İşte İmralı görüşmesinin tutanaklarının tam metni!
Abdullah Öcalan: Ben sorumluluk üstlenmem. Süreç başarısız olursa Apo öldü diyeceksiniz. Ben yokum. BDP ve PKKnın beni kullanmasına izin vermem
Abullah Öcalan ile BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tanın Cumartesi günü İmralı'da yaptığı görüşmenin zabıtları yayımlandı. Görüşmede "Başkanlık sisteminin düşünülebileceğini" söyleyen Öcalan, "Biz Tayyip (Erdoğan) Beyin başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz" dedi. "Tek taraflı çekilme olmayacak. Çekilme parlamento kararı ile olacak, TBMM onaylayacak" ifadesini kullanan Öcalan, "Çekildiğimiz anda gerillayı daha da büyüteceğiz. çekilirsek gerilla biter görüşüne katılmıyorum" dedi. Öcalan, özerklik konusunda da "Kürtler kendi kendilerini yönetecektir. Şu anda yasa dayatırsak büyük alerji yaratır. İleride olabilir" diyerek "AB Yerel Yönetim Özerklik Şartı'na şerh kaldırılırsa meselenin önemli ölçüde çözüleceğini" ileri sürdü.
Namık Durukan imzalı habere göre, Öcalan, kendisiyle görüşmeye gelen BDP milletvekillerini de uyardı. Öcalan, "Hepiniz muallaktasınız. Sakine Gibi. Bir daha kendi öz savunmanın hazırlamadığınız bir yere gitmeyin. Size bir vurduklarında on vuramayacaksınız, devlete güvenmeyin" dedi. "AKP'yi 10 senedir ayakta tutanın kendisi olduğunu" iddia eden Öcalan, MİT krizini "darbe" olarak niteledi ve "Başbakan vatana ihanet suçundan tutuklanacaktı" dedi. Kandil, Avrupa ve BDP için hazırladığı mektuplarda çözüm için "3 aşama ve 10 ilke önerdiğini" söyleyen Öcalan, "Bu yazı üzerine cesaretle tartışacaksınız" ifadesini kullandı.
İşte Durukan'ın Milliyet'te "İmralı Zabıtları" başlığıyla yayımlanan (28 Şubat 2013) haberi:
23 Şubat 2013 görüşme notları başlığı altında oluşan görüşme notları, Abdullah Öcalanın, Tarihi önemde bir toplantıya başlıyoruz. Nasıl bir yöntem izleyelim? sözü ile başlıyor. Heyetten Size nasıl uygunsa yanıtı alan Öcalan, çözüm süreci ile ilgili değerlendirmelerinin ve önerilerinin yanı sıra BDP heyetindekilerle özel konularda sohbet de ediyor.
Abdullah Öcalanın, İmralıda BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tanla yaptığı, bir MİT yetkilisinin de hazır bulunduğu görüşmenin tutanakları özetle şöyle:
Hayatımız söz konusu
Kandile BDPye ve Avrupaya üç nüsha mektup yazdım. Heyet ile dünden beri yoğun olarak tartışıyoruz. Özaldan beri teşebbüs içerisindeyim, akim (akamete uğradı, kesintiye uğradı) kaldı. Şimdi akamete uğramaması lazım. Uğrarsa, tırnak kesilirse felaket olur. Türklerde bunu bilmeli; başarısızlık orta ve üst düzey savaş, isyan, kaos hepimizin hayatı söz konusudur. Şimdi kadar yaşadıklarımız deveden kulak kalır. Kesin başarı hedefi ile sonuçlanması lazım. Yeni diyalog sürecine yükleniyorum. Dostlarımızın ve halkımızın eski kalıp mücadeleleri bir kenara atmaları lazım.
Rejim değişikliği
Eski yaşam alışkanlıkları top yekun bırakmak gerekir. Neden, çünkü bu bir rejim değişikliği olacak. Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet, 1950 çok partili hayata geçişten çok daha önemli, bu hepsinden daha derinlikli olacak. Başarılı olursak, yepyeni bir Cumhuriyete... Radikal demokrasi, tam demokrasi, Anadolu ve Mezopotamyanın tam demokratikleşmesi, hazırlığım bu yönde. Şimdiye kadar olanlar ısınma hareketi idi. Bütün felsefi ve örgütsel birikimimi bu yönde PKKyi hazırlamak ve dönüştürmek için kullanıyorum. Bu en köklü adım. Demokratik kurtuluş ve demokratik yaşam süreci. ben bu deyimi rast gele seçmedim. Zamanında söyledim anlamadılar. Anlamış olsaydılar, Ergenekon olmazdı, AKP bunları diyor ama çok yüzeysel bakıyor. Benim çok inatçı olduğumu biliyorsunuz. Ben ilk günden demokratik Cumhuriyeti savundum, onlar beni anlamadılar; APOyu bitirdik dediler. Stratejik hatalar yaptılar. Ergenekonu saptılar umarım bu sefer böyle olmaz. Onun için benimle oynanmayacağını özellikle AKPye anlatmalısınız. AKPlilerle konuşun anlatın. Siz Meclistesiniz size çok görev düşüyor. Anlamlı bir uzlaşmaya gidilseydi (Ecevit döneminde) ne Ergenekon ne AKP olmazdı. Metiner saçmalıyor, Apo sıkıştı diyor. Propaganda ile oyunu karıştırıyor. Kendisini düzene satmış, kendisini rezil etmiş, AKPyi 10 yıldır ayakta tutan benim. Derhal bu söylemi terk etmesi lazım. Biz AKPyi çıkartan gücüz.
Kendini düzene satmış
- Metiner saçmalıyor, APO sıkıştı diyor. Propaganda ile oyunu karıştırıyor. Kendisini düzene satmış, kendisini rezil etmiş, AKPyi 10 yıldır ayakta tutan benim. Derhal bu söylemi terk etmesi lazım. Biz AKPyi çıkartan gücüz.
Ha biz ha Sakine
- Sırrı: Bize gelen bilgide, Sakinenin tutumunun ve katılımının iyi olduğu, dağ adına Avrupada görevli olduğu, işini tamamlayıp geri dönüş için Parise gittiğinde bu olayın olduğu... Tutumunun ve katılımının iyi olduğu bildirildi.
- Öcalan: Ha bizi vurmuş, ha Sakineyi vurmuşlar. Çok karanlık bir olay. Ankaraya gelmiş (Ömer Güney) Çankayada büro tutmuş. Sterk MİT kaynaklı demiş. Mümkün değil ama düşüneceksin. Milyonda bir de olsa düşüneyim, MİT var mı? MİT de şaşırdı. Demekki darbe hala devam ediyor.
(Sırrıya dönerek) Sinop olayı rast gele mi organize mi?
- Sırrı: Organizeydi başkan. Çünkü ancak bir reklam ajansı grafiği ile önceden hazırlanmış pankartlar ve bildiriler vardı. Sosyal medya üzerinden bize dönük kampanyalar başlatıldı. Darbe Araştırma Komisyonunun görevi bittikten sonra, Özel Harp Dairesi ile ilgili, Gladyo ile ilgili, Kürdistan bölgesi hariç özellikle Karadenizi deşifre eden bilgiler geldi. Burada Karadenizde gladyonun yaptığı işler başlığı altında TAYADlı ailelere dönük linç girişimi de vardı. Orada anlatılan, yapılan ve biçimler ne ise hepsini Karadenizde gördük. Bu yönüyle örgütlü ve organizeydi.
Savunmanızı hazırlayın
- Öcalan: Siz de muallaktasınız. Tıpkı Sakine gibi. Bir daha kendini öz savunmanın hazırlamadığınız hiçbir yere gitmeyin. Size bir vurduklarında on vuramayacaksınız, gitmeyin, devlete güvenmeyin. Biliyorsunuz ki Ahmet Türkü iki kez vurdular, bir Samsunda, bir İzmirde... Sakineye yapılan hepimize yapılabilir. Bu özel harbe ayrıca geleceğiz.
(Çay geldi)
AKPye iktidarı sunduk
- Öcalan: Hükümet kesin vesayetten kurtuldu mu hesaplaşma tam olarak yapıldı mı? Tayyipin Hükümet mekaniği, Kürt hareketine vurduğu kadar kendisine izin veriliyor, alan açılıyor vesayet kurumu, güç odakları tarafından. Sayın Başbakan zekice bu mekaniği teşhis etmiş ve iyi kullanıyor. Komplonun bir parçası değil. Danışıklı demiyorum ama Başbakan komplonun parçasıdır demiyor ama, bu yöntemi bir iktidar aracı olarak görüyor. PKKya vurarak yerini sağlamlaştırıyor. Kendime kızıyorum, 2001-2004te biz eylemi tak diye kestik. Hükümet anlamadı, terör bitti dediler. (Altan Tana dönerek) Sayın Altan bilirsin İslamcıların 40 yıllık rüyasıydı, rüyalarını gerçekleştirdik. Biz AKPye iktidarı altın tepside sunduk. Bize bir teşekkür etmedikleri gibi 2. Atatürk rolüne soyunup daha çok üstümüze geldiler, ezmeye çalıştılar. Benim demokratik kriterlerim var bunu anlattık, bir baktık ki AKP hegemonya kurmak istiyor, 1923-40-50 CHP yerine AKP...
Hegemonya kurmak istiyor
Türkiyenin ihtiyacı olan tam evrensel demokratik kriterlere uymazsan, PKKye karışmam dedim. Bunu PKK hareketinin zorluklarını bilerek söyledim. Hegemonya kurmak istediler, biz bu hegemonyaya karşı çıktık. AKP, iktidarı gökten inmiş sandı. Bizim sınıf ve halk savaşımızın ne kadar amansız olduğunu bilmiyordu. Ben Deniz Baykalın taktiğini boşa çıkardım. AKP hegemonya istiyor. CHPnin yerine geçmek istiyor. İzin vermeyiz. AKPye korkunç ranta imkanı çıkar. Ben buna alet olmam. Tek şartım hegemonik olmaması. Biz eskisine doyduk, yeni kambur istemeyiz.
Başbakan tutuklanacaktı
AKPnin çıkışları yanlıştır. Son bir buçuk yılda büyük bir savaşa yüklendiler. Nihai tasfiye operasyonları yaptılar. Sayın Başbakanı buna inandıran ekip (2011de) PKKyi bitireceğiz dedi. 10 bin kişiyi (KCK) içeriye aldılar, Bu güç MİTe de darbe planladı. Ben hemen devreye girdim, bu darbedir dedim. Ergenekondan farkı yok. Başbakan MİTe darbe yapılınca sıranın kendisine geldiğini gördü, Başbakan vatana ihanet suçundan tutuklanacaktı. (Durdu yeniden söze başladı) Genelkurmay Başkanının (İlker Başbuğu kastetti) tutuklanması da budur. O güce Cevat Öneş darbe dedi. Bu yüzden ben devreye girdim, yardımcı olayım dedim.
İsyan etsek bir türlü...
(Biraz durdu yeniden başladı.) Sakineyle sizin (Sinopu kastederek) aynıdır. KCKye her operasyon ayaklanma ve isyana davetiyedir/teşviktir. BDP ve benim temkinli yaklaşımım engelledi. İsyan etmem beklendi. İsyan etsek bir türlü, etmesek bir türlü.
Her KCKlının içeri alınması bir ayaklanma sebebidir. İsyan çıkarmıyoruz. 10 bin kişi alındı. Bu da bir nevi darbedir. En son siz alınacaktınız biz karşı hamle geliştirdik. En son parlamento grubu kalmıştı. Darbe şekil değiştirdi ama hala devam ediyor. Yeni darbe Brüksel ve ABDde planlanıyor. Türk-Kürt ilişkilerini yeniden tanımlamam işlerine gelmiyor. Sanırım bu çıkışımız işe yarayacak. Benim üzerimde planları var. Doğan Güreş Londradan döndü bana yeşil ışık yakıldı dedi, 4 bin köy yakıldı. İşadamlarını götürdüler. (Pervine işaret ederek)
Darbeyi önledim
Metiner, Sıkıştı diyor. Yanlış söylüyor. Sıkışma yok, darbeyi önledim. Bir darbe var, fakat derinliğini tam fark edemiyorum. MİTi düşürseydiler. Türkiyede tüm kaleler düşmüş olacaktı. Hakan Fidan tutuklansa, sonra sıra Başbakana gelecekti. Benim bu süreci canlandırmam, darbeyi engelleme sorumluluğu... Darbeyi önleyebileceğimi fark ettim ve süreci başlattım.
Düşürülmek isteniyor
Türkiyede 3 koldan paralel devlet çalışması var. Bu ilişkileri sabote edilmeye başladı. Sıradan lobiler değil. ABDde Yahudi, Ermeni ve Rum lobileri stratejik ve taktik müdahale ediyorlar. Her 3ü de Anadolu çıkışlıdır. Sözde bir hükümet var, sözde bir parlamento var. CHP ve MHP paralel devletin izdüşümleridir, basit aletleridir; AKPye de, medya ve işadamlarına da sızmışlar. Sadece MİT kalmış, hedeflenen bizim geliştirdiğimiz diyalogdur. MİT Müsteşarı düşürülmek isteniyor. Emre Uslu, Mehmet Baransu MİTi hedef aldılar,. arkalarında devasa bir güç var.
Florida kontrgerilla merkezidir. Abdullah Çatlı iki kez gitti. Papa, Palme... Sakine bu tür grupların işidir. Yeni gladyo tam anlaşılamıyor. Çözüm adına yapılan her şeyi sabote ettiler. Sakine olayı bende düşük bir tereddüt uyandırdı. Net değil. Sakine Avrupada barışı temsil ediyordu. Hala aydınlatılamadı.
2. Atatürk olma sevdası
İşte siz. ABD-İsrail-İngilterenin talepleri vardı, o zaman da MİT bu işe yatmadı. Tansu Çillerin 2. Atatürk olma sevdası vardı. Beni de bomba ile öldürmek istediler. Doğan Güreş-Tansu Çiller işbirliği de oradan (İngiltereden) icazet almıştı. Sonuç olarak böyle bir durum yaşadık.
Gülen, Nur hareketine sızdı
Cemaatin merkezi ABDdir. Benim buraya alınmamla birlikte Fethullah da ABDye alındı. Bir yazar (yazarın adını hatırlayamadı) Fethullah Gülen, Nur hareketine sızdı diyor. Kesin bilmiyorum, Kemalistlerin sızması diyor. Nur hareketini inceleyin, Saidi Nursi eski Nurs köyündendir. Eski bir Ermeni köyüdür. Teşkilatı Mahsusaya girdi, sonradan Mustafa Kemal ile takıştı. Fethullah Gülen ABDde yaşıyor. 120 devlette okul açmış, para nereden. Florida kontrgerillanın eski merkezidir, Türkeş ve Latin Amerikadaki kontrgerilla, orada yetiştirildi. Yeni merkez ise Utahtadır. Emre Uslu vs. orada eğitildi. Sağda ve solda örgütleri kontrgerilla ele geçirdi.
Başarısızlıkta ben yokum
- Sırrı: Gruptaki arkadaşların da selamı var, bir diyeceğiniz var mı?
- Öcalan: Ben sorumluluk üstlenmem. Süreç başarısız olursa Apo öldü diyeceksiniz. Ben yokum. BDP ve PKKnın beni kullanmasına izin vermem.
- Sırrı: Rojava (Suriyenin Kürt bölgesi) için bir aktarımınız olacak mı?
- Öcalan: Suriyede Kürtler iki tarafla da görüşsünler, kim haklarını verirse onunla çalışsınlar. Suriye Demokratik Kurtuluş Cephesi olsun. Kürt, Arap, Türk, Türkmen hepsi. Suidi Selefiler çok tehlikeli, Esad ise küçük burjuva diktatörlüğüdür. Kürtler (Suriyedeki Kürtleri kastederek) Barzaninin emrine giremez. Onun çizgisi farklı. Kürtler mutlaka bir öz savunma gücü oluşturmalı.
- Pervin: Başkanım sizden bir parça almak istiyorum.
- Öcalan: (Elindeki kalemi Pervine vererek) Hatta size bir şey imzalayabilirim. (Heyetin üç üyesine ayrı ayrı duygularını ifade eden birer cümle yazarak birer kart imzalayıp verdi)
Fidan yalnız bırakılmamalı
Öcalan, Kirli işler dönemini Baykal, AKPye devretti. Baykal tarihi hata yapmıştır. Tayyip Bey kurnaz çıktı. Deniz Baykalı kullandı. Ergenekonun bizden beklentisi 2002den itibaren savaşı tırmandırmamızdı. Ben AKPnin tam olarak oturması ve olgunlaşması için bilerek bekledim, sabrettim. AKP anlar dedik. AKP darbe ile uğraşırken başını belaya/derde sokmayalım dedik. Onlar darbelerle uğraştılar. 2007, 2009 hatta 2011e kadar seçim hesapları, oy hesapları yaptılar. Ben geri çekildim. Benim çekilmem AKPnin istismarından dolayıdır. KCK de PKK de dürüst ve fedakardır ama savaşı tam yapamadı, yetersiz kaldı; barış meselesinde de dirayetsiz kaldılar. Sıkıldım geri çekildim. Onlara ağır kelime kullanmıştım. Süreci esastan bozan güç kim diye baktım. Savcının... 7 Şubat MİTe darbesi... Ben bir darbeyi sezdim. Cezaevi müdürüne Hakan Beyi (MİT Müsteşarı Hakan Fidanı kastediyor) yalnız bırakmamak gerekir dedim. Sözlü, yazılı iletişime geçtim, 5 ay önce tekrar kanal açıldı, diyalog başladı diye konuştu.
Öcalan örgütten de dert yandı:
PKK bile beni anlayamıyor!
- Sırrı: Sayın Başkan Kandil diyor ki; Karşılık ateşkesle bir geri çekilme söz konusu olacaksa bile en az 2 yıllık bir süreye ihtiyaç var.
- Öcalan: (Sırrıya dönerek) PKK bile beni anlamıyor. Beni bir ağabey ve baba gibi görüyor. Endişelerini paylaşıyorum. Benim dosyalarım (hazırladığı mektuplara vurarak) endişelerini giderecek bir çatışmasızlık öneriyor. Şimdi burada ne var?
Birinci Belge: Demokratik Barış Sürecine Felsefi Bakış: Bu toplam 10 maddeden oluşuyor.
İkinci Belge: Demokratik Çözüm Planı: Bu da toplam 10 maddeden oluşuyor. Buna kısa bir giriş de diyebiliriz
Üçüncü Belge: Demokratik Barışın Eylem Planı: 3 aşamalıdır. Birinci aşama 7 madde, ikinci aşama 5 madde. Üçüncü aşama 7 madde.
Nevruzda ilan edeceğim
Eylem Planına bir sayfalık ek yazdım. İkinci ek 4 sayfalık paralel devletle ilgili sorulara cevaplar. Değerlendirme 3 yaprak, 6 sayfa Kürt Sorununda Barış ve Demokrasi Süreci Hakkında Kısa Değerlendirme.
Ben 3 aşama ve 10 ilke öneriyorum. Bu yazı üzerine cesurca tartışacaksınız. Bunu Kandile ve Avrupaya götüreceksiniz. Kendi aranızda iş bölümü (heyeti kastederek) yaparak, Kandil ve Avrupaya bu görüşmeyi anlatın. Daha önce 3 hafta demiştim ama 2 hafta içerisinde gelirse, görüşlerimi revize ederim. Eşbaşkanlarla görüşürsem iyi olur. Eğer eşbaşkanlara tavır devam ederse yine bu heyet gelir. Newroza bunu ilan etmek istiyorum. İlanı ben yapacağım.
(Sırrıya dönerek) Kolektif haklar ve Kürt reformu yasası yapılacak. Biz demokratik özerklikte ısrar edersek, bu sabote olur.
- Sırrı: Sayın Başkan süreci tıkayacak olan da sürecin önünü açacak olan da sizin koşullarınız. Buna dönük yetkililerle görüşmelerinizde bir takviminiz, bir mutabakatınız var mı?
- Öcalan: (Önce cevap vermek istemedi sonra) Ben PKKnin yetersizliğine karşı da inisiyatif kullanacağım. Ne PKKnin sandığı, ne AKPnin sandığı gibi bir çekilme olur. Akdoğan (AKP Parti Ankara milletvekili, Başbakan Erdoğanın Başdanışmanı Yalçın Akdoğanı kastediyor) milat diyor. Bu kendini kandırmadır. Felakete neden olur. Mektubun cevası gelecek. Karar verip ilan edeceğim. Kandil karamsar, aşarlarsa iyi olur. Akdoğan kendisine güveniyorsa onunla konuşabilirsiniz. Bunu yapmazlarsa daha da gelişkin bir gündemle karşılaşırlar.
(Sırrıya dönerek) Peki bu çekilen yere JİTEMin ve korucuların dolmaması için komisyonlar mı olmalı, yoksa akil adamlar mı olmalı.
- Sırrı: Parlamentonun böyle bir yetkisi ve işlevi yok.
- Öcalan: Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak. Köylere geri dönüş olacak. Bunları yapmazlarsa geri çekilme olmaz. Çekildiğimiz alanda gerillayı daha da büyüteceğiz. Çekilirsek gerilla biter görüşüne katılmıyorum. Suriye var, İran var. Şu an Suriyede 50 bin, Kandilde 10 bin, İranda 40 bin var.
Hepimiz özgür olacağız
- Sırrı: Sizin konumunuz ne olacak?
- Öcalan: (Gülerek) Ne ev hapsi, ne de af bunlara gerek kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız. Şunu bilin ki bu hamlem komployu boşa çıkaracaktır. Ben komployu aşıyorum. Başarılı olursam, Ne KCK tutuklusu kalır ne başkası. Bu olmazsa 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ölen ölecek, ben karışmıyorum. Yalnız, herkes bilmeli ki, Ne eskisi gibi yaşayacağız, ne de eskisi gibi savaşacağız. Kendime güveniyorum. Şunu iyi bilin devlet de ben de vazgeçemeyiz. Tarihi bir barış ve demokratik yaşama geçiş.
Kandil onların savaş sistemine katılmadığım için... Bu yüzden onlara kızıyorum.
Umarım AKPde bizi yanlış anlamaz. Yanlış anlarsa felaket olur. Buna rağmen AKP diktatoryasını bize dayatırsa kabul etmeyiz.
- Sırrı: Başkanım her şeyi konuştuk. Bir de başkanlık meselesi var. Kamuoyu bu konuda çok hassas. Osman Kavalanın size selamları var. Totaliter bir yapıya dönüşmesinden endişe ediyorlar.
Başkanlığını destekleriz
- Öcalan: Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Beyin başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz. Yalnız Başkanlık ABDdeki gibi olmalı, devlet meclisi gibi bir senato. İkincisi, bir de halklar meclisi. Bunun adı demokratik meclis de olabilir. Bu da ABDdeki gibi temsilciler meclisi gibi olabilir, Rusyadaki alt duma gibi olabilir. Bu da ABDdeki gibi temsilciler meclisi gibi olabilir, Rusyadaki alt duma gibi olabilir. İngilteredeki avam kamarasının Türkiye versiyonu gibi. Esas olarak HDKyi parlamentoya uyarlamak gibi düşünebiliriz. HDK demişken, çok planlı ve örgütlü işler yapmalısınız. Biraz bürokratik ve hantal kalıyor. Ertuğrula söyle ben hala Dev-Gençin çizgisindeyim. (gülerek) O anlar... 40 yıldır Türk solunu taşıyorum. Daha fazla kendilerine güvenmeliler. Daha fazla kitleselleşin, dar kalıyorsunuz. Seçime BDP mi HDKyle mi gireceksiniz siz karar verin. Adayları halkın en popüler olanından seçin. Seçime giderken HDP ile gidereseniz eş başkanlar değişebiler.
- Pervin: Kürt basınını takip etme şansınız var mı? Özgür Gündem, Azadiye Welat gibi.
- Öcalan: Evet. Özgür Gündem okuyorum. Kendilerini yormuyorlar, biraz kendilerini yorsunlar. İmzalar zenginleşsin. Kadın sayfasını da okuyorum. Ama sürekli katliamlar ve ölümlerden bahsediyorular, oysa özgürlükler de işlenebilir.
- Sırrı: Son günlerde sanatçıların duyarlı çıkışları var. Mesela Kadir İnanır bayağı etkileyici oldu.
- Öcalan: Hepsini selamlıyorum, saygılarımı gönderiyorum. Şunu görmeliler, bizim siyasi faaliyetimiz bir sanattır.
Önderin senaryosu
- Sırrı: Bilge Köyü katliamı üzerinden Kürt meselesini anlatan bir senaryo üzerinde çalışıyorum.
- Öcalan: Çok iyi olur.
Burunlarından fitil fitil çıkarır
PKK beni bir ağabey, bir baba gibi görüyor.
* * *
Eylem Planını Nevruzda ilan etmek istiyorum.
* * *
PKKnın yetersizliğine karşı inisiyatif kullanacağım.
* * *
Kandil karamsar, aşarsa iyi olur.
* * *
Komisyonlar kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak.
* * *
Ne ev hapsi ne de af. Hepimiz özgür olacağız.
Öcalan: (Altan Tana dönerek) Sen sağdaki örgütleri bilirsin. Kontrgerilla ABD merkezlidir. Yargı ve emniyeti ele geçirdiler. MİT askerlerden güçlü çıktı, savcı çağırdı gitmediler. Bana göre bir direniştir. Erdoğan bunların burnundan fitil fitil çıkarır. İnşallah diyelim.
Namaz kılıyordum
İslam kirletildi, bugün Türkiyede hat safhadadır, İslamın özü adalet, hukuk ve tasavvuftur (Altan Tana dönerek) kirlenmeyi önleyin. Sizi nasıl markaja aldılar biliyorsun. Kürtler dindardır. İlk dönemlerde namaz kılıyordum, 33 sure ezberlemiştim. Köyün imamı Müslüm hoca Sen böyle gidersen uçarsın diyordu. Kimse kusura bakmasın, ben İslama sol jargonla bakmam. Kürt halkının da dini inancı kuvvetlidir. 1969da Kısakürekin gizli bir toplantısına gittim.
Gizli bir İslam var
İngilizler İslamı kullandılar, Osmanlıyı yıktılar. Mursi de yeni imalatları. Eskiden general imal ediyorlardı, şimdi de imam imal ediyorlar. Generallerin de faydası yok, imamların da faydası yok. Cemaatin adı kullanılıyor. İslamı kullanan kapitalist tekelci işadamları Başbakanın ağzına idamı veriyorlar. Bunlar barışı istemiyorlar. Kürtlerin yaşadığı gizli bir İslam var.
Kürtler yer arıyorlar
- Altan: Tarikatlarda örgütlendi.
- Öcalan: Geliştirin benden daha iyi biliyorsun.
- Altan: Tam olarak tarif ettiğiniz güçler kimlerdir?
- Öcalan: Ermeni lobisi etkili. 2015le gündem olmak istiyorlar.
(Sırrıya dönerek) Sen Adıyamandan bilirsin. Aslında Türkmenlerin tarihine daha çok yoğunlaşmanız lazım. Babai isyanları çok önemlidir. Bu bir Selçuklu ayrışmasıdır. Kurmançiler da Türkmenler de sınıf olarak en altta kalanlardır. Solcular, tarihi milliyetçilere bıraktılar.
- Sırrı: Babai isyanları bu ülkede resmi tarihte en az incelenen olaydır. Baba İshak da biliyorsunuz Adıyamanlıdır. Bir tek Ahmet Yaşar Ocakın Babailerle ilgili bir tek çalışması var.
- Öcalan: Anadolu İslamlaştıktan sonra, bin yıllık bir Hıristiyanlık öfkesi var. Rum, Ermeni, Yahudi, Anadoluda hak iddia eder. Laiklik, milliyetçilik kisvesinde elde ettiklerini kaybetmek istemiyorlar. Aslında Sırrı Sakıkın Kafkaslardan geldiler sözü doğruldu ama açıklayamadı.
Kürtler kendilerine yer arıyorlar. Kürtlerin devletten dışlanmaları son yüzyıldır. Abdülhamit bile onlara yer verdi. Mustafa Kemal de başta yer verdi. Devreye giren İsrail lobisi, Ermeni ve Rumlar, Kürtler ne kadar dışlanırsa o kadar başarılı oluruz diyorlar. Bu paralel devlettir. Bin yıllık bir gelenektir.
Birgül Ayman kimdir?
Türklerin karşısına ne kadar Kürt çıkarırsak, o kadar Türk koparırız. Kürtlerle Türkler karşı karşıya gelirse, taviz alırız diyorlar. Türk Kürdü ezmeli, Kürt Türkü vurmalı. Birgül Ayman kimdir? MHP, CHP katı laik bir mezheptir. Faşist CHP olduğu gibi duruyor. CHP ve MHP ulusalcılığı, Hitler milliyetçiliğinin aynısıdır. Zaten kuruluş tarihi de aynıdır. Anayasanın önüne de bunlar dikilecekler.
İstismar etmeyelim
(Sırrı cebindeki kağıdı çıkartarak, bilgi aktarmak istiyor ve kendisine uzatıyor)
- Pervin : Hareketin göndermiş olduğu iki ayrı mesaj var. Eşbaşkanlara iletilmiş. Biz mi okuyalım, siz mi okumak istersiniz deyip; yazılı kağıtları başkanın eline veriyor.
- Öcalan: Yetkilinin alması gerekir, istismar etmeyelim diyerek Sırrıya geri veriyor.
(Sırrı Ben aktarayım diyerek kağıtları alıyor)
- Öcalan: Özetleyin.
(Sırrı önce hareketin görüşlerini özetleyerek okudu. Adından partinin görüşlerini aktardı)
- Öcalan: (Hareketin 16.02.2013 tarihli öneriler metnin 4. maddesi okunurken gülerek)
Klasik kaygılar.
(Daha sonra aktarım bitinceye kadar dinledi. Hareketin 14.01.2013 tarihli öneriler 4. maddesi olan Yeni Anayasada Kürtlerin halk olarak varlığını kabul eden bir ibarenin olması iyi olacaktır belirlemesine karşılık) Anayasada devlet öyle tanımlanamaz. Devletin etnisitesi ve dini olmaz. Hukuki bir realitedir anayasa. Bu konuda Habermasın görüşlerine ihtiyacımız var.
Kürtlerin varlığı
- Sırrı : Anayasada en büyük tartışma vatandaşlık tanımında yaşanıyor. Kandil diyor ki mutlaka Kürt halkının varlığı zikredilmeli, çünkü azınlıklar denilince gayrimüslimler anlaşılıyor, ki bu doğru bir tespit.
- Öcalan: (Sırrının sözünü keserek yeniden araya girdi) Vatandaşlık maddesini sana yazdırıyorum, Özgür iradesiyle Türkiye Cumhuriyetine bağlılığını ifade eden her birey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır
(Biraz durup yeniden)
Türk ulusçuluğu faşist
Burada Türkiye Cumhuriyeti de olmayabilir sadece Türkiyede olabilir. Ulus aidiyeti ile devlet aidiyetini karıştırmayın. Bunu CHP ve MHP dedirtiyor. Sizin Türk ulusçuluğu dediğiniz faşist bir örgütlenmedir. Alet olamayız. Devlete aidiz, ama Türk ulusçuluğuna ait değiliz. Türk ulusçuluğu bu ülkenin yüzde 10unu bile karşılamaz. Millet, Arap, Türk ve Kürdü de kapsar. Ama millet-i hakime değil.
Millet kavramı hem kolektiftir, hem bireyselliği içerir (Altana dönerek) Millet İslam enternasyonalizmini ifade eder. Peygamber, Arabın Aceme üstünlüğü yoktur diyor. Evrensel kavramlara gidelim. Tekilden uzağız. Ortak bir milletin üyesiyiz. Bu Türk ulusçuların kastettiği şey değil. Böyle ele aldığımız zaman bunu Türk ulusalcıları da kabul edebilir.
Hedefimiz ne? Kürt Türk ilişkilerinin özgür bir temelde anayasal bir ifadeye kavuşturmak istiyorum.
BDP milletvekilleri Pervin Buldan, Altan Tan ve Sırrı Süreyya Önder 23 Şubatta İmralı Adasına giderek Abdullah Öcalanla görüştü. BDPliler ile Öcalan arasındaki görüşmede bir de MİT görevlisi bulundu.
Kürtler kendi kendini yönetecek
Peki biz ileride ne yapacağız. Kürtler kendilerini özgürce ifade edecek ve yönetecektir. Şu anda yasa dayatırsak büyük alerji yaratır. İleride olabilir. Mesela AB yerel yönetim özerklik şartı ki buna şerhi kaldırırlarsa bu mesele önemli ölçüde çözülür.
- Sırrı: Sayın Başkan izniniz olursa bir konuyu açıklığa kavuşturmak istiyorum.
- Öcalan: Nedir?
- Sırrı: Bu sanıldığı gibi bağlayıcı bir metin değildir. Teknik bir metindir.
- Öcalan: Niye, birinci ve ikinci maddesinde mali ve idari özerklik var.
- Sırrı: Sayın Başkan. Buna şerhin kaldırılması tek başına yetmiyor. Bunun iç hukuka dönüştürülmesi gerekiyor. Bunun yolu da anayasa da düzenlemek. Sanıldığı gibi bu haliyle bir bağlayıcılığı yok. Bir teminat da içermiyor.
(Bu açıklamalar üzerine biraz düşündü, önündeki mektupları karıştırdı. Sonra tekrar söze başladı)
- Öcalan: Tavrımız şu olacaktır, ana ilke olursa biz kullanırız. Siz ister yasa çıkartın, ister çıkartmayın. İspanyanın bütünlüğü içinde milliyetler ve bölgelerin demokratik hakları ve dayanışmaları garanti edilir. Dün yine tartıştık. Tarihsel ve kültürel kimlikler miras zenginliğimizdir. Kendilerini özgürce ifade etmeliler, ki bu örgütlenme ve yönetmeyi de içerir ve yaşamaları bir haktır ve garanti edilir.
(Sırrıya dönerek)
Sırrı bize lazım. Bizim kıymetlimiz. (Sırrıya dönerek) Ben seni bana söylendiği zaman başka bir Adıyamanlı Sırrı ile karıştırdım. Sen siyasaldaydın değil mi?
- Sırrı: Evet
- Öcalan: Kaç girişlisin?
- Sırrı: 1979 girişliyim.
- Öcalan: Ha o sen değilsin. O bizim zamanımızda, sadece ders çalışan xımıl biriydi.
- Sırrı: Sayın Başkan siz Adıyamana ilk geldiğinizde ben 14-15 yaşındaydım. Siz geldiniz Hasan Yorulmazı sordunuz. Ben sizi Hasan Yorulmaza götürmüştüm.
- Öcalan: Evet. Benim Adıyamanlı çok kıymetli arkadaşlarım vardı şehit düştüler.
- Sırrı: Mehmet Emin Taştan.
- Öcalan: Evet.
- Sırrı: Aziz Bilgiç.
- Öcalan: Evet.
- Sırrı: Sabri de bizim devredendi.
- Öcalan: Evet, Sabri çok değerli bir arkadaşımızdır. Sen Mükerrem Kemertaşı çok seviyorsun. Seni de çok severim ama Turan Engini daha çok severim, Esas beni etkileyen Aram Tigrandır. Onun sesi beni kendime getirir.
Büyük kadın kahramanlar var. Yaşamın kutsallığı önemlidir. Kölelikten vazgeçilmelidir. 8 Mart mesajı olarak bu söylediklerimi, bu çerçevede açarsınız. Kadını özgür almayan bir halk özgür alamaz. Kadının tam özgürleşmiş hali tanrısallıktır. Şehit düşen kadın kahramanları anıyorum.
Şimdi siz bana biraz izin verin. Bu vereceğim mektuba Kandilin endişelerini cevaplayan bir ek yazacağım.
(Heyette bulunan 3 kişi odadan çıktık. 15 dakika sonra tekrar çağırdı bizi)
- Öcalan: Ben bunu yetkiliyle size ulaştıracağım. Size vermeliler. Çünkü vermezlerse süreç devam etmez.
- Pervin: (Ayağa kalkarak, yetkiliye hitaben) Ne zaman vereceksiniz?
- Yetkili: Ben ileteceğim, size verirler.
- Öcalan: Bana yönelttiğiniz bütün soruların cevapları ve Kandilin endişelerini giderecek her şey bu mektuplarda var. Şimdi eklerini yazacağım. Karşılıklı görüşmeler devam edecek.
(Tekrar oturarak görüşme devam etti)
- Öcalan: Devlet düzeyinde karşılıklı olarak diyalog içindeyiz. Karamsar olmayın., AKP buna ne kadar hazır, ne kadar ciddiler bunu bana siz getireceksiniz. Anti terör yasası, siyasi partiler yasası, seçim barajı... Toplantılarımızda cesurca tartışıp bana getireceksiniz. Bir ya da iki hafta içinde eleştirisel bir cevap bekliyorum. Bu bir taslaktır, dayatma değildir.
Çekilmeden çekilmeye fark var. tek taraflı bir çekilme olmayacak. Çekilme parlamento kararı ile olacak. Başbakanın dediği çekilsinler onlara karışmayız demesiyle olmaz. TBMM onaylayacak, çekilme komisyonla olacak.
T24
HDP neden parti olarak seçimlere girme kararı aldı sorusunun cevabı 2013 İmralı görüşmelerinin tutanaklarında yazılıyor. Demirtaş AKP ile anlaşma yapıldığını iddia edenlere verip veriştiriyor ancak ya doğruyu söylemiyor, ya da kullanıldığının farkında değil. Öcalan 2013'te Erdoğan'ın başkanlığını destekleriz dememiş miydi? Ne çabuk unutuldu! Dikkat edin, Cumhurbaşkanlığını değil ''başkanlığını'' diyor. Kendi sözleriyle "Biz Tayyip (Erdoğan) Beyin başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz" diyor. ''Tayyip Bey'' ile araları oldukça iyi. Kendilerinden ziyadesiyle memnunlar, söylemiyor ancak herhalde ikisi de din kardeşi!
Demirtaş durup dururken ''seçimlere parti olarak gireceğiz'' demedi. Hiç bir siyasi lider partisinin parlamento dışında kalmasını istemez, istiyorsa altında önemli bir neden vardır. Veya ''büyük yerden'' bir emir geliyordur. Demirtaş da bu yüzden bu kararını açıkladı. Emir büyük yerden. İmralı'da bir mutabakat oluşturuldu. Öcalan 2013 görüşmesinde bu mutabakatın ipuçlarını vermişti. Unuttuk gitti. 2013'te sinyali verilen şimdi DEmirtaş tarafından karar olarak karşımıza çıktı. Öcalan da, kürt hareketinin bütün liderleri de, Demirtaş da 2015 seçimlerine parti olarak girmenin parlamento dışında kalmak olduğunu adları gibi biliyorlar. Bildikleri bir şey daha var: Parlamento dışı kaldıklarında bölgedeki tüm milletvekillerinin Erdoğan'a gideceğini, Erdoğan'ın bölgede tulum çıkaracağını ve mecliste Anayasa'yı değiştirebilecek bir çoğunluğa erişeceğini. Başka bir şey daha biliyorlar: 2019 yılına kadar başka bir seçim olmadığını da biliyorlar. Şimdi anlaşıldı mı, HDP'nin seçimlerde neden parlamento dışında kalmak istediği?
HDP'nin seçime parti olarak girmesi zaten bu şekilde yorumlanıyordu. Sen sadece 2013 görüşmesinin tutanaklarını yeniden hatırlatmış oldun. Yorumuna bir ek yapmak istiyorum. Kandilden yapılan açıklamada Öcalan'ın serbest kalacağı anlamına gelen açıklamalar yapıldı. Bu açıklama boş yere yapılmamıştır. Bir arka planı mutlaka vardır. İmralı görüşmelerinin merkezinde bence bu konu var. Öcalan'ın durumunda değişiklik yapılacak. Serbest kalma olmasa da bir iyileştirme olacak. Öcalan üzerinde serbest kalacağı algısı yaratılmaya çalışılarak desteği alınıyor. Bu algı Kandil'e kadar uzanmış. Hükümet böyle bir adım atma cesareti gösteremez ancak burası 2015, AKP Türkiye'sinde gün doğmadan neler doğar!
''Burada Türkiye Cumhuriyeti de olmayabilir sadece Türkiyede olabilir. Ulus aidiyeti ile devlet aidiyetini karıştırmayın. Bunu CHP ve MHP dedirtiyor. Sizin Türk ulusçuluğu dediğiniz faşist bir örgütlenmedir. Alet olamayız. Devlete aidiz, ama Türk ulusçuluğuna ait değiliz. Türk ulusçuluğu bu ülkenin yüzde 10unu bile karşılamaz. Millet, Arap, Türk ve Kürdü de kapsar. Ama millet-i hakime değil.''
Kürt ulusalcılığı-milliyetçiliği ile kuyrukçu takımını ilgilendiren ve ilgilendirdiği kadar da görmezlikten geleceklerini bildiğim bir vurgu var, Öcalan'ın bu söylediklerinde. Bu, birbirine göbekten bağlı ittifak hemen her yazılarında, tersi defalarca belirtilmesine rağmen Türkiye solunu ''devletçi yapı'' olarak damgalar, Türkiye solunu, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni savunmakla suçlar. Bu palavra bir yana, bu karalamalara en net yanıtı Öcalan vermiş zaten. Bakın ''Devlete aidiz'' diyor. ''Devlet aidiyeti ile ulus aidiyetini bir birine karıştırmayın, biz ulusçuluğu karşıyız, devlete karşı değil, devlete aitiz, devlete aidiyet duyuyoruz'' diyor. Kısaca burjuva devletle hiç bir sorunu yok Öcalan'ın. Keskin görünümlü ve komünist etiketli kuyrukçuların da aslında farklı bir yerde durdukları yok.
Yok birbirlerinden farkı!