49 rehine karşılığında 50 IŞİD'li
Türkiye'nin IŞİD'e 49 konsolosluk görevlisi karşılığında 50 kişiyi IŞİD'e teslim ettiği iddia edildi. Takasta kullanılan IŞİD'lilerin, Müslüman Kardeşler bağlantılı Tevhid Tugayı'nın elindeki esirler olduğu öne sürüldü.
Hürriyet gazetesinden Deniz Zeyrek'in haberine göre, 49 konsolosluk mensubuna karşılık, Suriyedeki Tevhid Tugayının elinde olan, öldürülen IŞİD komutanlarından Hacı Bekirin eşi ve çocuklarının da arasında bulunduğu 50 kişinin IŞİDe teslim edildiği ortaya çıktı. IŞİDin Hacı Bekirin emaneti olarak gördüğü ailesinin, örgütün namusu olarak kabul edildiği belirtildi.
Musul Başkonsolosluğunda 11 Haziran günü kaçırılan ve 101 gün tutulduktan sonra serbest bırakılan 46sı Türk 49 rehinenin karşılığında IŞİDe, ocak ayında Halepte öldürülen komutanlarından Hacı Bekirin eşi ve çocuklarının da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 IŞİD mensubunun verildiği ortaya çıktı. Hürriyetin güvenlik kaynaklarından edindiği bilgiye göre, 49 konsolosluk çalışanı için yapılan pazarlıklarda IŞİD tarafı, Ocak 2014ten beri Suriyedeki Müslüman Kardeşler bağlantılı Tevhid Tugayının (Liva El Tevhid) elinde olan Hacı Bekirin eşi ile çocuklarının da aralarında bulunduğu bir grubun serbest bırakılmasını talep etti.
EŞZAMANLI TESLİMAT
Bazıları Özgür Suriye Ordusundan (ÖSO) ayrılan ve 7 ayrı grubu çatısı altında toplayan İslami Cephenin parçası olan Tehvid Tugayıyla yapılan görüşmelerin ardından, Hacı Bekirin eşi ve çocuklarıyla bazı IŞİD mensuplarının serbest bırakılması kabul edildi. Bunun üzerine Başkonsolosluk çalışanlarının Akçakale sınırında Türkiyeye teslim edildiği dakikalarda, Suriyede Halep yakınlarında Liva El Tevhid örgütü de yaklaşık 50 IŞİD mensubunu teslim etti. 19 Eylül günü saat 20.00de Rakkaya ulaşan Türk rehineler, Liva El Tevhid elindeki rehineleri IŞİD militanlarına teslim edinceye, yani 20 eylül sabah saat 05.00 oluncaya dek oyalandı.
IŞİDİN NAMUS BORCU
Tam adı Semir Abdulhamed El Abidi El Deliymi olan, katıldığı örgütlerde Hacı Semir adıyla da anılan Hacı Bekir, IŞİD kurulmadan önce başında bulunduğu Tevhid ve Cihad yapılanmasıyla birlikte, Ebu Musab Zerkavi liderliğindeki El Kaidenin Irak koluna katılmıştı. ABD tarafından Irakta tutuklanan ve bir süre Ebu Garib cezaevinde kalan Hacı Bekir, serbest kaldıktan sonra Suriyeye göç etmişti. Suriyenin Halep kentini kuşatan IŞİD birliklerine komutanlık eden Hacı Bekir, ocakta Tevhid Tugaylarıyla girdikleri bir çatışmada ölmüştü. Çatışma sonrasında Tehvid Tugayı, Hacı Bekirin eşi ile çocuklarıyla birlikte çok sayıda IŞİD üyesini esir almıştı. IŞİDin, Hacı Bekirin emaneti olarak gördüğü ailesini, örgütün namusu olarak kabul ettiği belirtildi.
CEZAEVİNDE EKSİK YOK
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Velev ki takas var sözlerinin ardından Türkiyedeki bazı IŞİD mensuplarının serbest kaldığı iddia edilmişti. Ancak Hürriyetin bu konudaki sorusuna Adalet Bakanlığı yetkilileri, Adalet Bakanlığı bünyesindeki cezaevleri envanterinde herhangi bir eksilme yoktur karşılığını verdiler.
ileri haber
Al gülüm ver gülüm,rehine karşılığı rehine de vermiş olabilirler, içli dışlı oldukları tarikat çevrelerini devreye sokmuş da olabilirler.AKP bu, her yerde parmağı var.
Bunlar Orta Doğu'nun geri kalmış İslami topluluklarının entrikalarını da ülkeye taşıdı. Dış politikayı inebileceği en ilkel düzeye indirdiler. Zaten bunun sonucunda dış işleri bakanlığı diye birşeye de gerek görmez hale geldiler, dış politalarını MİT'le yürütüyorlar. Her türlü dümen, her türlü entrika da işin içinde. Casus filmi çevirir gibi takas yapmaları da bundan. Tabii, gerçekten rehine alma olayı oldu mu, yoksa bu gerici liderler serbest kalsın diye danışıklı dövüş mü yapıldı sorusu da akla gelmiyor değil. Çünkü olay rehine almaya hiç benzemiyordu.
Başka bir yerde 50 değil 150 IŞİD'li serbest bırakılmış diye yazıyordu. Cumhurbaşkanımız bugün açıklama yapmış, artık farklı bir yerdeyiz demiş. Rehineleri kurtardı, şimdi IŞİD gericiliğine karşı mücadele edecek