Menü Üye Giriş

Şifre Sıfırla · Kayıt Ol

Faşizme Geçiş...Aması Yok Yanıtı Var- Önder İşleyen

Günler öncesinden teşhir olan operasyonun gerçekleşmesinin ardından, ortaya saçılanlar eşliğindeki gürültüde, meselenin özü de gözden kaçabiliyor.
 
Bu operasyon her şeyden önce AKP rejiminin mezhepsel faşizme geçiş doğrultusunda adeta bir atak halinde ilerleyişinden bağımsız değerlendirilemez. Belli ki AKP geçişin önündeki engelleri temizlenmeye çalışılıyor.
 
Bunu yaparken aynı zamanda 17 Aralık’la birlikte yeniden gündeme gelecek yolsuzlukları da gündem dışına itiyor.
 
***
 
Bu gelişmeler karşısında bir kafa karışıklığının da yaşandığı görülüyor.
 
Operasyonu gladyo temizliği olarak görerek desteklenmesi gerektiğini savunan yaklaşımlar var. Eğer süreç ilerletilirse gladyonun başına yani Erdoğan’a kadar uzanabilirmiş. O zaman Erdoğan’dan kurtulmak için, yine Erdoğan’ı ve onun operasyonlarını desteklemek gerekiyor! Bu büyük teorik ve stratejik deha (!) ile AKP’nin desteklenmesinin yolunu bulanlar yarın da AKP faşizmini milli falan ilan ederlerse şaşırmamak gerek.
 
Öte yandan elbette iyi niyetli olarak –cemaatin biraz da kendini demokrasi ve özgürlük timsali sunmasına da bir tepki biçiminde- cemaatin dün –iktidar ortağı olarak- parçası olduğu kirlilikler öne çıkartılıyor. Bunlar kuşkusuz ki doğru şeyler. Ancak, bir doğruyu her durum karşısında tekrarlamak gerçeği açıklamak bir yana, gölgeleyen bir yanlışa da yol açabiliyor.

Bu tür yanlış bir kamplaşmaya neden olan şey, sürecin ana doğrultusunu da gözden kaçıracak şekilde meselenin operasyon konusundaki tutuma indirgenmesidir.
 
***

Bugün iktidar blokunun dağılmasının ardından başlayarak süren kriz içerisinde, mücadele kuşkusuz ki bu bloklardan birisinden yana durarak sürdürülemeyeceği gibi başat ve tali olan arasında bir ayrım yapılmaksızın da doğru biçimde geliştirilemez. AKP, devletin stratejik baskı kurumlarına -giderek yargı ve emniyet içerisinde tekelleşen bir seyir içinde- karşısındaki tüm güçlere karşı iç savaş içerisinde faşist bir rejim inşa ediyor. Bu koşullarda   mücadelenin sivri oklarının mezhepçi faşizme geçişi önleyecek şekilde yönlendirilmesi ve geliştirilmesi gerekiyor.
 
Faşizme geçiş sürecinin engellenebilmesi, tıpkı Haziran 13’te olduğu gibi yine birleşik bir halk direnişiyle mümkün olabilir. Öte yandan bugün kimi kesimlerde bir tereddüt oluşmasına da neden olan iktidar blokundaki çatışmanın içerdiği tepeden müdahale olasılığının ve bunun halk muhalefetini pasifleştirmesinin önüne geçebilmenin yolu da buradan geçiyor.
 
Uzatmayalım faşizme doğru ilerleyen bir sürecin adımlarıyla karşı karşıyayız, bunun aması yok. Ancak mutlaka bir yanıtı var. Bizim yanıtımız da belli, Haziran.

bedrettin  |  Cvp:
Cevap: 1
24.12.2014- 16:39

Operasyonu gladyo temizliği olarak görerek desteklenmesi gerektiğini savunan yaklaşımlar var. Eğer süreç ilerletilirse gladyonun başına yani Erdoğan’a kadar uzanabilirmiş. O zaman Erdoğan’dan kurtulmak için, yine Erdoğan’ı ve onun operasyonlarını desteklemek gerekiyor! Bu büyük teorik ve stratejik deha (!) ile AKP’nin desteklenmesinin yolunu bulanlar yarın da AKP faşizmini milli falan ilan ederlerse şaşırmamak gerek.

AKP cemaat kavgasında cemaatin ezilmesi gerekçesiyle AKP'nin yanında saf tutanları Ergenekon davaları sırasında ''faşist temizlik yapılıyor''diye AKP'ye destek veren yetmez ama evetçilere benzetiyorum. O süreç nasıl ki, AKP'nin güçlenmesine yol açtıysa AKP cemaat kavgasındaki AKP destekçiliği de AKP'nin güçlenmesinden başka bir işe yaramayacaktır. O günlerde AKP destekçiliğinde bulunanlar bugün nasıl saç baş yoluyorlarsa, AKP cemaat kavgasında AKP'den yana tavır koyanlar da yarın saç baş yolmaya başlayacaklardır. Aralarında hiç bir fark yok.

Tam Sürüme Geç »
 phpKF Mobil Android Uygulaması Kullanın [X]