Kobanê için sokaklar boş kalmayacak
İstanbul Kobanê Dayanışması, IŞİD'e desteğe son! Kobanê'ye yardım koridorunu açılsın talebiyle Tünel'den Galatasaray'a yürüyüş gerçekleştirdi.
Tünel'de biraraya gelen dayanışma bileşenleri, IŞİD'e desteğe son! Kobanê'ye yardım koridoru açılsın pankartı arkasında yürürken flamalar ve taleplerin yer aldığı dövizler taşıdılar.
Galatasaray Lisesi önüne gerçekleştirilen yürüyüş boyunca Katil IŞİD, işbirlikçi AKP!, Biji berxwedana Kobanê!, Her yer Kobanê her yer direniş! sloganları atıldı. Lise önünde Kobanê şahsında tüm şehitler için bir dakikalık saygı duruşu yapılarak, basın açıklamasına geçildi.
Dayanışma adına açıklamayı okuyan Hıdır Doğan, emperyalistlerin ve işbirlikçi bölge devletlerinin ortaya çıkarıp beslediği IŞİD çetelerine karşı Kobanê'de halkın yarattığı direnişin bir buçuk aya yaklaştığını vurguladı.
Doğan, kolaylıkla yenilgiye uğratılacağı düşünülen Kobanê'nin, halkın destansı direnişi ile ayakta kaldığını, içine düştüğü acz karşısında IŞİD'in, yabancı basının Türkiye'den gittiğini söylediği kimyasal gazları kullanmaya başladığını ifade etti.
Direnişin tüm dünyada büyük bir dayanışma ortaya çıkardığını ve ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin yardım yapmak zorunda kaldığını vurgulayan Doğan açıklamayı şöyle sürdürdü: Açıktır ki, kırılamayan direnişin dünya halklarının desteğini alarak IŞİD'i yenilgiye uğratması, bölgedeki emperyalist planları bozacak nitelikteydi. İşte yardımların bir ay geçtikten sonra yapılmasının nedeni budur.
AKP hükümeti ise, hala en başından beri gösterdiği tutumu ısrarla korumaya çalışmakta, IŞİD'e karşı en ufak bir girişimde bulunmadan, Kobanê'deki direnişi ve Kobanê ile dayanışma eylemlerini karalamaya çalışmaktadır.
Talepler sıralandı
AKP'nin, emperyalistler adına bölgedeki halkları bir savaş batağına çekmeye çalıştığını belirten Doğan, savaş politikalarını teşhir etmeye ve sokaklarda Kobanê'ye destek vermeye devam edeceklerini vurguladı.
Doğan, İstanbul Kobanê Dayanışmasının taleplerini ise şöyle sıraladı:
"IŞİD'e verilen her türlü destek kesilsin.
Kobanê'ye yardım koridoru açılsın.
Rojava'nın statüsü tanınsın.
İşgal ve savaş tezkeresi geri çekilsin."
Açıklamanın ardından, tüm dünyada Kobanê ile Dayanışma Günü ilan edilen 1 Kasım'da da sokaklarda olunacağı ve 31 Ekim'de İstanbul'dan Suruç'a gidilerek, Kobanê direnişine destek verileceği duyurusu yapılarak eylem sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul
Türkiye'de solun ''Birleşik Haziran Hareketi'' gibi bir ''üst birlik''e çok acil ihtiyacı var. Toplumun hemen her kesiminde AKP faşizmi ve uygulamaları konusunda büyük bir tepki varken bu tepkinin yerel özelliklerden çıkması ve daha etkin bir güce dönüşmesi gerekiyor. Türkiye Sosyalist Hareketi'nin oluşturan özneler tek tek böyle bir etkinlik için yeterli değiller. Ne yazık ki böyle. Sosyalist Hareketi'nin hemen hemen tüm bileşenlerini içinde toplayan böyle bir girişim bu konuda öncülük yapabilir ve yerellerde ortaya çıkan tepkileri daha büyük bir güç ve etkiye dönüştürebilirler.
Dün İstiklal Caddesi'ndeydim. Cumartesi Anneleri'nin 500. etkinliğinden sonra oralarda kaldım ve bu yürüyüşü de gözleme fırsatım oldu. Açıkçası içim de acımadı değil. Yüz elli-iki yüz kişiyi geçmeyen bir kalabalık vardı, AKP karşıtı sloganlar atıyor, halkların kardeşliğine vurgu yapıyorlardı. Taşınan bayrakların sayısı nerdeyse yürüyenlerin sayısından daha fazlaydı denilebilir. Böyle olmamalı bu yürüyüşler, diye düşünüyorum. Taşınan bayraklara bakıldığında yerel bir insiyatifin spontane yürüyüşünden söz edilemez. Bir organizasyon sonucu ortaya çıktığı belli ama sonuç amacına ulaşabiliyor mu, tartışmaya açık. Oysa diğer ( illegal) örgütlenmelere göre nispeten kitlesellelmiş parti ve örgütlerin öncülüğünde bu protesto yürüyüşleri çok daha etkin bir şekilde gerçekleştirilebilir.
Birleşik Haziran Hareketi'nin kalıcılık kazanması sadece bu açıdan bile önemlidir, Türkiye sol hareketi açısından yaşamsaldır.