Reel sosyalizmin çözülüşü konusunda pek çok çalışma var. Sanırım çözülüşü ilk ele alan sosyalist aydın da Yalçın Küçük'tü. Sovyetler Birliği'nde çözülüşün nedenlerini açıklayan çalışmasını okumamıştım, Yürükoğlu'nun o çalışmayı eleştiren makalesini okumuştum ama onda da rastlamadığım bir yorumu geçenlerde Yalçın Küçük'ün ''SOL Müdahale'' adlı başka bir kitabında rastladım. Bana çok ilginç geldi, ve bu konuda hiç bir yerde başka bir yoruma da rastlamadım. Şöyle; Yalçın Küçük Marks'ın komünist dönemi ikiye ayırmasını pek bilimsel bulmuyor, eleştiriyor ve eklektik görüyor. Devrimden sonra bölüşümün katkıya göre olması ve kapitalist ilkenin korunması bu ilkeye göre yetişmiş işçi sınıfında sosyalizmi korumak konusunda zaaf yaratıyor ve sosyalizm çözülürken onu korumak konusunda hiç kımıldamıyor. Yalçın Küçük'ün bu yorumu üzerinde de düşünülmeye değer.
Yalçın Küçük katkı konusunda eleştiri getirirken herkesin ihtiyacına göre olsun demiyor. Yalçın Küçük gerçekten de her sorunun üzerinde düşünen ve bu konuda kılı kırk yaran bir Marksist aydın. Katkı konusunda söyledikleri üzerinde kestirmeden karşı çıkışlar yapmamak gerek. Yalçın Küçük'ün bu yorumunu okurken bir an için aklımdan şöyle geçirdim, siyasal devrimden sonra enternasyonal dünya toplumuna varıncaya kadar çok uzun bir süreç gerekecek-geçecek. Bu kadar uzuın bir süre içinde burjuva hak konusunun sosyalist ekonomiye hakim olması çok da normal sayılabilir mi? Sosyalist ekonominin aynı zamanda sosyalist insanı da ortaya çıkarabilecek bir ekonomik temel oluşturması gerekmiyor mu? Sözgelimi kapitalist sistemde işçi sekiz saatlik bir çalışma süresine sahipse, sosyalist bir ekonomide bu saat dilimi çok daha az olabilmeliydi. Komünist toplumda çalışma bir zorunluluk olmaktan çıkacaksa, sosyalist toplumda bunun altyapısı kurulabilmeli. Yalçın hocanın bu ''küçük'' eleştirisini fazla yabana atmamak ve Marksizme soldan müdahale doğrultusunda eleştiriler getiriliyorsa saygı duymak ve ciddiye almak gerek.
Bence de önemli bir tespit bu. Üretimin ihtiyacı karşılamadığı dönemlerde de sosyalizmin bölüşüm konusunda kapitalizmden bir farkı olması gerekir. Nasıl olur derseniz, doyurucu bir cevap veremem ancak işçi sınıfı için sosyalizmin kapitalizmden belirgin bir farkı da olabilmeli. Burjuvazinin üretim araçlarına ek koyup kamulaştırmaların gerçekleştirilmesi sınıf için yeterli gelmiyor olabilir. Daha radikal ve devrimci çözümler bulunabilir.