Türkiye Cumhuriyet tarihinin en karanlık günlerini yaşamaktadır. Emperyalizm orta doğuda BOP planlarını yürürlüğe sokarak İsrail benzeri büyük kürdistan yaratmak istemekte, Türkiye'de ise tarihin motorunu geriye çevirmek istemektedir. AKP ve onun yalaka kesimleri ile kürt siyasi hareketi bu konuda anlaşmışlardır. Emperyalizmin bu konudaki planlarının gerçekleşmesini üstlenmişlerdir. Suriye'ye karşı yapılan düşmanlığın nedeni ve Türkiye'de Kemalizm ve aydınlanmaya karşı girişilen sinsi saldırının altında bu vardır. Aydınlanmaya ve Kemalizme düşmanlık yapılmadan o yıkılmadan bu planların gerçekleşme şansı bulunmadığını bildiklerinden AKP ve kürt siyasi hareketi AKp ve kürt siyaseti Kemalizm ile aydınlanmaya karşı savaş açmışlardır. Sürekli olarak Kemalizm ve aydınlanmaya karşı çıkmalarının başkada bir nedeni yoktur. Neoliberal dünya onlara bu talimatı vermiş onlar da uygulamaya sokmuşlardır. İki taraf da bu konuda fikir birliği içindedir. Şanlı Haziran direnişi bu gerici politikaya karşı ayaklanmadır. AKP'nin rüyalarına giren, kürt hareketinde kafa karışıklığı yaratan bu beklenmedik hareket gerici düşüncelerin, Kemalizmin, aydınlanma karşıtlığının sökmeyeceğini göstermiştir. Dikiş tutmamış, mızrak çuvala girmemiştir. Bu ülkenin geleceği bu yüzden Haziran direnişinde yatıyor. Bu ülkenin gerçek solcuları bu yüzden Haziran direnişini sahiplenmeye çalışıyor. Çünkü kurtuluş Kemalizmdir, kurtuluş sosyalizmdir. Cumhuriyet ve aydınlanma düşmanlığının yenilmesi için bu ülkede Kemalizme, aydınlanmaya ve sosyalizme ihtiyaç var.
Türkiye bölünmeyecek, Türkiye çağdışı karanlığa teslim olmayacak demek bir temennidir. Doğru siyaset etrafında birleşilmezse bu sözler bir şey ifa etmez. Türkiye'nin bölünmeden ileriye dönük hamle yapabilse doğru bir ideoloji ve doğru bir önderlik altında birleşilmesini gerektirir. Henüz öyle bir aşamada değiliz. Türkiye aydınlanmasından yana olan kürt ve türk emekçileri bu misyon doğrultusunda biraraya gelemedikçe bölünmeyelim, gericiliğe teslim olmayalım demenin bir yararı olmuyor. AKP'nin gerici bir düzen oluşturmak için attığı adımlar bu yüzden engellenemiyor. Kürt ve türk halkları arasında ayrışma duygusunun önüne geçebilmek de bu yüzden kolay olmuyor. Bu önderlik için solcu olduklarını söyleyen CHP ve İP uygun siyasi partiler değil. Sosyalist partiler ise bu önderliği yapabilecek etkinliğe sahip değiller. Yapılması gereken bence nutuk atmak yerine sosyalist partilerde örgütlenmeye çalışmaktır. Başka bir çözüm ufukta görünmüyor.
Beyin fırtınasına devam.
Yazılarınızda Cumhuriyet, aydınlanma ve laiklik ön plana çıkarken neden bölücülük üzerine net bir tavır almıyorsunuz? Yüzü sola dönük kitlelerden söz ederken bu kitlelerin aynı zamanda bölücülüğe karşı çıktıklarını ve Türkiye'nin bölünmemesini istediklerini biliyor olmalısınız. Bölücülüğe açıktan cephe almayan bulanık siyasetlerle bu kitlelerin desteğini alabilmek ve bu kitleleri sosyalizme kazandırabilmek mümkün değildir. Bu yüzden Kemalizm diyorum ve sistemi daha demokratik bir hale getirmeden kitleleri sosyalizme kazandırabilmenin olanaksız olduğunu savunuyorum. Türkiye sosyalist solunun en önemli probleminin özellikle kürt sorunundaki duruşlarıyla topluma güven veremediğini düşünüyorum. Sosyalistler aydınlanma, laiklik ve Cumhuriyet'ten yana olan kesimlerin desteğini alabilmek istiyorlarsa bu konudaki görüşlerini çok net bir şekilde ortaya koymalıdırlar.
Türk milliyetçiliğine karşı olduğumuz kadar kürt milliyetçiliğine de karşıyım. Türkiye'nin kurtuluşu her iki milliyetçilikten uzak durmaktan geçiyor. Bunu sizde söyleyebilir misiniz?