AKP hükümeti Suriye konusunda olsun, Türkiye'de olsun sıkışma yaşıyor. Bana göre yönetemiyor. Yönetemez hale geldi. Erdoğan başka bir şey söylüyor, Davutoğlu başka bir şey. Bir protesto oluyor, 35 kişi ölüyor. Normal bir ülkede bunlar olamaz ve normal bir şeymiş gibi karşılanmaz. Ölümlere bizi alıştırdılar. Bu koşullarda Türkiye'de darbe olur mu? Asker yönetime el koyar mı? Ahmet Nesin bu konuya değinmiş ve valizini de hazırlamış.
Darbe valizim hazır
Bugünkü Türkiyeye baktığımızda yorulmayan var mıdır acaba, bence yoktur, kimisi ölümün sınırında yaşadığından, kimisi devrime inanmışlığından, kimisi yalanlarından ve hırsızlıklarından yorulmuştur. Dün gece televizyonu izlerken yavaş yavaş masanın altına girer gibi hissettim kendimi. Program başladığında 19 ölü vardı, sona erdiğinde 30 küsurdu. Buna karşın ben hâlâ Hüseyin Yayman gibi bir beyinsizi dinlemek zorunda kalıyorum, bu gerginliği twitter atışmalarının üzerine atan bir akıl yoksununu izliyorum.
Artık her düşündüğümü yazamadığımı yada yazmadığımı farkettim önceki gün. Bunun korkuyla, endişeyle bir alakası yok, ilk yıllarda her düşündüğümü yazarak okuru yazıya boğduğumu görmemden kaynaklanıyor bu. Geçmişe bakıyorum da günde 3 yazı yazmışım.
Tezkere görüşülürken eşimle konuşmaya başladığımızda ona bu işin darbeye gittiğini ve Erdoğanın Çankayadan çok kötü inebileceğini ama olanın yine bize olacağını söyledim.
Eşimle aramızda 13 yaş var, bunu neden yazdım, çünkü 13 yaş yada yıl ne gibi farklılıklar doğuruyor, bunu anlatmak istedim. Ondan 13 yıl önceki yaşantımda ben 27 Mayıs darbesini, Talat Aydemirin 2 darbe girişimini, 9 Mart darbe girişimini ve 12 Mart darbesini yaşadım. 12 Eylül darbesini yaşarken de o daha çocuktu. Yani eşimden 3 darbe, 3 de darbe girişimi fazlam var. İşi böyle ortaya koyunca komik geliyor ama bu acı bir gerçek.
Bu tezkere neden darbeye doğru gider? Erdoğanın IŞİD olayına nasıl baktığını, ettiği yardımları bilmeyen yok. Sadece Emine Erdoğan bilmiyor olabilir, o da eş durumundandır, eşler bu tip yalanlara inanmak zorundadır.
ABDnin Türkiyeye biçtiği bir kaftan var, ılımlı İslam kaftanı, o yüzden Soros denilen spekülatör milyonlarca dolar harcadı bu yollarda, ABD Fethullah Güleni destekledi, onlar da ilk kez olarak dinci bir partiyi. Sonucunda ne oldu, her geri kalmış orta doğu ülkesinin lideri gibi Erdoğan da megalomanlaştı, tek adam, tek lider havasına girdi ve kendisini destekleyen etrafını boşalttı.
Erdoğan dini ılımlı değil olduğu gibi getirmeye başladı, bunun en kolay yolu eğitimdi ve o da bunun suyunu çıkardı. Bunun için İslamın pek kale almadığı kadınları özgürlük adına kullandı ve kimi demokratlar da kadınların özgürlüğü adına desteklediler.
Detayları yazmama gerek yok, Erdoğanın din adına yaptıklarını bilmeyen yok. Erdoğan ABDnin giydirdiği kaftanı padişah kaftanı sandı ve buna epileptik davranış biçimi de eklenince ortaya böyle bişey çıktı.
Şimdi IŞİD sınırımızda, Kobanideki insanlar kimler, Türkiye Kürdistanından kovduğumuz yada canını kurtarmak adına kaçan insanlar. Orada Kürtler buradan daha özgür olduklarından savaşa savaş bir kanton ortaya çıkarmışlar. Şimdi bu kanton şeriatçı soytarılar tarafından yıkılmak isteniyor. Olaylar tam da IŞİDin Türk rehineleri karşılıklı anlaşarak serbest bırakma dönemine denk geliyor, Erdoğan Kürt açılımı konusunda sıkışmış, artık erteleme nedenleri kalmamış ve IŞİD birdenbire heryeri bırakıp Kobaniye saldırıyor.
Ne yalan söyleyeyim, bu kadarını Türkiye kaldırmaz, gözünü açıp kapayıncaya kadar darbeyi başucunda görürsün. Çünkü IŞİDin Kobaniyi ele geçirmesi ciddi bir iç savaştır, bu iç savaş dörtlü cephe şeklinde olur, Kürt-Türk-laik ve şeriatçı savaşı içiçe geçer ki bu altından kolay kalkılası bişey değildir.
İşte ben bütün bunları düşünüp yazmazken Abdullah Öcalan Türkiyenin darbeye doğru gittiğini söyledi. Apo benden farklı ne görmüştür diye düşünüyorum, 3 aşağı 5 yukarı bunlar dışında bişey gördüğünü sanmıyorum. ABD orta doğuda yeni bir dizayn yapmaya kalkarken ve onlarla başa çıkamazken bir de Türkiyenin çok ciddi şekilde karışmasına izin vermez. Hem de bütün Türkiye Kürt açılımı konusunda barışı bu kadar isterken ve yaklaşmışken.
Türkiye çeşitli nedenlerle darbeler gördü, bu kez de bir megaloman yüzünden darbe görecek. Askerin yavaş yavaş dine dönmesi, bir kısmının Gülenci, bir kısmının Erdoğancı olması hiçbişeyi değiştirmez, ABD yap dedi mi o darbe yapılır ve olan Kürtlere ve sosyalistlere olur. Ben valizimi hazırladım, artık beklemedeyim.
Ahmet Nesin
Kaynak: ahmetnesin.com
Odatv.com
bence darbe olmaz. akp zaten orduya istediği şekili verdi, darbe neden olsun.
Sol çok değil biraz sokağı kullanabilecek duruma gelsin, iktidarın yönetemez hale gelmesi biraz daha halk tarafından anlaşılır hale gelsin ordunun kışladan çıkması için her türlü kışkırtmalar yapılacaktır. Bugün AKP yalakalığında sınır tanımayan ve demokrasiyi dillerinden düşürmeyen çevrelerin demokrasi samimiyeti de o zaman ortaya çıkacaktır. Zemin hazırlanacak ve ordu da milletin ve devletin bekası için tanklarını toplarını sokağa salacaktır. Demokrasi içinde çare tükenmez!
ABD'ye rağmen askeri darbe olmaz. AKP'nin mezhep eksenli Orta Doğu politikası batağa saplanmıştır. Oy için Kürtlere şirin görünme siyaseti de sonunda Orta Doğu politikası ile çelişir duruma gelmiştir. Batılı, özellikle Avrupalı devletler son olaylardan sonra sürekli olarak AKP'nin ikili oynadığını söylüyorlar. Peki ikili oynayan AKP mi yalnızca? İŞİD'i ortaya çıkaran da, şimdi göstermelik bombalama yapan da özünde ABD'dir. Yani ortada ikili bir oyun varsa, bu tek başına AKP'nin entrikası değildir. Böyle bir durumda neden darbe olsun? Askeri darbe olmaz mı? İleride olabilir. Eğer Türkiye savaş bataklığına girmeye kalkarsa olabilir. Sonu gelmez ve amaçsız kanlı çatışmalar, hergün gelecek yüzlerce tabut, savaşın derinleştireceği ekonomik kriz, sonunda askeri darbeyi getirir. Türkiye'de demokrasi filan yoktur. Serbest seçimler de yok. Hükümet seçimle filan kolayca değişmiyor. Hele AKP döneminde sandığa her türlü müdahale var. ABD de bunu biliyor. Tansiyon düşsün diye askeri müdahaleye yeşil ışık yakar o zaman.