Stalin'in bütün uygulamaları Lenin'in ''teorisi'' doğrultultusundaydı. Bu konuda en küçük bir kaygı yoktur. Stalin de onun yolundan gitmiştir. Troçki dahil diğerleri bu konuda gereken iradeyi gösteremeyecek durumdaydı. NEP konusunda bile Stalin Lenin'i destekliyordu. Troçki bu konuda da muhalifti. Troçki her konuda hemen hemen muhalif pozisyona düşüyordu. Parti disiplini konusunda da Troçki ve diğerleri uygun davranmıyorlardı. Gelişen süreçteki üzücü olaylar Stalin'in değil, Stalin'i bir türlü kabullenemeyen bu muhalif liderlerin sorumluluğundadır.
Biraz önceki yazımda değinmeye çalıştım. Burada Marksizmin özü özel mülkiyetin bütünüyle ortadan kaldırılmasıdır. Büyük burjuvazinin ekonomik dayanaklarının ortadan kaldırılmasıyla, küçük burjuvazi ve köylülüğün mülkiyetinin ortadan kaldırılması aynı süreç içinde gerçekleşmemesi gerektiği ise bir dip nottur. ( Önemsiz değildir demiyorum, yanlış anlaşılmasın, ikincil önemdedir.) Peki bizim nesnel koşullar doğrultumuza ne oldu? Koşullar bu konuda ne gösteriyordu?
Rusya'da devrimin gerçekleşmesiyle birlikte emperyalizmin çıkardığı iç savaş dört yıl sürdü. Paylaşım savaşından yorgun ve bıkkın çıkan kadrolar bu kez iç savaşla birlikte ölümcül yara aldılar. Kısıtlı sanayi işçileri bu iç savaşta büyük yıkım yaşadılar sağ kalanlar ise kente değil kıra, köylerine döndüler. Sovyet halkı yoksulluk ve açlığın pençesindeydi. Lenin NEP'i geçici olarak gündeme getirdi ve uygulamaya soktu. Stalin geldiğinde NEP'i devam ettirdi. Kent burjuvazisinin oluşmaya başlamasıyla birliktekte bu uygulamaya son verdi. Kırsal alanda ise kulakların egemenliği sürüyordu. Kulakların hakim olduğu köylülük sisteminin kenti besleyememesinin önüne geçmek gerekiyordu. ( Kulaklar sorun çıkartıyordu.) Kooperatifleşme bu yüzden uygulamaya kondu. Bu süreçte köylülükle çatışmalı süreçler de yaşandı. Ama devrim yapıyorsunuz ve amacınız her şeyden önce devrimi korumak ve ileri taşımak olmalıdır. Burada zaafiyete yer yoktur. Uygulama doğrudur ve gereklidir. Bu sorumluluk Stalin'in omuzlarında kalmıştır ve Stalin de devrim için o uygulamayı gerçekleştirmiştir. Yapılan marksizmin ve devrimin çıkarlarına uygundur.
Bir devrim gerçekleştiğinde orada iktidar mücadeleleri olur. Bunu doğal karşılamak gerekir. Burjuva ideologlar sürekli olarak Stalin'in diktatörlüğünü öne çıkartır. Evet, Stalin devrimi geriye düşürecek her muhalefete karşı serttir. Ama konuya neden hep böyle, bir karşı devrimci gibi yaklaşıyorsunuz. Bu konularda epey kaynak var. Sanki parti içinde Stalin'den başka hiç bir karar verici bir organ yokmuş gibi yorum yapıyorsunuz. Bence uygun bir tavır değil. En azından sol bir tavır değil. Parti içinde bir konu tartışılıyor ve sonra karar alınıyordu. Bu kararlar çoğunlukla alınıyordu. Aklımda yanlış kalmadıysa 10-12 binlik bir oy oranı belirleyici oluyordu. Şimdi böyle bir sistemde partinin aldığı karara karşı yönde davranmak uygulamaları geciktiriyor, partiyi içe dönük ve bitmek bilmeyen tartışmalara sevk ediyordu. Alınan kararlara uyulmaması, itirazlar, aynı konuların yeniden partiye taşınmasına yol açıyordu. Bu tür oylamalarda kazanan hep Stalin'in görüşleri oluyordu. Bu tabloya bakarak hala Stalin'i suçlamak çok da doğru bir yaklaşım olmasa gerek.
proletersosyalist arkadaş önce zihinsel dönüşüm diyorsanız, zihinsel dönüşümü maddi dönüşümün önüne koyuyorsanız, aslında devrime de ihtiyaç yok. Bir yerde barışçıl geçişi savunuyordunuz. Nedeni bu olmalı? Zihinsel dönüşüm. Küçük burjuvazi istediği zaman mı özel mülkiyet kamulaştırılacak? İstemezse olmayacak mı? Zihinsel dönüşüm olmazsa olmayacak mı? Almanya'da faşizm iktidara gelmiş, sosyalizme saldıracağı belli, sen hala zihinsel dönüşüm diyorsun. Senin zihniyetin iktidara gelip köylünün zihniyet devrimini bekleseydi, Hitler'in tankı topu Moskova önlerinde durmaz, sosyalizmi ezer geçerdi. Hayallerle, duygusal çıkışlarla devrim gerçekleşmez. Bu şekilde devrim de korunamaz.
Sovyet köylülüğünün ana kütlesi, sosyalist inşa işine çekilebilir mi? "Leninizmin Temelleri Üzerine" yazısı bu konuda iki temel tez içeriyor: 1) "Sovyetler Birliği'nin köylülüğü, Batı'nın köylülüğüyle karıştırılmamalıdır. Üç devrimin okulundan geçmiş ve proletarya ile birlikte ve başında proletarya olmak üzere çara ve burjuvazinin iktidarına karşı mücadele etmiş bir köylülük, toprağı ve barışı proleter devrimin elinden elde etmiş olan ve bundan dolayı da proletaryanın yedek gücü haline gelmiş bir köylülük böyle bir köylülük, burjuva devrimi sırasında liberal burjuvazinin önderliği altında mücadele etmiş olan, toprağı bu burjuvazi sayesinde elde etmiş ve bundan dolayı da burjuvazinin bir yedek gücü haline gelmiş olan bir köylülükten mecburen farklı olmak zorundadır. Kanıtlamaya gerek yoktur ki, proletarya ile siyasi dostluğa ve siyasi işbirliğine yüksek değer vermeyi öğrenen ve özgürlüğünü bu dostluğa ve işbirliğine borçlu olan Sovyet köylülüğü, proletarya ile iktisadi işbirliğine özellikle elverişli olmak zorundadır." 2) "Rusya'daki tarım, Batının tarımı ile karıştırılmamalıdır. Orada tarımın gelişmesi, kapitalizmin her zamanki çizgisini izler, bir uçta büyük çiftlikler ve özel kapitalist latifundiyalarla, öteki uçta yoksulluk, sefalet ve ücret köleliği olmak üzere köylülüğün derin bir farklılaşması koşullarında olur. Dolayısıyla orada çökme ve çürüme tamamiyle doğaldır. Rusya'da ise başkadır. Bizde tarımın gelişmesi, bu yolu izleyemez; sadece Sovyet iktidarının varlığı ve en önemli üretim aletlerinin ve araçlarının millileştirilmiş olması bile böyle bir gelişmeye izin vermez. Rusya'da tarımın gelişmesi başka bir yoldan yürümek zorundadır; milyonlarca küçük ve orta köylünün kooperatiflerde birleşmesi yolunu, kırda, devletin tanıdığı tercihli kredilerle desteklenen kitlesel kooperatiflerin gelişmesi yolunu izlemek zorundadır. Lenin, kooperatifçilik üzerine yazılarında, bizde tarımın gelişmesinin yeni bir yoldan yürümek zorunda olduğuna; köylülerin çoğunluğunun kooperatifler aracılığıyla sosyalist inşaya çekilmesi yolunu, ilk önce sürüm alanında ve daha sonra tarımsal ürünlerin üretimi alanında da giderek kollektivizm ilkelerinin tarımın içine işlemesi yolunu izlemek zorunda olduğuna isabetle işaret etmiştir...
Stalin
Stalin'e karşı çıkmak için kooperatifleşmeye bile karşı çıkıyoruz.