Daha rahat bir biçimde de söyleyebilirim istersen, farketmez.

Bak orada ne yazıyor ''Bilinçli''.
Bu bilince sahip bir emekçi sınıf Kürt Özgürlük Hareketi'nin ortaya çıkardığı sosyal ''o tür'' bir durumda bırak saldırıda bulunmayı, destek çıkar. Burada önemli olan bu bilinci vermektir.

Askere alınanlar elbette ki burjuva çocukları değil.
O ''çocukların'' burjuvanın emellerine hizmet eden insanlar. Yarın bir gün öldürülürse bunların vebali gene hizmet ettikleri sınıfa aittir.

Eğer karşısındakini kardeşi olarak görüyorsa daha öncede belirttiğim gibi onun arkasında olur, aksi durumda ki bir eylemde zaten kardeşi falan değildir.
Ki bu ülkenin halklarına baskı uygulayanlar nasıl varsa bu halklara sahip çıkacak devrimciler, yurtseverler de vardır.
Velev ki Kürt halkı bu davada bedel vermiş, bedel ödetmiş bir halk. Bunları da atlatır günü geldiğinde sen merak etme.

Ayrıca konu dışı konuşuyorum. İç savaş iyidir. Devrimcilerin görevi koşullar uygunsa iç isyanı devrimci halk savaşına dönüştürmektir.
Hadi bunun örneklerini incelemek de sana kalsın pek sosyalist arkadaş.

Gereksiz yorum. Yöneticiler silsin lütfen.

Gerçek solcu ile nasyonal solcudan ne anladığını sormayacağım. Bu konuda ezbere konuştuğunu biliyorum. Bir hareket içinde çeşitli akımların olması o örgütün siyasi bir programı olmadığı anlamına da gelmez. Böyle bir yorumla kurulan sözde mahkemeleri aklamanın bir anlamı yok. PKK'nin güneydoğudaki hendek kazma olaylarında da aynı yorumu yapmıştın. Bu yorumlar omurgalı yorumlar değil. Kürt hareketini desteklemen senin   siyasi bir duruşa sahip olmana engel olmamalı. Senin böyle bir duruşun yok. Kürt hareketinin her söylediğini her eylemini görmezlikten gelmeye çalışıyor, eleştirilerin karşısına çıkıp göğsünü siper ediyorsun. Böyle bir pozisyon sadece kürt milliyetçiliğine özgü bir pozisyondur. Bu da tartışmada sorun çıkartıyor.

Sorun nasıl çözülür sorusunu da çok soruyorsun. AKP'yle çözülmeyeceği gibi, sorunun ne olduğunu çerçevelemeden de çözülmez. Kürt hareketi bu konuda cimri davranıyor. Bir yandan ''devlete karşıyım'' diyor, bir yandan ''devlet kuracağım'' diyor. Bu şekilde zaten çözülmez. Kürt siyaseti AKP'nin açık olmadığını söylüyor da, kendileri açık mı? Kürt milletvekilleri bile İmralı'da konuşulanları biliyor mu? Çözümün olması için ne olması gerektiğini biliyor mu? Kandil'in hangi koşullarda boşaltılacağını söyleyebiliyorlar mı? Bu koşullarda senin ikide bir sorduğun '' çözümün ne?'' sorusunun hiç bir anlamı kalmıyor.