Atma Recep din kardeşiyiz!- Kurtuluş Kılçer
Recep Tayyip Erdoğan, Din Şurası'nda konuştu. Sanki şeriat rejimine gidiyoruz. Milli Görüş gömleğini çıkarıp liberallerle ve Amerikancılarla kol kola yürüdüğü günleri geride bırakmış. Yeniden dinci gömleğini giyip bir Cumhurbaşkanı olarak Din Şurası'nda yaptığı konuşma büyük bir devlet skandalı olarak karşımızdadır.
Yenilir yutulur gibi değil. Meclisteki partilerin hele hele CHP'nin muhalefeti içler acısı. Ekmeleddin vakasından ders çıkarmayan bir muhalefet partisinin bu kadar basiretsiz kalmasına şaşırmayalım. Ülkenin gerçek sola ihtiyacı olduğu bir kez daha görülüyor.
Ezan'ın Türkçe okutulmasından girdi, camilerin yasaklanmasından çıktı. Arkanızda bu ülkenin cumhurbaşkanı var, yürüyün dedi! Bütün söyledikleri 100 yıllık İslamcı-Osmanlıcı ideolojik çizginin yansımasından ibaret. Yeni bir şey yok!
Söylediklerine değil söylemediklerine bakın
Ülkemizin en büyük sorunu buymuşcasına bu buyurgan hitabın ve demogojinin altında kalmayız: Sen yolsuzluktan, İŞİD'den, iş cinayetlerinden, doğa katliamlarından, 3. köprü için kökünden sökülen ağaçlardan, hele hele Soma'dan ve Ermenek'ten haber ver.
Din şurasında islamifobiden şikayet ediyorsun da Sivas'tan niye bahsetmiyorsun? Suriye'de ve Irak'ta kafa kesen radikal dinciler uzaydan mı geldi?
Mezar taşlarını okuyamıyormuşuz, ecdadımızı tanıyamıyormuşuz, Osmanlıca bilmiyormuşuz, tarihle bağımız kopmuş, bu ülkenin büyük kültür birikimi medrese kitaplarını anlamıyormuşuz! Ne büyük kayıp!
Bırakın bu Osmanlıca demogojisini!
Osmanlıca aslında Türkçeymiş, Osmanlıca 15 günde ya da dakikada öğrenilebilirmiş, arşivler ve mezar taşları okunacak, tarihimizin gerçekleri açığa çıkacakmış... Bütün Osmanlı arşivleri açılsın, tercüme edilsin ki gerçekler hem de bütün çıplaklığıyla açığa çıksın. 100 yıldır bu İslamcı-Osmanlıcı demogoji artık bitsin.
Bizim bilgisayarlardaki fontlara benzemez Osmanlıca, tam 18 çeşit yazı türü var. Hangisini öğreteceksiniz? Divane mi, rik'a mı, talik mi, sülüs mü, kufi mi? Bir de mezar taşı okunacakmış!
Arapçanın 35 babını bilmezseniz, Farsça tamlama kurallarını anlamazsanız çözemezsiniz Osmanlıcayı!
Arap harflerinden müteşekkül değildir Osmanlıca, Türkçe'yi en fazla etkileyen dil olarak Farsça'nın büyük etkisi vardır Osmanlıcada. Kutsal olarak Arap dilini bilirsiniz amma Türklerin en fazla Farslarla tarihi bir kültürel ortaklık içinde olduğunu söyleyemezsiniz.
Harfler nasıl oluşmuş bilir misin? Öğleyse Sümer tabletlerine bakmalısın, Kramer okumalısın, alfabenin nasıl geliştiğini, alfanın elifle kardeşliğini görürsün! Görüntüden nasıl sese dönüştüğünü, bunun Arap harfleriyle köken bağını görünce kutsallıktan korkar mısın? O yüzden meselenin seslere karşılık gelen semboller olmadığını anlarsın, ideolojiksiniz, ideolojik! Ancak insanlığa faydası yok bu ideolojinin!
Anadilimiz
Osmanlıca bilseniz bile okuyamazsınız Osmanlı metinlerini. Hele klasik Osmanlıca diye bilenen dönemi okumak ve anlamak, hele hele devlet vesikalarını anlamak ayrı bir bilim dalıdır. Akademi kürsülerinde dirsek çürütenleri hafife almayın. Bir de halkı. Bu halk, Anadolu köylüsü senin Osmanlıca diye söylediğin dili kullanmadı hiçbir zaman. Türk köylüsü öz Türkçeyi, Kürdü Kürtçeyi, Zazası Zazacıyı, Arabı Arapçayı, Arnavudu Arnavutçayı, Bulgarı Bulgarcayı, Rumu Rumcayı kullandı yıllardır bu topraklarda. Onlar saraylarda oturmuyorlardı çünkü! Saraylarda oturanlar anlayamaz halkı!
Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal Osmanlıca yazmadılar, halkın diliyle yazdılar, o yüzden bugün ezbere bilinirler. Bir de onlar alfabe kullanmadı. Türküler bağlamanın dilinde halkın acısı oldu, sözcükler türkülerde halkın dili. Bunun Osmanlıcayla ilgisi yoktu!
Kaç harf var Osmanlıca'da bilir misin? 31 harften oluştuğunu söyleyeceksin ama başında sonunda ve arkasında hep değiştiği için bu alfabede 93 harfi ezberlemek zorundasın. Kolay değildir yani. Öğrenilir mi, okunur mu, ezberlenir mi evet, ama niye? İnsanlar düşüncelerini, görüşlerini ifade edemezler mi istedikleri sembollerle; mümkündür, yeter ki söyleyebilsinler görüşlerini! Yoksa Ali İsmail Korkmaz gibi Berkin Elvan gibi görüşlerini söylemek isterken ölen gençleri hatırlamak işten bile değil. Onlar Osmanlıca bilmiyorlardı ancak bilselerdi Osmanlıca yazarlardı pankartlarını, emin ol!
Kuran-ı Kerim'i herkes okusun diye yol yapıyorsun anlaşılan. Klasik Arapça bilmeden olur mu Recep? Bunu İmam Hatip'te öğretmediler mi sana? Bugünün Arapçası ile Kuran'ın Arapçası arasında bile fark varken bu dayatma niye? İbadeti Türkçe yap, niye korkuyorsun? Sümer dili gizli bir dil olarak, Babil döneminde, Akad döneminde, Aramiler zamanında, hatta 1. yüzyılda yalnızca din adamlarının bildiği gizli dil olarak yıllarca hüküm sürmüştü. Bugün de sadece Arapça alıntılarla çok şey biliyormuş gibi halkın üzerinde hakimiyet kuran bu tarikat şeflerinin egemenliğine son verelim. Diyeceksin ki halk Arapça ya da Osmanlıca öğrensin o zaman, kolayı Türkçe değil mi be kardeşim! Çünkü anadilimiz
Osmanlıca eserler ne olacak diye sorma sakın. Çevirirsin Türkçeye, yazarsın Latin alfabesiyle, sunarsın halka... Var mısın? Zor olmasa gerek, zira Osmanlıca yazılan eserlerin sayısı belli. Nutuk da, Çalıkuşu da değerinden bir şey kaybetmiyor bugün...
Dil yaşar, dil canlıdır, her dönem değişir. O yüzden doğanın yasalarına nasıl karşı çıkamazsan, dilin yasalarına da karşı çıkamazsın... Dönüp 500 yıl öncenin mezar taşlarını okuma demogojisiyle bilime karşı gelirsen, çarpar...
Gericilik ilericilik kavgası
Bugün Arap alfabesinden Latin alfabesine geçmek bir tercihten ibaret. Sen Kuran-ı Kerim Arapça diye bunu dinden kopmak olarak algıyorsun, ancak yapılan okuma yazma oranın yükseltilmesi, halkın kolay okuyup yazmasını öğrenmesi, halk dilinin ulus dili haline getirilmesiydi. Başka alfabe de olabilirdi. Tarihi bir durumdur bu, uygarlıkla ilgilidir. Uygarlık alfabeden doğmaz, ama uygarlık beliryeci oluyor bu açıdan.
Biz komünistiz, kapitalizme karşı geliriz, ancak kapitalizmin geliştiği ve emperyalizm çağına ulaştığı batı uygarlığından kopmanın daha ilerisini kurarak mümkün olduğunu düşünürüz, yoksa geriye dönüşle mümkün olacağına inanmayız.
Ülkemizi tam bir Ortadoğu ülkesi yapmak istiyorsunuz anlaşılan, o zaman iktidarda kalabilirsiniz çünkü.
Latin harfleriyle dinden kopuş gibi bir korkun varsa, Osmanlıcayla dine dönüş olacağını düşünüyorsan, bak haklısın, bu tam da gericiliğin daniskası! Peki sömürüyü ne yapacağız o zaman, eşitsizliği, yolsuzluğu, amerikancılığı, gelir adaletsizliğini, işsizliği? Türban tam da bunları örtüyordu, kapatamadı, şimdiki formül Osmanlıca! Ülkemizde huzur dinselleşmekle gelmedi, gelmeyecek, 12 yıllık iktidarınızla ülkede huzur bırakmadınız. Hangisini sayalım?
Ama mezar taşlarını okumak için Osmanlıcaya sarılmak tam bir demogoji. Biz biliyoruz, 100 yıllık İslamcı-Osmanlıcı ideolojiye niye sarıldığınızı.
Zor durumdasınız. Atma be Recep din kardeşiyiz!
Osmanlıca Esperanto gibi uyduruk kaydırık bir dildir. Osmanlı döneminde bile bunu konuşanlar bir avuç feodaldir. Saray çevresi, beyler, ağalar v.b. Halk kitleleri o zaman kendi dil ve lehçelerini konuşmaktadır. Ortada okumaya değecek ciddi bilimsel eser filan da yoktur. Olanlar da Osmanlıca değil Arapça yazılmıştır.
Esasen Batı'da da Orta Çağ'da bilim dili İngilizce, Almanca, Lehçe, Rusça v.b. değil Latincedir. Bu dine dayalı feodal düzenlerin gereğidir.
Osmanlıca yazılı edebiyatın özünü oluşturan Divan Edebiyatı ise zaten liselerde okutulan belli başlı edebiyattır. Yani Osmanlıca öğretilmediği yalandır. Öğretilmeyen tek şey Osmanlıca harfler ve yazımdır. Esasen eğitimli birisi, çok gerek duyuyorsa, bunu çalışarak birkaç ay içinde kendi kendine öğrenebilir de. Bunu öğrenmek asıl eğitimsizler için çok zordur. Eğitimsiz halk kitleleri için çok zordur. Solcuların kalkıp Osmanlıca öğrenilmesini savunmaları olacak şey değildir. Savunanlar da solcu değildir.
Dilde öze dönme, özleşme de kaçınılmaz birşeydir. Dünyanın her tarafında burjuva devrimleriyle birlikte ulusal diller ön plana çıkmıştır. Bunları bilmeyen de solcu değildir. Bugün halk Şeyh Galib'i, Nedim'i v.b. anlamaz ama, Yunus Emre'yi, Pir Sultan'ı, Karacaoğlan'ı, Dadaloğlu'nu anlar. Onların dili günümüzde de konuşulan dildir. Çünkü bunlar halkın sanatçıları, düşünürleridir. Geçmişimizi bilmiyoruz v.b. diyen sahtekar solcular yalan atmasın.
Mezar taşlarını okuma konusu ise komiktir. Anadolu'da halkın, yoksulların mezar taşı bir kaya parçasıdır. Üzerinde hiçbir şey yazmaz. Sanki RTE'nin dedelerinin mezar taşı var da... Bir başka gerçek daha var ki, bu ülkede yaşayan nüfusun en az yarısının Osmanlı zamanında yaşamış büyük dedelerinin mezarları Anadolu toprakları dışında kalmıştır. RTE ve şürekası bunlara ne diyecek acaba?
Bir de mezar taşlarında ne yazdığı konusu var. Mezar taşlarında en fazla isim yazar ve "ruhuna fatiha" veya "huvelbaki" yazar. Bunların yazılışını da herkes öğrenebilir. Mezar taşları kitabe filan değildir. Hem bunları okuyup ne olacak? Mezar taşçılar palavrayı bıraksın. Hem hızlı Müslümanlar eğer bu ülkede mezar taşı okumak istiyorlarsa, Yunanca öğrensinler, Ermenice öğrensinler, İbranice öğrensinler. Tabii onlar da, yine kendileri gibi hızlı Müslüman dedelerinin yok ettiği "kafir" mezarlarından arta kalanları okuyabilirler ancak.
AKP Osmanlıca'yı ortaya atarken Osmanlıca'nın ne olup ne olmadığını tartıştırmak istemiyor ki! Osmanlıca ne olursa olsun, çocuklara Türkçeyi bile doğru dürüst öğretemeyen milli eğitim Oamanlıca'yı öğreterek çocuklara daha güzel bir Türkçeyi öğretmiş mi olacak? Buna kargalar bile güler! AKP gericiliği bulduğu her fırsatta dayatmada bulunuyor. Aklınca Cumhurite'e karşı çıkıyor, Cumhuriyet'in kazanımlarından öç alıyor. AKP'nin Osmanlıca dayatmasının arkasında bu var. Bunu görmeden, buna karşı çıkmadan Osmanlıca iyidir, yararlıdır demek, AKP gericiliğini desteklemekten başka işe yaramaz.