Şu devlet lafı da ağzınızda sakız oldu. Devlet dediğin sokakları süpüren temizlik işçisi, devlet dediğin İmralı'daki reis ile görüşmeye giden MİT müsteşarı. Bunlar kendi başlarına mı karar veriyor, yaptıkları işi yaparken. Ağzınızdan bir türlü AKP hükümeti çıkmıyor. Yazımda ne olduğunu söyledim, kürt sorunu deyip duruyorsunuz, ne bekliyorsunuz, ne anlıyorsunuz sorun derken. Sen de sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp duruyorsun, sorundan ne anladığını söyle de bir şeyler söylemiş ol. Kürt sorunu ayrı bir devlet sorunu ise başka türlü tavır alınır, demokratikleşme ise başka türlü. Bana göre demokratikleşme, iki eşit halkın kaynaşması, bu konuda yapılması gerekenler sorun çözüdür. Ayrı bir devlet istiyorsanız, kürt sorununu böyle anlıyorsanız o zaman barış diye tutturmayacaksınız. Hem savaş isteyip, hem barış türküleri çığırmak inandırıcı olmuyor.
Kürt sorunu nasıl mı çözülür? Kürt ve Türk hangi etnik kökenden geliyorsak gelelim, daha yaşanılası bir düzen için mücadele etmeyi başarırsak çözülür. Atatürk'ün bıraktığı yerden ülkemizi daha ileriye taşıma cesaretini gösterebiliyorsak ilk adımı da atmış oluruz; ama beraberce. Yok eğer her etnik kökene göre bir düzen isteğimizi özgürlük sanıyorsak o zaman yanlış yollara sapmışız demektir. Sorunun bu kadar kangren olmasının denedi, AKP'nin sorunu çözecek kabiliyetinin olmaması, kürtlerin de yanlış sokaklara girmiş olmasıdır. Çözüm sürecinin bir adım bile yol almamış olmasının başkaca hiç bir nedeni de yok.
ÄÄä