İçerde kullanmadığın parayı nasıl basacaksın. Emperyalist üstünlük olduğu sürece bu konuda dışa bağımlı olacaksın demektir. Eğer sen ''olabilir'' diyorsan, o zaman olabilir demektir, bu düşüncen tek ülkede sosyalizmin olabilirliğine işaret etmez mi?
Bu tür tartışmalarda kullanılan kavramları öncelikle belli bir somutluğa kavuşturmak gerekiyor. Sosyalizmi ve komünizmi nasıl tanımladığımızı ortaya koyarsak, bu tür tartışmalar daha anlaşılabilir olacaktır.
SSCB'nin çözülmesi ile birlikte sosyalizmin ne olup ne olmadığı konusu yeniden tartışılmaya çalışıldı. ''Olmaz'' diyenlerin sesi bu yılgınlık ve ''düş kırıklığı'' ortamında daha fazla duyulur oldu. Bu ses, sosyalizmi komünizmin birinci evresi olarak yorumlayıp SSCB'de yaşanılanın sosyalizm olmadığı iddiasını ortaya attı. Bu tartışmalara girmiyorum. Bu konuyla ilgili olarak pek çok özgün başlığımız var.
Sosyalizm yaygın bir şekilde siyasal devrimden sonra komünizme kadar sürecek yapı olarak tanımlanır. Burada söylenmiş, proletarya diktatörlüğü altında komünizmdeki ''yeni bir toplum, yeni bir insan'' tipini ortaya çıkartacak tüm devrimci dönüşümlerin gerçekleştirildiği sürecin adıdır sosyalizm. Tek ülkede başlar. Tek ülkede sürer. Tamamlanır mı, tamamlanmaz mı? Bu tartışmanın hiç bir önemi ve belirleyiciliği yok ki! Anlamsız bir tartışma. Burada temel sorun bu tartışmanın ''tek ülkede sosyalizm olmaz'' sonucuna vardırılmaması. Bunun dışındaki tartışma her koşulda yararlı ve zihin egzersizidir. Ama bu tartışmayı 'tek ülkede sosyalizm olmaz''a bağladığımızda bence ortada bir sorun var demektir.