Yorumlarınıza katılıyorum dediğiniz gibi kürt hareketinin kuyrukçusu olmayanları hedef haline getiren bir yapıları var ama tkp'ye reformist eleştirisi veya parlementarist eleştirisi bir tek sf'de yada kürt hareketinde yapılmıyor,solun önemli bir kısmında böyle düşünceler var ve bunun nedenlerinide de tip kökenli olunması,önceki yıllarda kadıköy de yapılan 1 mayıs,genelde eylem yeri olarak kadıköyün belirlenmesine bağlı olduğunu düşünüyorum.
Bu kadar geniş bir yelpazeye yayılmış sosyalist solun kitleye hitap edemez hali, bu iddiayı taşıyanlara her türlü eleştiriyi yapmayı gerektiriyor! Kaçınılmaz bir durum bu! Ama somutlaştırdığımızda bir siyasete reformist denmesinin ideolojik karşılığı olmalıdır. Ben bunun karşılığı olmadığını söylüyorum. SF'nin karşıtlığının ise sadece kuyrukçu olmayışıyla ilgilidir. Açıklamasını yapmıştım.
TKP'nin Kadıköy'deki 1 Mayıs kutlamasının bu konuyla hiç bir ilişkisi olamaz. SF'de bu konudaki eleştiriler(!) de yine TKP düşmanlığı ile ilgili ( kuyrukçu olmaması ile). Çünkü bu eleştirilerin de konuyla hiç bir ilişkisi bulunmuyor. Yukarda anlatmaya çalıştım, reformist ve sosyal demokrat eleştirisinin ideolojik bir temeli olması gerek ve bu anlamdaki yakıştırmalar TKP'ye de pek çok siyasi örgüte de uymuyor. 1 Mayıs konusunda yapılan eleştiriler(!) diyelim ki doğru, o durumda TKP'nin 1 Mayıs Kadıköy kutlamasının taktik bir hata olduğu iddia edilebilir, yoksa başlıbaşına bu olay TKP'yi reformist veya sosyal demokrat yapmaz.
( TKP'nin kadıköy'deki 1 Mayıs kutlaması bana göre o konjöktürde doğru bir karardı. Tartışılabilir. Ama dediğim gibi bu konu taktik bir konu, tartışılan konunun özüyle pek de ilgisi yok.)
Sayin proletersosyalist sizin bayrak ile ilgili yorumunuzu okudum. Sunu yazmissiniz;
"Bayrak konusuna gelirsek,feodal üretim tarzının hakim olduğu toplumlarda feodal bir kültürel yapı vardır,kapitalist üretim tarzının olduğu toplumlar da ise burjuva kültürü hakimdir ama her feodal veya burjuva kültürün içinde proleter öğeler,antiemperyalist yada yurtsever öğeler vardır.Sosyalistlerin görevi feodal yada burjuva kültürlerin içindeki proleter,antiemperyalist,yurtsever öğeleri bulup çıkarmak kullanmaktır.Bu şekilde yurdunla,halkınla kuvvetli bir bağ yakalayabilirsin.Bu açılardan bayrağa bakarsak,bayrak bu ülkede verilen antiemperyalist muhtevadaki 1.milli kurtuluş savaşının sembollerinden biri olması,68 kuşağının 6.filoyu kovarken kullandığı sembollerden biri olması,15-16 haziran büyük işçi direnişinin yine sembollerinden biri olması nedeniyle içerisinde antiemperyalist ve proleter ilerici öğeler taşır.Diğer taraftan 12 mart ve 12 eylül faşizmleri de bayrağı kullanarak onun içindeki ilerici öğeleri almaya çalışıp veya alıp onu gerici bir sembol haline getirmişti ama 2000'li yıllardan itibaren akp muhalifi hareketlerin,tekel işçi direnişinin ve son olarak gezi isyanın simgelerinden biri olarak bayrak bugün faşistlerin elinden alınıp,tekrar ilerici yönüne kavuştu.
O yüzden biz sosyalistler kendi sosyalist bayrağımızdan taviz vermeden ama bugün tekrar ilerici bir öğeye kavuşan bayrağı da savunarak ,yani büyük şair nazım hikmet'in dediği gibi yeri geldiğinde esaret altındaki ay yıldızlı bayrağımızı da savunarak,halkla birlikte bir bağ yakalayıp antiemperyalist ve antikapitalist bir savaşım verebiliriz.
''Yoksa kapitalist, milliyetçi, elinde devrimci kanı olan bir diktatörümü savunarak?''
Biz zaten cumhuriyetin kurulmasından sonraki politikaları savunmuyoruz ama verilen kurtuluş savaşını,kuvayı milliyeciliği,emperyalist işgalcilerin ülkemizden kovulmasını selamlıyor ve buna önderlik eden Mustafa Kemal'le arkadaşlarını da selamlıyoruz. "
Yukarida yazdiginiza göre Türk bayraginin neresinde "proleter, antiemperyalist, yurtsever" ögeler görüyorsunuz? Bu ögeler zaman zaman degisiyormuda bayragi kendi söyleminize göre 2000 li yillarda sahipleniyorsunuz?
Cumhuriyet'in iki temel ayagi vardir bunlardan birincisi Diyanet yani din ve ikinciside TSK yani askerdir. Bu iki ayak günümüzde de devam etmektedir.
Türk bayragi benim icin asla ilerici, proleter, anti emperyalist,... ögelere sahip olmamistir, bilakis devamli diger milletleri yok sayan, sirf Türk milletini ön pilanda tutan, sermayenin ve tekelin sömürücü ve baskici bir sembolüdür.
Türkiye'de bazi Sosyalist Sol gruplarin, bunlarin basini tabiiki bölünmeden önceki TKP cekiyor, dünyada reel Sosyalizmin cöküsünden sonra kendilerine yeni yön cizerek ulusalci ve milliyetci bir yöne dogru gitmeleridir.
Bugün Türk bayragini acikca ilerici, proleter,..... degerlere sahip olarak degerlendirenlerin istiklal marsina, andimiza'da utangac bir sekilde sahip ciktiklarini ama ileride ayni bayrak konusunda oldugu gibi acik ve net bir sekilde savunacaklarina inaniyorum. Zaten IP ve HKP gibi partiler artik acikca sahipleniyorlar. Buna ileride digerleininde katilacagina inaniyorum.
Bu ülkede Osmanli döneminde ermeni olaylarini acikliga kavusturamayan ve hatta olan bitenleri sadece osmanliyi hakli olarak degerlendiren, devletin ayagini sadece din ve askeriyeden olusturan, yillrca herkesi Türk kabul edip insanlarin kendi öz kimliklerini red eden, inkar eden, asimile eden,..... Alevileri Cumhuriyetin kurulmasiyla birlikte yok sayan (Cem evlerinin yasaklanmasi, Diyanetin kurulmasi ve sadece sunni, hanifi mezhebinin yayginlastirilmasi), Dersim olayini yasatan ama hala olaylarin nasil oldugunu netlestirmeyen, 6-7 eylül olaylarini yasatarak ülkemizde prognom yapan ve sayisiz katliamlara firsat veren, ön ayak olan bu devletin ve bayraginin hic bir yani ne proleter nede ilerici ve yurtsever ögelere sahiptir.
Sosyalist forum katıksız bir kürt milliyetçi hareketinin forumudur. Bu forumda Türkiye'nin bütünlüğüne, vatan kavramına, Cumhuriyet'e, Atatürk'e, bayrağa düşmanlık rutin bir hale gelmiştir ve solculuğun böyle bir şey olduğu algısı yaratılmak istenmektedir. Buraya giren bir çok sempatizan bu havadan etkilenmekte solu böyle bir şey sanmaktadır. Böyle bir duruş içinde olan kişinin toplumda tutunabilmesi mümkün değilken, bunların imdadına kürt hareketi yetişmektedir. Kürt milliyetçiliği bölücü bir karakter kazandıktan sonra sempatizan kitlesini bu düşmanlıklar üzerinden bir araya getirebilmekte, kendi etrafında toparlayabilmektedir. Kendini solcu sananların desteği de bu kesimlerden gelmekte, bu düşmanlıklar içinde olmayanların solcu olmadığı, olamayacağı bu insanların düşüncesine hakim olabilmektedir. Sosyalist forum bu düşünceyi besleyen bir forumdur ve solculukla hiç bir ilişkisi kalmamıştır.