"Solun içler acısı durum dediğin bana göre de doğru bir tespit. Nesini ve neden yanlış bulduğunu da somut olarak açıklar mısın? Türkiye gerçeğini yok saymadan. " denizcan
"Bir alıntı yapmışsın, yanlış demişsin, doğrusu ne, pazara çıkan kadının her gördüğünü içine alması mı? Bu mu yani! " munzur
bu tür cevaplarınız bana facebook'un otomatik grup hizmetini çağrıştırıyor. Face'de arama kutusuna bir kelime yazıyorsun, bakıyorsun onunla ilgili bulunanlar arasında bir tane de Facebook'un açtığı sayfa. Sayfada, "bu sayfa facebook tarafından otomatik olarak oluşturulmuştur" diye bir ibare var.
Sizlerin bu tek cümlelik basit cevaplarınız da böyle. Sanki muhalif her mesaja karşı itiraz üretip etkisizleştirmeye çalışmak amacıyla oluşturulmuş sanal üyelikler gibisiniz.
Ama öyle olmadığınızı, gerçek insanlar olduğunuzu biliyorum. Bu nedenle cevap yazacağım.
"Solun içler acısı durum dediğin bana göre de doğru bir tespit. Nesini ve neden yanlış bulduğunu da somut olarak açıklar mısın? Türkiye gerçeğini yok saymadan. " denizcan
Açık değil mi? Bak Melnur bile dayanamayıp umutsuzca sormuş:
"Çözüm, Mübarek, Mursi ve Sisi ile birlikte Mısır’daki yozlaşmış ve çürümüş diktatörlüğü tarihe gömecek olan gerçek bir devrimdedir.
Doğru da, hangi kitleyle, ve nasıl? Kuşkusuz Mısır'daki sosyalistler de çözümün sosyalist bir devrimde olduğunu biliyorlardır. Bu sorunun yanıtı sadece Mısır'a özgü de değil. Aynı soru Türkiye'li sosyalistler için de geçerli. Hangi kitleyle ve nasıl? "
Cevap verilmiş: "Sosyalist devrim öncünün ilişki kuracağı kitleyle olacaktır. Bu konunun tartışılacak bir yanı yok."
Melnur diyor ki, "kitle nerde?" Cevap yine şablonla oluyor. "Öncünün ilişki kuracağı kitle." İyi, güzel de, ne zaman kuracak bu ilişkiyi? Pazara çıkan kadın bile akşam olup da hava kararınca evine döner.
"Öncü" ne zaman ve nasıl kuracak olmayan kitleyle ilişkiyi? Melnur'un umutsuzca sorduğu soru bu. Ama cevabı veren bunu farkedemiyor.
Hazır cevaplarından birini verip devam ediyor: "Tartışılacak konu öncünün ilişki kuracağı kitlenin ne olduğudur. Bugün Türkiye'de sosyalist sola yakın kitle nerede, AKP'de mi, kürt hareketi içinde mi, yoksa AKP gericiliğine bayrak açan ayaklanan haziran kitlesi mi? Bence birinci sorunun cevabı burada aranmalıdır. İkinci sorunun cevabı ise bu kitleye diğer kitlelerden de katılım sağlayarak sokağı harekete geçirmek olmalıdır. Bu konunun en somut cevabı bence budur."
Laflara bakar mısınız? "En somut" cevabı vermiş işte. Artık daha da somutunu beklemeyin yani.
Melnur ve ben neden göremedik ki bu basit gerçeği acaba?
"Bir alıntı yapmışsın, yanlış demişsin, doğrusu ne, pazara çıkan kadının her gördüğünü içine alması mı? Bu mu yani! " munzur
Ben öyle bir şey demedim. "kadının her gördüğünü içine alması mı" lafın biraz farklı bir anlama geliyor. Espri mi yapmak istedin acaba? Eğer espriyse kötü bir espri, eğer değilse ve böyle anladıysan, çok kötü bir anlama biçimi.
Şunu diyorum: var olan kitleyi dönüştürmek ve hareketlendirmek zorundasınız. Ona uygun bir dil ve politika üretmekle yükümlüsünüz. Ama siz, kendinize pazardan kavun seçer gibi veya meydanlardan kitle beğenir gibi, "şu kitleyi alalım, bu kitleyi atalım" tarzında lafları kullanabiliyorsunuz.
Her gördüğünü içine almak değil, gördüğünü kavrayıp dönüştürmek...
Sn.Kaçak
Konunun tarafınızdan anlaşıldığını sanmıyorum. Oysa verilen yanıtlar, tam da benim ''sorduğum'' sorunun yanıtı olmuş. Oysa siz yine konuyla ilgili hiç bir şey söylememede ısrar ederek, verilen yanıtlarda yanlış bulma eğilimi içine girmişsiniz.
Bir kere benim ''sorum'' umutsuzluk içeren bir soru değildi. İkincisi, ''soru'' konu bütünlüğünden soyutlanarak ele alınmamalı. Ve üçüncüsü, o soruyla amaç, sorunun cevabını vermekten öte, konu üzerinde bütünlüklü bir çözümlemek yapabilmek. Bu bağlamda verilen yanıtların tamamı da akla yatkın değerlendirmelerdir. Yanıtın bir cümle veya bir kaç paragraf olması da ne konuyu değersizleştirme anlamına gelir ve ne de verilen yanıtın değersiz olduğunu.
Çözüm sosyalizmde, sosyalist devrimde. Mısır için de böyle, Türkiye için de böyle. Çözüm hem öncüyü ve hem de kitleyi gerekli kılıyor. Arkadaşlar bunu söylemişler. Bunun nesi yanlış. Böyle bir değelendirme öncüyü veya sınıfı ( halkı) strateji dışı bırakan her türlü yoruma kapıyı kapatan bir değerlendirme. Evet, ''bunun tartışılacak bir yanı olmaması gerek.'' Ne öncüden yoksun ve ne de emekçi halkı devreye sokmayan stratejiler ML'le ilişkilendirilemez. Neyine karşı çıkıyorsunuz bunun.
Sosyalist sol için en yakın kitlenin Haziran kitlesi olduğu da bir gerçek. Sosyalist solun önceliği elbette bu kitle olacaktır. BUnda yanlış olan ne var? AKP kitlesini mi kendi içine katabilir, ulusal hareket içinde örgütlenmiş kürt halkını mı yoksa Haziran kitlesini mi? Yanıtı açık değil mi?
Sorun ne o zaman?
Tartışmak değil de kendini savunmak istemişsin. Yazılanlara yabancı olduğunu sanıyorum ve hala solun içler acısı hali gibi bir üslubu forumda kullanmaya çalışıyorsun. Kaç defa söyledik fayda etmedi.
Sorun, sizlerin bu tür konuları tartışırken birer sosyalist gibi değil de Sultanahmet'te dolaşan birer turist edasıyla konuşmanızda. Sözlerinizi şeklen alan ve içeriğe dâir herhangi bir bilgisi olmayan biri sizin sözlerinizi pek sıkı marksist ifadeler olarak görebilir. Ama kırk yıllık İstanbul taksicisi, sizin bu konulara turist gözüyle yaklaştığınızı ânında farkeder ve kötü niyetliyse sizi dolaştırıp çok paranızı alabilir.
Sizin sorunuzun umutsuzluk taşımadığını yazmışsınız. Buna katılamam. O hissi uyandırdı bende ve hislerime güvenirim. Sanırım kendinizi sıkmayıp rahat bıraktığınız bir ânınızdı ve samimi bir şekilde hislerinizi, kaygılarınızı dökmek istediniz.
Neden hatayı kendinde aramıyorsun? Yorum yapanlar anladı da sen anlamadıysan ''marksistliğini'' neden sorgulamıyorsun? Yorumlar sende öyle ''his'' uyandırdıysa neden kendine dönüp bakmıyorsun? Sürekli olarak demagojik bir üslupla sola çatmayı amaç haline getirmişsiniz ve aklınızca herkesten akıllı ve bilgili olduğunu göstermeye çalışıyorsun. Şu yazdıkların sadece bir kompleks ürünü. Taksiciymiş, pazara çıkan kadınmış, akıllı ve bilgili görünmeye çalışayım derken içindeki kompleksi yazıya döktüğünün farkında bile değilsin.
Gerçekten şaka gibisiniz