Yüzyılın sayılı devrimcilerinden biridir M.Kemal. Çürümüş, çökmeye yüz tutmuş bir imparatorluk dağılış sürecine girmişken ve emperyalist devletler ''orası senin, burası benim'' diyerek Anadoluyu bile parsellemişken o büyük devrimci yorgun ve savaşmaktan bezgin düşmüş halkına inanarak emperyalizme karşı tarihteki ilk kurtuluş savaşını verdi ve kazandı. M.Kemal Atatürk'ün başarısı sadece Kurtuluş Savaşı'nın komutanı olmasından ve düşmanı ülke dışına atmasından değil, aynı zamanda Osmanlının çürümüş gerici sistemini baştan aşağı değiştirerek çağdaş bir devlet yaratmasından ileri gelmektedir. Türkiye halkı böyle bir öndere sahip olmaktan ne kadar gurur duysa azdır. M.Kemal'in kurduğu Cumhuriyet bugün gericilerin elinde karanlığa doğru sürükleniyorsa, utanç duyulmalıdır. Bu ülkeye sahip çıkamadığımız ve ülkeyi 1950'den bu yana karşı devrimciliğe teslim ettiğimiz için. Yapılması gereken ikinci kurtuluş mücadelesidir. Türkiye'nin ilerici ve yurtsever kadroları bu hedefte böyle bir mücadeleyi göze alabilirlerse bu ülkede egemen olan gericiliği tarihin derinliklerine gömmek hiç de zor değildir. Yeter ki, Cumhuriyet'e sahip çıkalım ve gericilerle bu ülkeyi bölmek isteyenlerin oyunlarına gelmeyelim.
Mustafa Kemal'in bir devrimci, kurduğu Cumhuriyet'in tarihsel anlamda ilericiliği tartışma götürmez bir gerçek. Ancak böyle bir tespitin, bugün Türkiye halkı için yetersiz olduğu da bir gerçek. Kemalizm tarihsel ilericiliğini kapitalizm yoluna girdikten sonra kaybetmiştir. Bugün Kemalizm savunularak Cumhuriyet'i, daha ileri noktalara taşıyabilmek gerçeklik olmaktan çıkmıştır. Bana göre yaptığınız tespitler doğru olmakla birlikte bugün için önemli oranda eksiklik taşımaktadır.
Yapmayın, bu tür yorumlar gericiliğin ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramıyor. Türkiye Orta Çağ karanlığına dönmüş, orta Çağ karanlığı kalıcılık kazanmak üzere sizler hala Kemalizmi eleştiriyorsunuz!