Özgürlük diyerek burjuvazinin işçi sınıfını sömürme özgürlüğünü savunan solculara! da ilk defa tanık oluyorum Bir de Kaçak vardı ama hiç olmazsa solcu olduğunu söylemezdi
Marx diyorki emek ağılıklı (hayvan ve insan el emeği)üretimden buharlı makinalara geçiş muazzam bir devrimdi.
Demekki Marx sömürü özgürlüğünü savunmuş.
Yine Marx diyorki hindistanda İngilizler üretim biçimini değiştirdi bu üretim biçiminin değişmesi sonucu ovalar açlıktan ölen insan kemikleri ile doldu.
Bu duruma Marx ne demiş olabilir.?
Konuyu sürekli olarak dolandırıyor, çarpıtıyor ve söylediğinizin kendiniz bile farkında olamıyorsunuz; bu anlaşılır bir şey, ama anlaşılmaz olan siyasal devrimden sonra liberal özgürlüğün olamayacağı, bunun ekonomik alandaki yansıması olan özel mülkiyetin hiç bir solcu tarafından savunulamayacağı gerçeğidir. Konu budur ve bu konunun sağından solundan atlayarak, ve anlamazlıktan gelinerek ''ifade özgürlüğü'' bağlamına oturtulmak istenmesi bilmeden yapılan bir ''kusur'' değilse, kim bilir nedir! ''Ben özel mülkiyeti savunmuyorum, savunanların bile bunları söyleme, yayma ve toplumu etkileme hakkı olmalıdır'' safsatası ise tam bir köylü kurnazlığıdır.
Bu solcular bu özgürlüklerden niçin bu kadar korkar hiç anlamıyorum Tek anladığım korkuların sebebi güçsüzlüktür.
Liberal lerden korkmak niye korkacaksın Eğer düzeni tam anlamı ile kotrol edebiliyorsan egemen sistemi ve egemen sınıfı (işçi sınıfı )oluşturmuşan libaraller sadece düşünce gelişiminde teşvik edici olur.
Bütün üretim araçlarının gelişimi keskin rakabetin sonucu ise gelecek düşüncelerin gelişimide rakabetin sonucu olacaktır Rakabetin olmadığı yerde gelişme olmaz.
Özel mülkiyet özcü gibi
Devrim olsun, özel mülkiyet kalsın, sömürü olsun, rekabet de olsun diyorsunuz ve kendinizi marksist olarak tanımlıyorsunuz; yanlış anlamadım değil mi?
Cuma günü cuma namazına gidersin hutbede imamın telkinlerini dinlerin namazı eda edersin ve Müslüman olursun Kuranı okumaya onu anlamaya gerek yoktur. Diyorsun.
Bence haklısın ne lüzumu var o kadar zahmet çekmeye. Zaten anlayan anlatıyor .biz o anlatana inanalım yeter.
İmamını doğru seçmen lazım İmamları da çoğaltırsan konuyu anlar, üzerine Marks okuması yaparsan konuya hakim olursun. Bunu denemezsen, senin yaptığın gibi, neyi savunduğun belli olmaz, devrimden sonra bile liberalizmi özgürlük adına savunmaya kalkarsın
Örneğin, bir protesto göstericisini "devrim adına" sopalayan polisin veya bir kitabı "devrim için tehlikeli fikirler içerdiği" gerekçesiyle sansürleyen hakimin artık devrimin baş düşmanı figürler haline geldiklerini kavrayamayan, bunları kafasında canlandırırken en ufak tiksinti bile hissetmeyen birisi, özgürlükleri yeterince içselleştirememiş demektir. Bu zihniyetin, insanın insan üzerindeki tahakkümünün ortadan kalktığı sınıfsız bir toplum idealini gerçekleştirmesi hakiki bir ütopyadır.