''Benim yorumlardan ne anladığımdan daha çok sizin soldan ne anlayamadığınız sorun burada.''
Soldan kimin ne anlayamadığı ortada.Bu ülkenin tarihsel kazanımlarına,ilerici hareketlerine hakaret ederek solculuk yapılamayacağı gibi kürt hareketine kuyrukçuluk yaparak,eleştiri getirmeyerek de solculuk yapılamaz.
''Burjuvanın bayrağını, devletini savunarak mı solcu olunur?''
Bayrak konusuna gelirsek,feodal üretim tarzının hakim olduğu toplumlarda feodal bir kültürel yapı vardır,kapitalist üretim tarzının olduğu toplumlar da ise burjuva kültürü hakimdir ama her feodal veya burjuva kültürün içinde proleter öğeler,antiemperyalist yada yurtsever öğeler vardır.Sosyalistlerin görevi feodal yada burjuva kültürlerin içindeki proleter,antiemperyalist,yurtsever öğeleri bulup çıkarmak kullanmaktır.Bu şekilde yurdunla,halkınla kuvvetli bir bağ yakalayabilirsin.Bu açılardan bayrağa bakarsak,bayrak bu ülkede verilen antiemperyalist muhtevadaki 1.milli kurtuluş savaşının sembollerinden biri olması,68 kuşağının 6.filoyu kovarken kullandığı sembollerden biri olması,15-16 haziran büyük işçi direnişinin yine sembollerinden biri olması nedeniyle içerisinde antiemperyalist ve proleter ilerici öğeler taşır.Diğer taraftan 12 mart ve 12 eylül faşizmleri de bayrağı kullanarak onun içindeki ilerici öğeleri almaya çalışıp veya alıp onu gerici bir sembol haline getirmişti ama 2000'li yıllardan itibaren akp muhalifi hareketlerin,tekel işçi direnişinin ve son olarak gezi isyanın simgelerinden biri olarak bayrak bugün faşistlerin elinden alınıp,tekrar ilerici yönüne kavuştu.
O yüzden biz sosyalistler kendi sosyalist bayrağımızdan taviz vermeden ama bugün tekrar ilerici bir öğeye kavuşan bayrağı da savunarak ,yani büyük şair nazım hikmet'in dediği gibi yeri geldiğinde esaret altındaki ay yıldızlı bayrağımızı da savunarak,halkla birlikte bir bağ yakalayıp antiemperyalist ve antikapitalist bir savaşım verebiliriz.
''Yoksa kapitalist, milliyetçi, elinde devrimci kanı olan bir diktatörümü savunarak?''
Biz zaten cumhuriyetin kurulmasından sonraki politikaları savunmuyoruz ama verilen kurtuluş savaşını,kuvayı milliyeciliği,emperyalist işgalcilerin ülkemizden kovulmasını selamlıyor ve buna önderlik eden Mustafa Kemal'le arkadaşlarını da selamlıyoruz.
[quote="proletersosyalist"]
[quote="Alisan"]
[quote="munzur"]
[size=2]Siz konu başlığıyla ilgili tartışmayı bilmez misiniz? Solu sosyalizmi tartışmak istiyorsanız o konudaki başlıklara neden yorum yazmıyorsunuz da, her konuya benzer şeyler yazıyorsunuz? Sosyalist forumun eleştirilmesinden rahatsızlık duyuyorsanız, bu başlıkta yazılanlara cevap verirsiniz. Sosyal demokrat sosyalist ayrımı konusunda başlıktaki eleştiriye karşı çıkar düşüncelerinizi yazarsınız. Bu şekilde bir tartışma yürütülür mü sanıyorsunuz?[/size]
[/quote]Eğer bei kast ediyorsan, ben asla SF'in veya başka bir Forumun eleştirlmesinden rahatsız değilim ama eleştirenlerin bazılarının eleştirdikler Forumdan farklı bir tutum içerisinde olmadıklarına işaret ediyorum. Böyle bir hakkım yokmu sizce?
Yoksa tüm oyunlar sizin kuralınıza göremi oynanacak?
[/quote]
Sf de kürt hareketine eleştiri getirenlerin birçoğu üyelikten atılırken,sen burada çoğu yazında solun dününüde bugününü de küçümseyip,karalıyor,neredeyse hakarete varacak ifadeler kullanıyorsun ama gördüğüm kadarıyla yıllardır yazıyorsun.Bu açıdan bakarsak Sf ve buranın hangi tutumu birbirine benziyor?
[/quote]Ben küçümsemiyorum sadece olan gerçekleri korkmadan söylüyorum. Neden giçsüz olanı güçlü gösteryim, kime ne faydası olacak? Geçmişte ve günümüzde her şey abartıldığı içindir bir adım ilerlenmiyor.
12 Eylül faşist diktası gelince tüm Sol bir domino taşı gibi dağılmadımı? Bunu söylemek küçümsemekmi oluyor? Cunta öncesi herkes kendisini dev aynasında görüyordu, neredeyse her fıraksiyonun ordusu vardı,...... Ama gördükkü tümü anlatıldığı gibi güçlü değilmiş. O yüzdende binlerce devrimci genç yalnız kaldı, bırakıldı,.... Kimse yardımına gidemedi. Sonrasına bakıyorsun gene değişen bir şey yok. Herkes en güçlü biziz diyorlar ama reel hayatta hiç bir etkilerinin olmadığını görüyoruz. 12 Eylülde ve sonrasında en dayanıklısı KUH çıktı. Bu gerçeği görmek asla Türk Solunu küçümsemek anlamına gelmez, bu sadece bir tesbittir ve herkes durumunu doğru değerlendirmek zorunda. Bunları yazmak, söylemek,..... size göre küçümsemekse söyleyecek bir şeyim yok benim öyle bir niyetim yok, ister inanın ister inanmayın.
Solun en geniş birliğini sağlamaya dönük ve açıklanan ilkeler doğrultusunda mücadele edilmesini amaçlayan toplantı ayrı bir konu. Başlığın bununla bir ilgisi yok. SF'den alınan alıntıdaki bir saptama bu başlığın konusu. O da sosyal demokrasi ve komünizm ile devrimci komünist ikilemi üzerine. Tartışılması amaçlanan konu bu. SF'yi takip edenler az çok bilir. Burada komünist dendiğinde verili koşullar göz önüne alınmaksınız süreki ''zor'' ( şiddet) siyasetinin içinde bulunanlar kastedilmektedir. Söylediği-savunduğu ne olursa olsun legal alana çıkmış parti veya örgütler ise sosyal demokrat olarak niteleniyorlar. Alıntı yazısında kullanılan kavram bu: sosyal demokratlar. Başka yorumlarda sosyal demokrat yerine reformist deniliyor ve ikisi de aynı anlamda kullanılıyor.
Soru, bu kavramlaştırmanın ve bu kavramlaştırmaya yol açan siyasi değerlendirmelerin doğru olup olmadığı. Tartışılması amaçlanan konu buydu.
Kestirmeden söylenecekse alıntı yaptığım yazıyı yazan arkadaş Erkan Baş, Hiseyin Aygün ve Aydemir Güler'i sosyal demokrat ( reformist) olarak nitelerken dayanağı, onların neyi savundukları değil, savunduklarını nasıl pratiğe döktükleridir. Daha açık söylenecekse, illegal alanda olmadıkları ve silahlı mücadeleyi savunmadıkları ve/veya doğrudan silahlı mücadelenin parçası olmadıkları için onların sosyalist-komünist olmadıklarını söylüyor. Böyle düşünüyor, böyle biliyor ve böyle olduğundan emin!
Bu arkadaş SF'de bir başına olsaydı çok da önemli olmaz, sadece onun yazdıkları üzerinden bir başlık açılmazdı. Ama hem SF'nin yönetim kadrosu, hem SF'deki yazar eğilimi de bu yönde. Sorun da burada. Sosyalist Forum olma iddiası taşıyan bir forum baştan aşağı ( en azından bu konuda) yanlışlıklar içinde ve bünyesi içine aldığı sempatizanlara da bu yanlış eğilimi sanki doğruymuş gibi veriyor ve sosyalist ideolojinin ne olup ne olmadığına ilişkin baştan aşağı doğru olmayan bir algıyı dayatıyor.
Tekrar olacak, bu başlıkta tartışılması istenen buydu.