Ali Ufuk Arikan'ın haberi soL'da.
KABATAŞ MIZIKACILARININ "RESMİ" GAZETECİLİĞİ
Medya tarihimizde görülmemiş bir biçimde bir grup gazeteci, işgal ettikleri köşelerde 5 Martta Diliniz kaba, vicdanınız taş başlığıyla yorumlar kaleme aldı. Bu durumu artık yandaş kelimesi bile tanımlayamıyor...Ülke tarihinin gelmiş geçmiş en büyük yalanlarından biri olduğu ortaya çıkan Kabataşta üstleri çıplak, deri giyimli 70 erkeğin tacizine uğrayan türbanlı kadın palavrasının uydurucuları, yalanın ortaya çıkmasından sonra bile, büyük bir pişkinlikle iddialarını sürdürmeye devam ediyor.
ERDOĞAN'DAN ŞAH BENİM HAMLESİ
Fidanın geri adım atarak tekrar MİT müsteşarlığına dönmesi, Gülün aday olmayacağını açıklaması, Suudi Arabistan ziyareti ve Musul operasyonu tartışmaları, Erdoğanın muhtemel krizi bir süre daha ertelediğini gösteriyor. seçimler yaklaştıkça, Türkiye siyasetinin nabzı hızlanıyor, paralel olarak da egemen blok içi tartışmalar hararetleniyor. Geçtiğimiz hafta iktidar partisi AKP -daha çok da Erdoğaniçin iç ve dış siyasette kırılma tehdidi taşıyan bir dizi fay hattında önemli gelişmeler yaşandı.. Volkan Algan yazdı.
GÜNLÜK SOL GELİYOR! HER GÜN BULUŞMAK ÜZERE
Hangi siyasal doğrultunun, hangi dünya görüşünün Çok yönlü habercilik, derinlikli analiz dergisi olduğunu açıkça ilan ederek, sözüne güvenilen, analizleri doğrulanan bir yayın oldu soL. İşte bu niteliği yüzündendir ki, önümüzdeki sıcak günler için, sözünü daha sık söylemesi zorunluydu.Haftalık soL dergisinin, günlük soL gazetesinden devraldığı motto, bildi- ğiniz gibi, halka yalan söylemek suçturdu. Bu, hem bir taahhüt anlamına geliyor, asla yalan söylemeyeceğiz, gerçekleri anlatacağız sözü oluyordu hem de, halka yalan söyleyenlerin suçlarını açığa çıkaracak, suçlunun yakasına yapışacağız iddiasını taşıyordu. Asaf Güven Aksel'in değerlendirmesi soL'da.
PETROL KARDEŞLİĞİ ENERJİ VERİR Mİ?
İçeride ve dışarıda giderek sıkışan AKP, seçim öncesi son bir hamleyle güç toplamaya çalışıyor. Dolmabahçe mutabakatı sonrasında yapılan silahların bırakılmasına ilişkin açıklama AKPye enerji verirken, petrol başlığı da sürece kan taşımak için kullanılıyor. Geçen iki hafta, Çözüm Sürecinde seçim öncesi yeni bir dengenin sağlanmasına yönelik hamleye tanıklık ettik. Silah bırakma çağrısının yapılmasının ardından gelen tartışmalar, sürecin başta AKPnin seçim öncesi bir cepheyi sağlama alma çabası içerisinde olduğunu gölgeleyemedi. AKP ve HDPnin yaptığı ortak açıklamanın, tarafların seçim ve seçim sonrası hesaplarıyla yakından ilgili olduğunu görmek zor değil. Aşkın Süzük yazdı.
AKP YSK'YI ARADAN ÇIKARIYOR
AKP, seçim döneminde AKPnin parti bülteni sayılabilecek televizyonlara gelen cezaları önlemek için, denetleme yetkisini YSKdan alıp RTÜKe vermeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğanın her fırsatta söylediği ve başkanlık sistemine gidecek en kestirme yol olarak gördüğü, 400 milletvekili hedefi için, artık her yol mübah. Öyle ki, Erdoğan işi 400 milletvekilini verin bu iş huzur içinde çözülsün noktasına kadar getirdi. Cem Boz yazdı.
IŞİD'İN ARDINDAKİ CEHENNEM
IŞİD, Kobanêden çekilirken patlamamış roketler, döşenmiş mayınlar, bubi tuzakları bıraktı. Kente geri dönen halkın can güvenliği yok. En acil talep, mühimmatların temizlenmesi. IŞİDle yaşadığı uzun soluklu çatışmaların ardından yaralarını sarmaya çalışan Kobanêde, savaşın izleri silinmiyor. Kobanê halkının başı, IŞİDin 26 Ocakta geri çekilirken döşediği mayınlarla dertte. Selin Asker yazdı.
TEKSTİL, KADINLAR VE BİR KÜRT ÇOCUĞUN HAYALİ
İhracat şampiyonu tekstil sektörü, bir bölümü ayda 500-600 liraya çalışan genç kadınların omuzlarında yükseliyor. İlkokul çağında işe giren, evlenince işi bırakmak zorunda olan Kürt kadınlar pek çoğu. Çözüm süreci, onların sorunlarını çözmediği gibi aslında yeniden üretiyor. Yıldız Koç yazdı.
SOMA #DİRENİŞTE
13 Mayıs 2014te 301 arkadaşları göçük altında kalan Somalı madenciler, şimdi de işsizlikle yüz yüze. Ücret ve tazminatları ödenmeden işten çıkarılan madenciler, Somada direnişteler.13Mayıs 2014 sabahı, dünya büyük bir madenci faciasıyla sarsıldı, Somada 301 maden işçisini yitirdik. Tüm Türkiye gözlerini Somada yaşanan trajediye çevirdi, ağıtlar yakıldı, gidenlerin ardından ağlandı. Ali İnce yazdı.
PARİTEDEKİ DEĞİŞİM HESAPLARI BOZUYOR
Avrupa Merkez Bankasının tahvil alım programına başlamasıyla avroda hızlı değer kaybı yaşandı. Doların fiyatı dünya ölçeğinde yükselirken, avronun değer kaybetmesi, Türkiye ekonomisinde özellikle dış ticarete ve dış borca dönük kaygıları artırdı.
'AVRUPA ORDUSU' YİNE NEDEN GÜNDEMDE ?
Bir kez daha tartışılmaya başlanan Avrupa ordusu kurulur mu kurulmaz mı göreceğiz, ama bunun zaman zaman dile getirilmesi önemli. Bu, bir yanıyla ABDyi de tetikte tutan bir tehdit çünkü. Zaman zaman gündeme gelir nedense. Hatta 1952 yılında daha da ciddiye binmiş bir öneriydi bu. Almanya, İtalya, Belçika, Lüksemburg, Hollanda kolları sıvamışlardı. Eğer Fransa itiraz etmeseydi belki de kurabileceklerdi. Mustafa Kemal Erdemol yazdı.
TIK GÖLGESİNDE HABERCİLİK
Yanıltıcı başlıklar, çalıntı haberler ve yalanlar... Hepsi daha fazla tık sayısına ulaşmak için. Eski bir çalışanı, dünyada bu türden medyanın zirvesi kabul edilen dailymail.comun içyüzünü anlattı. Okuduklarınız size de hiç yabancı gelmeyecek
Tulga Buğra Işık yazdı.
ANNE OLMAK YA DA OLMAMAK
AKP iktidarı, eline geçen her fırsatta kadınların tek kariyerinin annelik olduğu iddiası üzerinden annelik güzellemesi yapsa da, bazı kadınlar AKPnin kadınlık algısını da, anneliği de reddediyor. T ürkiyede kadın olmanın zorluklarından, kadına ve kadınlığa düşman AKP iktidarının gerici açıklamalarından bu sayfalarda bolca söz edildi. Dekandan gazeteciye, bakandan cumhurbaşkanına birçok ismin kadını ikinci sınıf vatandaş olarak kodlayan açıklamalarıyla kâh dalga geçildi, kâh bu örgütlü ve gerici deliliğe akıl sağlığını korumaya yönelik cevaplar verildi. Gonca Tokyol yazdı.
DOĞAYA KARŞI TÜKETİM KAVGASI
Sermaye çıkarlarının korunması için onaylanan hidroelektrik santrali ve nükleer santral projeleri, insan hayatını ve doğanın korunmasını hiçe sayıyor. Büyüyüp ekonomik bir güç olma iddiasıyla kontrolsüz müdahalelerde bulunan sermaye odakları, gelecek nesillerin bugünün mirasçısı olduğu düşüncesini hiçe sayarak, doğayı büyük bir tehditle karşı karşıya bırakıyor. Tüketiminin globalleştiği dünyada doğa ne için yok ediliyorsa, Türkiyede de yıkım aynı şekilde devam ediyor. Serhat Kır yazdı.
ÇANAKKALE SAVAŞININ 100. YILINDA TOPLUMSAL HAFIZA VE MEKANIN DÖNÜŞÜMÜ
Çanakkale Savaşı, yeni Cumhuriyetin kurucu mitlerini ve ideolojisini üzerine inşa ettiği bir zemin olarak, toplumsal hafızamızı oluşturur. Kişisel ve kolektif hafıza ise siyasaldır. Çanakkale Savaşları, 1915 günlerinden başlayarak Cumhuriyetin kuruluşuna devrolan büyük bir tarihsel ve efsanevi miras bıraktı. Türkiye Cumhuriyetinin kurucu öğelerinden, kurucu mitlerinden birini, güçlü bir tanesini Çanakkale Savaşı ve zaferi oluşturdu. E. Zeynep GÜLER'in yazısı soL'da.
Yazılarıyla
Kavramlar, çözümler, süreçler - Aydemir Güler
Herkes oyunu açıklıyor; ben de -Kemal Okuyan
Yalan güçlüdür
- Mustafa Kemal Erdemol
Benjamin- Şule Süzük Toker
Bardağın dolu yanı- Nihat Behram