Sokakta yıkacağız demek parlamenter olanaklardan yararlanılmayacağı anlamına gelmez. Ayrıca BHH HDP ile bir ittifak yoluna girseydi sen bu soruyu soracak mıydın? Sormayacaktın, tepkin ortada hiç bir şey olmamasına rağmen ÖDP'nin CHP'yle konuşmasına. HDP ile konuştuğunda hiç bir şey söylemiyordun?
Önce şu nonktaya açıklık getirelim. Ben asla parlamentor olanaklardan yararlanılmasına ve herhangi bir ittifaka karşı değilim bilakis devamlı bunların önemine işaret etmişimdir.
duyan da alişan sosyalist olmuş, silahlı devrimi savunuyor sanacak
Türkiye'de kimsenin ittifak mittifak yaptığı yok, ittifak peşinde olduğu da yok. Eğer ortada bir ittifak olsa farklı partiler ortak seçim bildirgesi ve ortak program hazırlar, seçime öyle girer. Oysa bizde ittifak denilen şey, beni başkanım ve/veya birkaç partilim senin listenden aday olsun mu olmasın mı tartışmasıdır. Bunun sandığa nasıl yansıyacağı da belli değildir. Mesela sol bir fraksiyonun genel başkanı bir başka partiden seçime girerse, sol oyları mı toplayacak? Bırakın sol oyları, kendi seçim bölgesi dışında kendi partisi üyelerinin bile oylarını alacağı kuşkuludur. Neden? Çünkü ortada ittifak filan yok. İlkeler tartışılmıyor, siyasi, ekonomik bir program ortaya konup, seçmene yapılacaklar açıklanmıyor. Ayak oyunları, kısır döngü. Böyle ittifak olmaz.
Öte yandan burjuva partilerinin yapısı heterojendir. Yani CHP içinde de, HDP içinde de her siyasi ve ekonomik görüşten adam var. Bunlar seçim bölgesine uygun yapıda şahısları aday gösterebilir belki. Pek oy da kaybetmezler. Ancak sol partiler ve sol seçmen bakımından durum böyle değil. Sol partilerde de, sol seçmende de kendi dünya görüşüne taban tabana zıt görüşe oy vermek diye birşey olmaz. Yani sol oylar çantada keklik değildir. Mesela bir parti İstanbul'dan Alper Taş'ı aday gösterdi diye ben neden kendi seçim bölgemde ona oy vereyim? Mesela, benim seçim bölgemde Mahsun Yavaş veya Altan Tan adaysa, ben İstanbul'dan aynı partiden Alper Taş aday diye neden ona oy vereyim?