Sokak eylemcilerinin parti içine alınması. Kapsayıcılık dediğim bu.
Partinin iç dengeleri, dinamiği ve deneyimi bunun önüne geçer diye düşünüyorum. Partiye üye yaptıktan sonra bazılarına parti meclisini seçme hakkı vermek bazılarına vermemek bana çok doğru gelmiyor.
Sol örgütlerin parçalanmasındaki en büyük etken örgüt içi demokrasinin olmayışı ve muhalefete tahammülsüzlüğün oluşudur. Bakın mesela bir sol örgüt başka bir sol örgüte sen solcusun veya sosyalistsin demekten kaçınır, sadece kendisini solcu ve sosyalist olarak görür. 80 sonrası sol örgütlerdeki tarışmalara şahit oldum ve orada bir dakika öncesine kadar yoldaş dediği birisine bir dakika sonra partiye ve örgüte yaptığı eleştiriden dolayı "karşı devrimci, hizipçi, ajan,..." denildiğini gördüm ve yaşadım. Sonrasına baktığınızda o örgütlerin kaç parçaya bölündüğünü ve hatta bölüne bölüne bazılarınında yok olduğunu hep beraber gördük.
Benzeri tutumları burada da yaşamaktayız ve hatta benzeri forumların tümünde yaşamaktayız, kendileri gibi düşünmeyen herkes en büyük düşmadır. Sol bu hastalıktan kendisini kurtardığında bölünmelerin sonu gelecektir.
Üye alınmayacaksa, alındığında hiç bir demokratik hakkı olmayacaksa o zaman da dar bir kadro yönetiminde kitlesellik kazanamayan bir örgüt haline gelirsiniz. İçe kapanmaktan başka yapılacak bir şey de kalmaz.