CHP lideri Kılıçdaroğlu, ülke genelindeki Kobanê eylemlerine ve tezkereye ilişkin olarak basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu, meclise yeniden tezkere getirilmesini ve bunun Kobanê ve IŞİD'in temizlenmesi ile sınırlı tutulmasını önerdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Irak ve Suriye tezkeresine ilişkin olarak "Hükümeti tekrar aklı selime davet ediyor, gelin askerinizin kara harekatınızı Kobane’nin kurtarılması IŞİD’in buradan püskürtülmesiyle sınırlandıralım. Tezkereyi Meclis’e getirelim" dedi.

Kılıçdaroğlu, Kobanê'ye destek amaçlı ülke genelinde yapılan eylemlere ve tezkereye ilişkin olarak basın toplantısı düzenledi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Değerli basın mensupları az önce MYK toplandı, doğu-güney doğudan gelen Diyarbakır Gaziantep Van Hakkari Siirt Tunceli Mardin Muş ve Erzurum il başkanlarını dinledim, onların görüşlerini aldık. Bu çerçevede size CHP’nin olaylarla ilgili görüşlerini aktaracağım.

Ülkemiz maalesef AKP hükümetlerinin politikaları sonucu tehlikeli bir dönemece girmiş durumdadır. Vatandaşlarımız infial içindedir. Hükümet ise, sorunları başımıza açan kendisi değilmiş gibi misliyle vereceği cevaplarla halkı sindireceğini sanmıştır. İktidarın IŞİD’e verdiği destek, bu terör örgütünün kendi vatandaşlarımızın akrabalarını Kobani’de katletmesi, bizi bir noktaya taşımıştır. Şu anda 6 ilde sıkıyönetimi andıran sokağa çıkma yasağı uygulanmaktadır. 23 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yüzlerce gözaltı var. son talihsiz olaylar, kaos lobisinin işi değil iktidarın basiretsizliğinin açık göstergesidir.

Konuşunca hemen arkadan "CHP olsaydı ne yapardı" diye cümleler kurulur. Şimdi ben size eğer CHP iktidarda olsaydı ne olurdu onu anlatacağım. Dört madde halinde.

Açık söyleyeyim, eğer CHP iktidarda olsaydı mezhepçi bir politika asla uygulanmazdı. İki, eğer CHP iktidarda olsaydı ülkemizin dış politikasını dehşet salan dinci terör örgütlerine asla teslim etmezdi, üç, eğer CHP iktidarda olsaydı yanı başımızda Irak ve Suriye’de devlet kursun diye IŞİD’e destek vermezdi. Dört, eğer CHP iktidarda olsaydı ülkemizin yüksek çıkarlarını kendi kurumlarımızla ve kendi askerlerimizle korurduk.

'Tezkereyi IŞİD ile sınırlayalım'
Adalet ve Kalkınma Partisi, cumhuriyet tarihimizde ilk defa, ülkemizin yeterli askeri gücü yokmuş gibi, çıkardığı tezkereyle topraklarımızda asker konuşlandırmaya, yabancı asker konuşlandırma kararı vermiş bulunmaktadır. Bunu asla doğru bulmuyoruz. CHP tezkereye, hükümetin IŞİD’le mücadele yerine hedef kaydırması, savaşa sürüklemeye taşıması nedeniyle karşı çıkmıştır. Bugün ise hükümeti aklı selime davet etmek istiyoruz. Gelin, askerimizin kara harekatını Kobani’nin kurtarılması ve IŞİD’ten temizlenmesi amacıyla sınırlandıralım. Tezkereyi hemen çıkaralım böylece halkımızın akrabalarını IŞİD’in öldürmesine izin vermeyelim.

Askerimizi derhal geri çekeceğimizi de taahhüt edelim. Tezkereden yabancı asker konuşlandırma maddesini çıkaralım. Hava harekatları için işbirliği sağlayabileceği maddeyi koyalım. Böylece herkes hedefi ve kapsamı belli olan bir tezkereyi benimsesin. Biz de CHP olarak her türlü desteği verelim.

İç barışımızın yeniden tesisine gelince, çözüm süreci denen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kendi yayılmacı hülyasını gerçekleştirinceye kadar Kürt vatandaşlarımızı oyalama egzersizi artık boş çıkmıştır. CHP toplumsal barışın tehditte bulunduğu bu dönemde, kimsenin aldatılmadığı çoğulcu bir çözüm zemininin Meclis’te taşınması konusunda sorumluluğu yerine getirecektir.

'Mağdurların zararların karşılanması için yasa çalışması yapacağız'
Kürt vatandaşlarımızı AKP’nin iki dudağı arasına teslim etmek yerine, siyaseti ve gerçek demokrasiyi desteklemeye davet ediyoruz. Vatandaşlarımızı sokaktan çekilerek itidalli davranmaya çağırırken, çok sayıda kamu binası, vatandaşların iş yerleri, araçları, malları zarar gördü. Hatta yağmalandı. Mağdurların zararlarının karşılanması yönünde bir yasanın acilen çıkarılması yönünde çalışacağız.

Hükümetin tahrip edilen Atatürk heykelleri ve büstlerinin yenilenmesini bekliyoruz.

CHP'nin yeni teskere önerisi AKP tarafından anında reddedildi. AKP'nin amacı IŞİD, Kobane değil ki, baştan beri AKP ESAT'ın devrilmesini ve kendine yakın bir iktidarın kurulmasını istiyor.

Katılıyorum.Akp'nin tezkeresinin maddelerini,gerekçelerini incelediğimizde de işid odaklı değil esad odaklı bir tezkere olduğunu görüyoruz.

CHP'nin teskere açıklaması PKK-PYD'yi kurtarma açıklamasıdır. Kobane'yi kurtarmak istiyorsanız, bölgede iki ana terör örgütü olan PKK ve IŞİD için strateji geliştirmek zorunluluğu var. CHP   bu gerçeği görmemekte ısrar ediyor.

Akp'nin getirdiği tezkereyi Chp'nin tezkeresinden daha ilerici buluyorsunuz heralde.Tabii haklısınız çünkü akp'nin tezkeresinin gerçek hazırlayıcısı da antiemperyalist,millici ordu.  

TSK sınır ötesi bir hareket yapacaksa bölgedeki iki terörist gruba karşı da önlem almalıdır diyorum. CHP'nin teskere konusunda söylediklerinin PKK-PYD'ye koruma kalkanı anlamına geldiğinin altını çiziyorum. Bu konuda söyleyeceğiniz varsa, buna cevap vermelisiniz.

Anlaşıldığı kadarıyla Kobane ile IŞİD çetelerini bir tutuyorsunuz. Bölgede laik olan kürt gerçekliğini şeriatçı IŞİD canavarlarıyla bir tutmak doğru bir stratejik tavır mı sizce? IŞİD'ın Irak'ta neler yaptığı ortadayken Kobane halkını bu cellatların eline teslim etmek ve bölgede IŞİD'in hakimiyet kazanmasını istemek bölgeyi şeriatçı çetelere teslim etmeyi istemek demektir. Sizin savunduğunuz bu. Benim sizin söylediklerinize eleştirim, kürt siyasi hareketinin kürt halkıyla ilişkisini görmemenizdir. Nereye baksanız her anlamda düşman bir örgüt görüyorsunuz.

Abbas anladığım kadarıyla bölgenin İşid'e teslim edilmesini savunmuyor.Bir kara harekatı geliştirilip,tampon bölge oluşturulmasını ve bu şekilde pyd ve işid'in bitirilmesini yada güçsüz konuma getirilmelerini savunuyor.Ama bunu savunurken göremediği noktalar var.Birincisi işid'le birlikte pyd'nin de düşman kabul edilip,pyd'nin yok edilmesi hedefiyle gerçekleşecek bir harekat kürt halkının bu bölgelerdeki diğer temsilcileri olan barzani ve akp çizgisine göre daha ileri bir çizgisini yok etmeyi amaçlayacağı gibi türk ve kürt halkları arasında önlenemez bir kopuşa imza atacaktır.Bu şekilde gelişecek bir harekat türkiye de içsavaşa neden olur.İkincisi akp'nin tampo bölge planının amerikancı bir plan olduğunu,geliştirilecek tampon bölgeyle işid yok ediliyor görüntüsü altında islamcıların desteklenip baas hükümetinin düşürülmesi yönünde faaliyet gösterileceğinin farkında değil.Tayyip Erdoğan bugünde ifade etti,üç şartla olur dedi kara harekatı 1.Uçuşa Yasak Bölge,2.Tampon Bölge,3.İslamcıların eğitilmesi ve desteklenmesi.Peki bu gerçekler ayan beyan ortadayken ip çevresi neden tampon bölge planını destekliyor? Birincisi ordunun akp'den ayrı bir insiyatif geliştirdiğini,girişilecek harekatın da akp'nin kontrolünde olmayacağını savunuyorlar.İkincisi kürt hareketine körü körüne bir karşıt konumda bulundukları için tutarlı tespit yapabilmekten de uzaklar.Tampon bölge planını destekleyen birinci bahaneleri nesnel gerçeklikten kopuk,hayalci bir tespit.Ya aymazlık içindeler yada akp destekçiliğini gölgelemek için böyle tutarsız şeyleri savunuyorlar.Akp'nin ordu üzerindeki kontrolü ortadayken,tek kelimesiyle suriyeye girilmesine karar verilecekken,ordu nasıl akp dışı insiyatif alabilecek? Madem ordunun akp üzerinde bu kadar etkili gücü var,tezkereye etki edebiliyorlar neden günlerdir İşid'e ve Pyd'ye karşı bir saldırı gerçekleştirmiyor ordu?Daha önce ırak da pkk hedeflerine saldırdığı gibi şimdi de İşid ve Pyd'ye saldırabilir.Tampon bölge zorunluluk değil.Neden bunu yapamadıkları açık çünkü iktidarın kontrolündeler ve girişilecek tampon bölge operasyonu da emperyalizme,gericiliğe hizmet edeceği kadar bizi de kürt ve arap halklarıyla düşman konumuna sokacak.

Tampon bölge konusunu tekrar etmeyeceğim. Bu harekatın kürt halkıyla aramızı açacağına ise hiç inanmıyorum. Amaç Kobane'deki halk mı yoksa buraya sızacak PKK'li militanlar mı? TSK'nın Kobane'ye girmesi oradaki kürt, arap, türkmen halkı IŞİD terörüne karşı koruyacaktır ve yaşamını huzurlu bir şekilde devam ettirmesini sağlayacaktır. TSK'nın belirli bir süre orada kalıp tampon bölge oluşturması aynı zamanda silahlı bir güç olarak insiyatifin de kendisinde kalmasını sağlayacaktır. Böyle bir stratejik askeri tavır, kürt ve arap halklarını neden Türkiye'ye düşman etsin? Türkiye'ye zaten her koşulda düşmanlık besleyenleri kastediyorsanız, onların düşmanlığının zaten tampon bölge ile bir ilgisi olamaz. Onlar zaten düşmanlık etme alışkanlığında oldukları için, bence hiç bir problem yok.