Sağa , ulusalcılığa ve milliyetciliğe kaydığınızı ya göremiyorsunuz veya bilerek inkar ediyorsunuz.

Sağ, ulusalcılık ve milliyetçiliği tanımlarsan bilerek konuşuyorsun diyeceğim, tanımlamaktan kaçındığın sürece bu tepkilerinin kürt miliyetçiliğin nedeniyle ileri sürdüğünü bir kere daha anlamış olacağız

Çinin Mao'nun ölümünden sonra özellikle 80'lerden itibaren başlayan reform süreci nedeniyle sosyalist görülmemesi normal.Kaldıki bugünde kimse çin sosyalisttir demiyor.Bunu nerden çıkardın anlamadım.Castro'yu sosyalist görmeyen anlayışı ben kabul etmiyorum.Küba castronun önderliğinde sosyalist devrimini gerçekleştirmiştir.Castro ve Kübanın dünü değil tam tersine bugünü eleştirilmeli.Bugün asıl olarak otelcilik,turizm üzerinden emperyalist kapitalizm kübaya belli ölçülerde girmiş durumda ve bunun üzerinden tüm bir küba sistemi emperyalist kapitalizme teslim olma tehlikesi yaşıyor.Bu noktalarda küba eleştirilmeli.
Chavez'e gelirsek chavez antiemperyalist milliyetçi,kamucu,cumhuriyetçi olarak başladığı politik çizgiden zamanla belli ölçülerde sosyalizme evrildi.Neden insanlardaki değişimleri gözardı edelim? Ayrıca bugün için ne venezula'ya sosyalist diyebiliriz nede united socialist party'ye tam anlamıyla Marksist bir partidir diyebiliriz.Venezuala için sosyalisttir,united socialist party için de marksisttir dememiz için united socialist party'nin venezuala da proleterya diktatörlüğünü kurma yolunda irade koymasını görmemiz ve venezualanın bunun üzerinden kendine bir rota çizdiğini görmemiz gerek.Dolayısıyla beklemedeyiz hala.
Bayrak ve cumhuriyet konularını sana defalarca açıkladım ama kafanda belli dogmalar olduğu için bir türlü kavrayamıyorsun.Diğer taraftan asıl sen 90 sonrası sapmalara iyi bir örneksin.Sen solun içindeki kuyrukçu,liberal sapmaların somutlandığı bir örneksin.

Faşist diktatörlük dönemini "cumhuriyet" olarak adlandırmak başlı başına bir sosyal şovenizm örneği iken bir de kutlamasını yapmanızda tam olmuş.

Şimdiden burjuva bayramınız kutlu olsun.

Oldu ben "kuyrukçuyum". Vallahi kemalist ve devlet "kuyrukcusu" olacağıma senin tarif ettiğin "kuyrukcu" olurum daha iyi. Biraz insaf yaa, ne bu solun polemik hastalığı. Kendinizi ne zannediyorsunuz? Halinize baksanız ağlanacak durumda olduğunuzu göreceksiniz ama hala kafanız kumun içerisinde. Kendin pişir kendin ye misali atıp tutuyorsunuz ama sizi dinleyen üç beş kliki geçmiyor. Bu yüzdende siyasetin hiç bir alanında yoksunuz,........
Bu yüzdende devlete ve kemalistlere artık bel bağladınız ve bayrak hevesinizin aıçıklamasıda bu olsa gerek, yani kemalizim ve devlet "kuyrukculuğu".

solculuk "Kürt v AKP karşıtlığıdır, CHP ve MHP ile ortak aday gösterip o adayı desteklemektir, Andımızı savunmaktır, istiklal marşını ve bayrağı devrimcileştirmektir,..."
Anladınmı şimdi solculuk ve sosyalistlik nasıl tarif ediliyormuş?
Tutturmuşsun her sefrinde bozuk pilak gibi Kürt milliyetciliği mürt milliyetciliği diyorsun. Önce kendi milliyetciliğine bak. Haklarını arayan bir millete karşın o hakları gasp eden devleti savunuyorsun, bölücülükten dem tutuyorsun,..... sonrada kalkıp beni Kürt milliyetciliğiyle suçluyorsun. Kendine bak önce kendine. Sırf sosyalistim demekle sosyalist olunmuyor,   öyle olsaydı K. Kore'de sosyalist olurdu, Perinçek'te ve benzerleride, sosyalist olmanın gereğini yapacaksın, Ekmeli savunarak değil, Kürtlere düşman olarak değil, Ermenilere düşman olarak değil,...... Bölücülük yapıyorlar propagandası yaparak değil.

Burjuva Cumhuriyet'i önemsizleştirerek solcu olunamaz. Hele Türkiye gibi geç kalmış bir aydınlanma devrimine karşı çıkan gericiliğin Cumhuriyet'le hesaplaşma sürecine girdiği bir ülkede Cumhuriyet çok daha önemli bir hale gelmektedir. Burjuva Cumhuriyet Türkiye'de gericilik ile ilericiliği belirleyen bir mihenk taşıdır desek, hiç de yanlış yapmış olmayız. Cumhuriyet ve kazanımları bugünün Türkiye'sinde bu kadar önemli bir hal almıştır.

CHP'nin ve İP'in Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkması bu anlamda önemli ve ilerici bir tavırdır; ne kadar sahiplendikleri, hangi siyasetlerle sahiplendikleri ayrı bir tartışma konusu. Ama sosyalistler için Cumhuriyet'in savunulması daha ileri bir ideolojiye-sosyalizme sarılmadan sonuç getirmeyecektir. Bu yüzden sosyalistler, Cumhuriyet kazanımlarını yaşatabilmenin ve daha ileri taşıyabilmenin yolunun sosyalist mücadele olduğunu ileri sürerler, sürmek zorundalar.İP ve CHP ile olan farkımız budur. Şunu da geçerken söyleyelim; İP ve CHP yönetimlerinin siyasetlerindeki kimi yanlışlıklar bir yana, bu iki partinin Cumhuriyet konusundaki doğrultusu, Cumhuriyet'e şu ya da bu şekilde karşı çıkan, düşmanlık besleyen siyasetlerin doğrultusundan çok daha doğru ve sol siyaset için önemlidir. Bu yüzden aydınlanma ve laiklikten yana olan kitlelerin ( Haziran ayaklanmasının büyük çoğunluğu bu kitleydi) yüzlerinin sola dönük olduğunu söylüyoruz. Bu yüzden sosyalist sola en yakın kitlenin de bu kitle olduğunun ısrarla altını çiziyoruz. Sosyalist sol tabanda bir kitlesellik kazanacaksa bu kitlenin kazanılmasıyla gerçekleşecektir. 29 Ekim'de alanlara inip 'sosyalist Cumhuriyet'' diye haykırılmasının nedeni de budur. Cumhuriyet'in ne olduğunun farkında olmayanların ve Cumhuriyet'e düşmanlık duygularıyla yaklaşanların bunu anlayabilmelerinde sorunlar yaşaması, Cumhuriyet konusunun anlaşılmamış olması ve güncel politik durumun, özellikle sanalda çarpıklık içinde bulunmasından kaynaklanmaktadır ve bu konuda kürt milliyetçiliğinin duygusal tepkileri etkin olmaktadır. Yoksa, bu yaklaşımın sol ile hiç bir ilişkisi bulunmamaktadır.

FKF'nin sloganı da sosyalist Cumhuriyet. FKF bir gençlik örgütlenmesi olsa da, TKP'nin özellikle üniversitelerdeki gençlik yapılanmasının adıdır. Erkan Baş'ın bu yapılanmada etkin olduğu söyleniyordu. Ayrışmadan sonra HTKP'ye yakın olduğu söylenebilir. FKF'nin açıklamaları var; Kadıköy'deki mitingin içeriği konusunda söyledikleri-savunduklarının TKP'nin önceki Kadıköy mitinginden bir farkı da olmayacaktır. Buna eminim. Kürsüye de bu söylem hakim olacaktır. ( Bir aksilik olmazsa o gün Kadıköy'de olacağım. Detayı ve izlenimleri miting sonrasında konuşuruz.)

Bu cümleler kolaycı bir yaklaşımın eseri. Uzun zamandır sanalda bu cümleler solculuk adına kullanıma sokuldu. Bu düşünceyi savunanlar bir yere kadar haklılar da! Çünkü AKP'nin ilk dönemlerini hatırlayın hem yandaş, hem cemaat televizyonlarında ne kadar gerici, liberal ve sol dönek varsa hemen hemen bu düşünceleri dile getirdi. Üstelik pek çoğu da solculuk, sosyalizm adına bunları savunduğunu ifade etti. Bunlarla beslenenler de bugün bu düşünceleri yine solculuk adına savunuyorlar. Ama iş işten geçti! Liberal ve dönek takımı Kemalizm ve Cumhuriyet-aydınlanma ve laiklik düşmanlığı yayar ve topluma bu konuda kin ve nefret tohumları ekerken, AKP'ye alan açtıklarının hiç farkında değillerdi.   AKP kendisine açılan alandan yürüdü, kendi başına Cumhuriyet'in kazanımlarını yok edecek bir entellektüel donanımı yoktu. Bu adamlar üstlendiler bu işi. AKP'ye açtıkları alandan AKP'nin gerici, dinci faşizminin yürüyeceğini bir türlü hesap edemediler. İşte geldiğimiz nokta. Ortada ne aydınlanma kaldı, ne laiklik! Dinci faşizm yerleşti, yerleşmeye devam ediyor.

Bu yüzden yukardaki ifadeler iki anlamda doğru değildir. Birincisi Cumhuriyet'in kazanımlarının ne olduğunu bilmemek ve öncesi ile sonrası arasındaki tarihsel atılımı görememek; ikincisi ise zaten iktidarda gerici-dinci bir faşizmi yerleştiren parti varken ve bu partinin amacı-misyonu Cumhuriyet'in kazanımlarını ortadan kaldırmak iken, böyle bir söylemin hala bu dinci faşizme alan yaratmaktan başka bir işe yaramadığını görememek.

Bu yüzden bu ifadeler doğru değildir, herşey bir yana taktik olarak da bugünün koşullarında ileri sürülmemesi gerekir. İktidarda faşizmi kurumsallaştıran bir parti varken bu partiye alan açıcı böyle bir söylem, ya AKP faşizmiyle aynı kulvarda bulunmak demektir, ya da AKP'yi çözümleyememek demektir. Her iki olasılık da bir solcu için mümkün olmadığından bu ifadenin dile getirilişinin nedeni ( bana göre) ya iflah olmaz bir kürt milliyetçiliği, ya da iflah olmaz bir kuyrukçu konumlanıştır.