Cihaner: Tek anlaşamadıkları Tahşiyeciler
CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner 14 Aralık soruşturması ve AKP ile Cemaat arasındaki gerilimi değerendirdi
CHP milletvekili, hukukçu İlhan Cihaner, Cemaate yönelik soruşturmaların AKPnin geçmişte işlenen suçlardaki rolünü gizleme amacı taşıdığını söyledi.
Cumhuriyet'ten Ahmet Şık'ın görüştüğü İlhan Cihaner, AKP, kendisinin doğrudan içinde olmadığı bir tek dava üzerinden Cemaatin tüm hukuksuzluklarını soruşturma konusu etmeye çalışıyor. Geçmiş süreçte Cemaatle birlikte işlediği suçları soruşturma konusu edemeyeceği için benzer yöntemleri barındıran Tahşiyeciler soruşturmasını masaya yatırdı. Çünkü Ergenekon sürecinin soruşturulması AKPnin soruşturulacağı anlamına gelir dedi.
AKP VE CEMAAT ASLİ SORUMLUDUR!
Gerçekten adil, tarafsız ve hukuki sınırları içinde yürütülecek bir soruşturmada AKP hükümetinin atadığı polis ve yargı mensupları ve hatta milletvekillerinin bu hukuksuzlukta oynadığı rol, Erdoğan ve iktidarının Cemaatle el ele vererek yarattığı hukuksuzluk düzenindeki siyasal desteğini bize kanıtlar. Yakın geçmişte yaşanan hukuksuzluklardan, Paralel yaptı diyerek sadece Cemaati suçlu göstermek AKPnin siyasi sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor. AKP, Ergenekon sürecinin de Tahşiyeciler davasının da Cemaatle birlikte asli sorumlusudur. Bu sorumluluk ortaya çıkmasın diye, Ergenekon süreci soruşturma konusu edilemediği için Cemaate, benzer başka hukuksuzlukla Tahşiyeciler davasıyla operasyon yapılıyor. Cemaatin yaşattığı hukuksuzluklar yargının kendi iç dinamikleri ve doğal işleyişiyle soruşturma konusu edilmedi. Bu iddialar yıllardır dile getirilmesine rağmen hükümetin yolsuzluk soruşturmalarının üstünü örtmek istediği bir zamanda yapılıyor diye konuştu.
SEVİNÇ DUYMUYORUM
Eğer kendi yaşanmışlıklarımdan yola çıkarak bugün olanlara dair bir değerlendirme yapmam gerekirse, sevinç duymuyorum. Geçmişte bizlere ve diğer insanlara yapılanları eleştirirken de şimdi de aynı yerde, hukukun yanında duruyorum. Hukuksuzluklara karşı çıkıyorum
HUKUK, ADALET VE VİCDAN
Başta AKP olmak üzere iktidarın gücünü kullananlar, Ya hükümet cephesinden ya da Cemaattensin bakışıyla konuyu ele almamızı istiyorlar. Aynı şey Cemaat için de geçerli. Hükümet, bir darbe hazırlığı olduğu iddiasındaki Cemaatin sahte belgelerle insanları mağdur ettiklerini soruşturduğunu söylüyor. Cemaat cephesi ise bir sindirme operasyonu ve basın özgürlüğüne saldırı olduğunu iddia ediyor. Bu iki yaklaşım da gerçeği yansıtmıyor. Yurtdışında yaşayan emekli bir vaizin domine ettiği, şeffaf olmayan bir hiyerarşiyle güvenlik bürokrasisinde, yargıda, kamunun kritik noktalarında örgütlü ve asıl hedefi devlet yönetimini ele geçirmek olan bir yapıyla karşı karşıyayız. Karşısında ise kendisi gibi devletin tüm kurumlarında tek söz sahibi olmak isteyen totaliter bir hükümet var. Hem geçmişte, hem de bugün kurulan hukuksuz denklemin tek değişmeyeni, tek muktediri AKPdir. AKPnin sopası haline getirdiği bir yargıdan adil olacağını beklemek hata olur. İhtiyacımız olan bu iki güç odağından bağımsız bir aklı ve adaleti temsil eden üçüncü bir yoldur. Ne AKPnin ne de Cemaatin değil solun değerleri olan hukuk, adalet ve vicdan temelli bir üçüncü yoldan bahsediyorum.
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KALKANI ALTINA SOKULMASI YANLIŞ"
Geçmişte yaşanan hukuksuzluklarla arasında şeklen bir benzerlik var. Ancak o dönemde yaşanan hukuksuzluklarla şimdikileri bir tutmamak gerek. Ön kabul olarak Cemaate soruşturmazlık zırhı getirecek bir yaklaşım doğru değil. Bugüne kadarki hukuksuzlukların aparatı olmuş kişilerden de bir medya kahramanı çıkarılmasını, basın özgürlüğü kalkanı altına sokulmasını doğru bulmuyorum. Bugüne kadar basın özgürlüğü adına en küçük çabayı göstermemiş, bu değeri hak edecek bir performans sergilemek bir yana geçmişteki hukuksuzlukları meşrulaştırma gayreti içine girmiş bir yapının adının sizlerle birlikte anılmasını içime sindiremiyorum. Ama karşımızdaki bir medya organıdır. Genel yayın yönetmeni de bunun parçasıdır. O medya organının diğer çalışanları ile tüketicileri olan okurlar ve izleyiciler de var. Dolayısıyla bu koca birlikteliği hedef alan bir saldırı var ise ki öyle, yapılanlar olumludur diyemeyiz