Bir arkadaşımızla tartışırken konu tam da buraya gelmişti. Eşit haklar altında olmadıkça farklı etnik yapıları sınıf mücadelesinde bir araya getirmenin zor olduğunu söylemişti. Ben de ona yunan proletaryası ile türkiye proletaryasını bir araya getirmek kolay mı, diye sormuştum. Eğer sınıf mücadelesi her etnik mücadelenin sonrasına bırakılacaksa o zaman sınıfsal mücadelenin bir sosyalist için hiç de öncelikli olmadığını kabul etmeliyiz. O zaman da liberallerden ne farkımız kalır? Sınıf mücadelesinin önemi nerede ortaya çıkar? Marks'tan Lenin'e kadar tüm sosyalist liderler yanlış mı yaptılar? Önceliği etnik mücadeleye mi vermeliydiler? Dünyada var olan ne kadar etnik yapı varsa önce bunların ulusal bağımsızlıklarını elde etmeleri gerekiyor demesi gerekmiyor muydu? Kuyrukçu psikolojisini anlamak hiç de kolay değil.
arkadaşın bunu söylerken aynı zamanda komünist veya leninist olduğunu söylüyorsa yanlış yaptığının farkında değil. sosyalistler ulusal mücadeleyi sınıf mücadelesinden önde tutmazlar. bence yanlış biliyorlar, yanlış yapıyorlar.
Kuyrukçuluğun tespitini yapacaksak, bu adamlar kürt hareketine yedeklenmeyen her sol partiyi karşıt görüyorlar. Kürt hareketinin karşı olmadığı kadar karşılar. Bunun nedeni bana göre kendileri gibi olmayan sol onlara yanlış yerde durduklarını hatırlatıyor. Kürt hareketi sola bu kadar düşmanlık yapmıyor, bunların düşmanlığı bundan. Kendileri gibi olmayan sol bunlara ayna tutuyor ve yanlışlıklarını yüzüne vuruyor. Verdiği rahatsızlık da bu adamlarda düşmanlığa dönüşüyor. Psikolojik travma yaratıyor. Kendilerine komünist diyebilen bu adamlarda bu kadar düşmanlık neden ortaya çıksın? Başka bir açıklama aklıma gelmiyor. Sizlerin bir açıklaması var mı? İktidarda AKP gericiliği, AKP faşizmi var. Tek kelime yok. İşleri güçleri yedeklenmeyi kabullenmeyen sola düşmanlık.