Türkiye Uğur Mumcu'yu unutmadı
Gazeteci Uğur Mumcu, öldürülüşünün 22inci yılında yurdun dört bir yanında anıldı.
ANKARA
Uğur Mumcunun suikaste uğradığı ve adı verilen sokaktaki evininin önündeki anma törenine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, milletvekilleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Tören, Mumcu anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla son bulurken, törene gelen vatandaşların bugüne kadar suikast düzenlenerek öldürülen ve olaylar sırasında hayatını kaybeden bir çok kişinin fotoğraflarını taşıdığı görüldü. Anmaya katılan vatandaşlar ellerinde Unutmadık ve Kalbimizdesin yazılı pankartlar taşıdı.Kılıçdaroğlu, ilk önce Mumcunun evini ziyaret ederek burada eşi Güldal Mumcu, kızı Özge Mumcu ve oğlu Özgür Mumcu ile bir süre görüştü. Kılıçdaroğlu, daha sonra Mumcu ailesi ile Faili Meçhuller Anıtına kırmızı beyaz karanfillerden oluşan bir çelenk koydu. Mumcu ailesi ile Kılıçdaroğlu, Uğur Mumcunun anıtına karanfil ve yaktıkları mumları bıraktı.
Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF), 22 yıl önce katledilen gazeteci yazar Uğur Mumcuyu Ankara'da andı. Yürüyüş sırasında "Keskin kalemler karanlığı yırtacak" sloganı atıldı.
Ankara Çayhane Sokağında buluşan FKF üyeleri Yaşasın bağımsız aydınlık Türkiye", "Keskin kalemler karanlığı yırtacak sloganlarıyla Uğur Mumcunun katledildiği sokağa bir yürüyüş düzenledi. 22 yıl önce Uğur Mumcunun katledildiği sokağa giren FKF'lileri, Mumcu anması için bekleyen yurttaşlar alkışlarıyla karşılandı. FKF üyeleri yanlarında getirdikleri karanfilleri Uğur Mumcu anıtına bıraktı.
İSTANBUL
Uğur Mumcu için Şişlideki anıtında düzenlenen anma toplantısında Uğur Mumcu seni unutmadık, unutturmayacağız denildi. Cumhuriyet Gazetesi yazarı Meriç Velidedeoğlu; Uğur Mumcunun 22 yıl önce başlattığı eylemi, direnci sürdüremedik, Ondan özür diliyoruz dedi.
Şişlideki Uğur Mumcu Anıtında İstanbul Demokrat Ordulular Platformunun çağrısı ile saat 14.00te bir araya gelen grup, bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Basın açıklamasını okuyan Bahar Yıldız şunları söyledi:
Yolsuzlukla mücadele uğruna ölen Uğur Mumcunun önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. 20 Ocak Meclis Genel Kurulunda 4 bakana Yüce Divan yolunun kapatılması sonrası, artık halkın haklarına sahip çıkma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. 17 Aralık sonrası hangi zaman dilimini yolsuzlukla mücadele günleri olarak analım, şaşırıyoruz. Uğur Mumcu, ülkemin insanlarından bir dilekte bulunmuştu: Vurulduk ey halkım unutma bizi.'
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Meriç Velidedeoğlu ise yaptığı konuşmada; Bütün bu olanları, hırsızlığı, dolandırıcılığı, her türlü rüşveti ortaya koyan Uğur Mumcudan 22 yıl sonra özür diliyoruz. Onun 22 yıl önce başlattığı eylemini, direnci sürdüremedik. Bundan sonra çoban ateşleri daha çok yanacak, onun istekleri doğrultusunda hareketimiz artacaktır dedi.
Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF), katledilişinin 22. yılında gazeteci yazar Uğur Mumcu'yu İstanbul'da yaptığı yürüyüşle andı.Eylemde konuşan FKF Genel Başkanı Erçin Fırat, "Uğur Mumcunun kavgası, Türkiyede aydınların kavgası Türkiyenin devrimcileriyle yaşıyor" dedi. Cumhuriyet gazetesi önünde yapılan anmaya Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve İleri Haber Genel Yayın Yönetmeni Can Soyer de katıldı.
İstanbul Mecidiyeköy Metrobüs Durağı'nda toplanan FKF üyeleri buradan yürüyüşle Cumhuriyet gazetesinin önüne geçti. "Keskin kalemler karanlığı yırtacak" pankartıyla yürüyen FKF'liler, Hrant Dink, Bahriye Üçok, Aziz Nesin gibi aydın ve yazarların fotoğraflarını taşıdı.
[img]http://ilerihaber.org/images/fkft(1).jpg[/img]
BURSA
Uğur Mumcu, Bursada, Çağdaş Gazeteciler Derneği ile sivil toplum kuruluşları tarafından anıldı. Merkez Osmangazi İlçesi Setbaşı Caddesinde toplanan gazeteciler ve sivil toplum kuruluşu üyelerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik grup, Özgür basın susturulamaz diye slogan atarak, Atatürk Caddesi üzerindeki Atatürk Heykeline kadar yürüdü.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Yüksel Baysal, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Abdi İpekçi, Metin Göktepe, Çetin Emeç ve Uğur Mumcuyu saygıyla andıklarını belirterek, şöyle dedi:
Bazı güçler, araştırmacı gazeteciliğin önderi Uğur Mumcuyu aramızdan aldı. Basın özgürlüğü bakımından en kötü yılların yaşandığını günleri yaşıyoruz. Ancak Gezi Parkında oluşan mücadeleci ruhu unutturmayacağız. Bu ruh daha da güçlenecek ve özgürlükleri savunacak.
ESKİŞEHİR
Uğur Mumcunun 22nci ölüm yıldönümü nedeniyle Eskişehirde Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, CHP ve çeşitli sivil toplum kuruluşu üyesi yaklaşık 150 kişi, Vilayet Meydanındaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen anma etkinliğine katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından ADD Şube Başkanı Azmi Kerman yaptığı konuşmada 22 yıl önce bombalı saldırıda öldürülen gazeteci-yazar Uğur Mumcuyu özlemle andıklarını söyledi. Kerman şöyle dedi:
Yaşamının en güzel döneminde kahpece pusuya düşürülerek şehit edilen, kalpaksız Kuvayi Milliyeci Uğur Mumcunun karanlık güçler tarafından katledilişinin nefretle kınıyoruz. Mumcu Atatürk devrimlerini ve laik cumhuriyetimizi benliğinin tüm derinliklerine kadar sindirmişti. Dini, çıkarı için kullananların amaçlarını en iyi bilenlerdendi. Türkiye Cumhuriyetini bölüp parçalamak ve Ortaçağ karanlığına sürüklemek isteyenlerle yılmadan savaşmıştı. Bize düşen görev, sevgili Uğur Mumcunun ve bütün devrim şehitlerinin uğruna savaştıkları laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetini kararlılıkla savunmaktadır.
MERSİN
Mersinde Uğur Mumcu Anıtındaki anma törenine CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, CHP İl Başkanı Abdullah Özyiğit, Atatürkçü Düşüncü Derneği (ADD) Mersin Şube Başkanı Saadet Bilir, Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Ahmet Ünal ile yaklaşık 500 kişi katıldı. Katılımcılar Uğur Mumcu Anıtına karanfiller bırakıp 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. MGC Başkanı Ahmet Ünal, Uğur Mumcunun öneminin ve anlamının giderek arttığına dikkat çekerek, şöyle dedi:
Hepimiz bir Uğur Mumcu olacağız. O derdi ki Gazetecinin kalemi kılıçtan keskindir O kalemi satmazdı. İşte bu duygularla onu ölümünün 22. yılında rahmetle, minnetle anıyoruz.
ADANA
Adanada ise demokratik kitle örgütleri Uğur Mumcu için yürüyüş düzenledi.
Atatürkçü Düşünce Derneğinin (ADD) çağrısıyla merkez Seyhan ilçesindeki Atatürk Parkında toplanan yaklaşık 200 kişi, Uğur Mumcu Meydanına yürüdü. Uğur Mumcunun fotoğraflarını ve sözlerinin yazılı olduğu dövizleri taşıyan grup, Uğurlar olsun, Özgür basın susturulamaz ve Devrim şehitleri ölümsüzdür sloganları attı.
Yürüyüşün ardından konuşan ADD Adana Şube Başkanı Mehmet Göl, Türkiyede çok sayıda gazetecinin ülkenin aydınlık geleceği için yaşamını yitirdiğini söyledi. Uğur Mumcunun unutulmayacağını belirten Göl, Uğur Mumcu gibi cesur kalemlere bugün daha çok ihtiyacımız var dedi.
ZONGULDAK
Madenci Anıtında toplanan Zonguldak Demokrasi Platformu üyeleri, İnsanlık suçu zaman aşımı olamaz pankartı açarken, bir kişi de Asla inmez bayrağım benim. Yerin dolmaz Mumcu senin. Taşı toprağı altın Türkiyemin yazılı döviz taşıdı.
Yaklaşık 100 kişilik grup, Uğur Mumcunun yanı sıra Bahriye Üçok, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı ve Metin Göktepenin fotoğrafları ile Gazipaşa Caddesini takiben valilik önüne kadar yürüdü. Zonguldak Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Erdoğan Kaymakçı, üzerinde Uğur Mumcunun fotoğrafı ve karanfiller bulunan çelengi Atatürk Anıtına bıraktı.
Kaymakçı, Uğur Mumcu ve onun nezdinde faili meçhul cinayetlerde kaybedilen değerleri unutmadıklarını, unutturmayacaklarını söyledi.
BALIKESİR
Balıkesirdeki anma etkinliğinde Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden gençler de unutulmadı, 24 Ocak ekonomik kararları da 35inci yılında bir kez daha hatırlatıldı.
Balıkesir Demokrasi ve Emek Platformunun (BALDEP) düzenlediği Uğur Mumcu anması Alihikmetpaşa Meydanında başladı. Meydanda toplanan yaklaşık 500 kişi pankart ve sloganlarla Yeşilli Meydanına yürüdü. Eyleme katılanlar Katiller halka hesap verecek, Anaların öfkesi katilleri boğacak, Basın şehitleri ölümsüzdür diye bağırdı.
Platform adına hazırlanan açıklamayı okuyan Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Abdurrahman Bulut, Uğur Mumcunun şahsında tüm basın şehitlerini andıklarını belirtirken, 22 yıl önce Türkiyenin gazetecilerini, yazarlarını, aydınları tehdit olarak görüp öldürenler, bugün onları çeşitli adlar altında gerçekleştirdikleri operasyonlarla tutuklamakta, uzun tutukluluk süreleri ile fiilen cezalandırmakta, yazdıkları yazıları sansürleyerek susturacaklarını sanmaktadırlar. Türkiyenin Hasan Fehmi, Abdi İpekçi, Musa Anter, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Metin Göktepe ve Hrant Dink gibi gazetecilerin öldürüldüğü bir ülke olma utancı yıllardır sürüyorken, bu utanca son yıllarda dünyada en fazla gazetecinin tutuklu olduğu ülke olma ayıbı eklenmiş olması son derece düşündürücüdür dedi.
24 Ocak 1980de alınan ekonomik kararları da hatırlatan Bulut, 24 Ocak kararları Türkiyeyi sermaye için cennet, emekçiler için cehenneme çevirmeyi amaçlıyordu. Bu kararlarla hedeflenenlerin büyük bölümü son 12 yıl içinde hayata geçirildi. 24 Ocaklarda güçlü kalem Uğur Mumcuyu da, 35 yıl önce alınan bu ekonomik kararları da unutmayacağız diye konuştu.
Eğitimi-Sen Balıkesir Şube Başkanı Abdurrahman Bulut, konuşmasında meydana Uğur Mumcunun adını verilmesini de önerdi. Bulut, Yeşilli Meydanının isminin Uğur Mumcu Meydanı olarak değiştirilmesini geçen yıl talep etmiştik. O günden bu yana bizler bu alanı Uğur Mumcu Meydanı olarak anıyoruz ve anmaya devam edeceğiz. Meydanlara isimleri halk verir, belediyenin de bu talebi acil olarak dikkate alması için bir kez daha çağrı yapıyoruz dedi.
Gezi sürecinde Eskişehirde öldürülen Ali İsmail Korkmazın katillerine ceza adı altında ödül verildiğini söyleyen Bulut, Hataydaki olaylarda hayatını kaybeden Abdullah Cömertin katil zanlısının da Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığını hatırlatıp, herkesi 3 Şubatta Balıkesir adliyesi önünde buluşmaya çağırdı.
SAMSUN
Uğur Mumcu SAmsunda adının verildiği İlkadım İlçesindeki parkta, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Uğur Mumcuyu Anma Komitesi tarafından düzenlenen anma programıyla anıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Atatürkçü Düşünce Derneği ve Uğur Mumcuyu Anma Komitesi üyesi Ecem Meliha Bora, şöyle dedi:
14 yıl önce yine bugün bir başka yurtsever, dürüst çalışkan Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan da canice katledildi. Aradan bunca yıl geçmesine rağmen iki yurtsever vatan evladının katilleri de, azmettiricileri de hala bulunamadı. Cinayetlerden sonra hükümetler değişmiş, yetkililer değişmiş ama katilleri bulmak görevleri olanların duyarsızlığı ve umursuzluğu hala sürmektedir.
Daha sonra Uğur Mumcu Parkında törene katılan yaklaşık 100 kişilik grup parktaki Uğur Mumcu Anıtına çelenk ve karanfiller bıraktı.
Kaynak: Haber Merkezi, DHA, AA, Zete
Aydınlar katledildiğinde çoğalır karanlık
AKIN OLGUN
Bir insanın yokluğu bütün bir ülkede hissediliyorsa, o kişi hepimizin hayatına dokunmuş demektir. Aydın neden değerlidir? İşte bu yüzden. Hepimizin hayatına dokunan, temas eden, içimizi dindiren, dindirilmiş olanı ayağa kaldıran kişidir aydın.
O gittiğinde kocaman bir boşluk oluşur içinizin derinlerinde. Yoklarsınız kendinizi, bir parçanız koparılmıştır artık, bilirsiniz.
Sesini, yüzünü, ellerini ve en çok da kelimelerini özlersiniz.
Bir aydın öldürüldüğünde, karanlık çoğalır ve çoğalan karanlıkta her gün biri yok edilir. Suskunluk ortaklaşır, sessizlik büyür ve bütün şaklabanların sözleri en değerliymiş gibi kafanıza indirilir.
Bir aydın öldürüldüğünde, güce tapan değerli, ona karşı çıkan değersizleştirilir.
Kötülük paçanıza yapışıp sizi hızla yavaşlatır. Yorulursunuz, yoruldukça vazgeçersiniz adaletten, haktan, özgürlükten. BANA NEleriniz çoğalır ve kötülüğün suç ortağı olarak, katillerin geride bıraktığı tüm izleri silersiniz.
Bir aydın öldürüldüğünde, bükülür biraz daha beliniz. Her bükülen, kendisi gibi eğilmeyene ihbar eder, gönüllü itirafçısı olur sistemin.
Bir aydın katledildiğinde, katılaşır toplum.
Bencil bir igrençlik üşüşür üstünüze. Sevgi, aşk, dostluk, arkadaşlık, vefa zamanla yitirir anlamını. Sevmeyi, âşık olmayı, aşkla okumayı, düşünmeyi de beceremezsiniz. Kelimelerinizi, cümlelerinizi sözlerinizi darağacına çeker, can çekişini seyredersiniz. İçini dolduramazsınız hayatın. İçini dolduramadığınız her düşünce hızla gericileşir, yobazlaşırsınız.
Katleden bilir, öldürdükleri her bir aydının yokluğu, koca bir toplumu insafsızlaştırır. İnsafsızlaşan yitirir vicdanını ve her itirazın boynu kırıldığında, seyirlik bir eğlenceymiş gibi izleyicisi olursunuz zulmün.
Katledenler bilir ki, gerçeği saklamanın en iyi yolu, gerçeğe sahip olanı, gerçeğin gücünden koparmaktır. Gerçeğin gücünden kopan toplum, hakikati değil, yalanı, kendisine sunulanı olduğu gibi alır içine. Böylece daha çok öldürürler çocukları, kadınları, gençleri ve yine en çok demokrasiden onlar bahsederler. Büyük, kocaman bayrakları tutuştururlar elinize ve kendi yarattıkları karanlığı yine size gizletirler. Siz, vatan, millet, bayrak dedikçe, onlar köşelerine kurulup bütün ülkenin içini boşaltır ve İçinden geçtiğimiz bu zor dönemlerde diyerek uyanıklık salık verirler. Siz, her bağırandan iç düşman, her itiraz edenden dış düşman ararken, bir aydını daha arkasından vururlar.
Bir aydın katledildiğinde, kocaman bir boşluk hissediyorsanız ve yokluğunu hissettikçe acıyorsa kalbiniz, titriyorsa dudaklarınız ve gözlerinize bir ateş toplanıyorsa eğer, hâlâ insansınız. İnsan kalabilmek, suyu akıtıp çatlağını bulduran o güzel insanları unutturmamaktır.
Gerçek aydınların yokluğu hissedilendir ve hissettirdikleri bu duygu, sahte aydınların asla baş edemedikleri tek şeydir.
Sabahattin Aliden, Uğur Mumcuya, Ape Musadan, Hranta kadar, katledilen tüm aydınların yaşamımıza bıraktıkları izleri hâlâ tadabiliyorsak, ne mutlu onlara...
Gerçek bir aydın olarak varoldular, yaşadılar, yaşattılar bizleri