Barışçıl geçişle parlamenter yol kastediliyorsa ve Lenin Eylül ayında ''sovyetlere bağlı bir hükümetten'' söz etmiş olsa bile bu ''öneri'' barışçıl geçiş anlamına gelmez. Kapitalizmin olduğu bir devlette seçim yoluyla, parlamenter yoldan hükümet olmak sosyalist bir düzen anlamına gelmiyor. Lenin'in böyle bir geçişi kastettiğini sanmıyorum.
Lenin komünizmin ilk aşamasını devletli bir yapı olduğunu söylüyorsa, sosyalizmin devletsiz bir yapı olduğunu iddia ediyorsak, o zaman kuruluşa sosyalizm demenin bir sakıncası var mı? Kuruculuk da devletli, komünizmin birinci evresi de devletli. O zaman devrimden sonraki süreci sadece sınıfların ortadan kaldırılmaya çalışıldığı dönem olarak adlandırmak ve bu sürece sosyalizm adını vermek hiç de yanlış değil. Buradan yola çıkarak tek ülkede sosyalizmin olabileceği sonucuna da varmış oluruz.
Syriza'nın nasıl bir yöne doğru ilerleyeceğini göreceğiz. Chavez iktidar olduğundada kimse Chavez'in yapacaklarını tahmin etmiyordu ama Chavez bambaşka bir yöne doğru evrildi. Syriza proleter diktatörlük oluşturmayıp Chavez vari bir yönelim gerçekleştirsede büyük bir ilerlemedir, desteklenmesi gereken bir gelişmedir. Chavez'i övüp Syriza'yı körü körüne eleştirenlerin samimi olmadığını düşünüyorum. Kaldıki Syriza ve Çipras köken olarak daha soldur Chavez'e göre. Avrupa'nın göbeğinde bir Venezuela örneği belkide Avrupa'da diğer ülkelerde de iktidara gelecek sosyalist partilerle daha ileri örnekler görebiliriz.
Syriza'nın milletvekili sayısı yarım yamalak da değil. Tek başlarına iktidar olmaları için 151 sandalye gerekiyordu 149'unu elde ettiler. Koalisyon konusunda seçimlerden önce KKE ile görüşmeye başladılar ama KKE kafadan karşı çıktı. Pasok'da bildiğim kadarıyla kabul etmiyor. Yunanistan bir tane daha Syriza gibi çeşitli sosyalist gruplardan oluşmuş koalisyon var ama oda barajı geçemedi. Dışarıdan destekleyeceklerini söyledi. Peki Syriza ne yapacaktı bu durumda? Onlarda sağcı ama en azından İmf ve Ab karşıtı bir parti ile ittifak kurdu. Bunun nesi yanlış?