Tamer Korkmaz: Gezi'yi Yalçın Küçük örgütledi
Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz, akla zarar bir iddiada bulundu. Korkmaz, Yalçın Küçük'ün 27 Mayıs'ın yıldönümüyle ilgili verdiği bir röportaja atıfta bulunarak, sadece bir hafta sonra Gezi Kalkışması başladı dedi. Peki bunun Ufuk Uras'la ne ilgisi var?
(İleri - Medya) Yeni Şafak'ın Zaman Gazetesi kökenli yazarı Tamer Korkmaz, bugünkü köşesinde Gladio'nun 'sihirli' formülü! başlıklı bir yazı yazarak, ilginç bir iddiada bulundu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'direnme hakkı' söyleminin darbe çağrısı olduğunu iddia eden yazıda, 31 Mayıs 2013'te Gezi Parkı'nda başlayıp Haziran ayı boyunca bütün Türkiye'ye yayılan Haziran Direnişi hakkında da tuhaf bir iddiada bulundu. Korkmaz şunları yazdı:
27 Mayıs 1960da 22 yaşında iken, Amerikancı Darbenin hemen öncesindeki devasa öğrenci eylemlerine öncülük etmiş olan Yalçın Küçük...
Henüz Silivri cezaevinde iken, Aydınlık-Kitap ekine verdiği röportajda (24 Mayıs 2013) şunları söylemişti:
27 Mayıs 1960, Kemalizmin en yüksek noktasıdır ve bir bayramdır...
Yıllardır, 27 Mayısı yapanlardanım diyorum...
Şartlar elverdiği, olgunlaştığı taktirde 27 Mayıs her zaman yapılır...
Yalçın Küçükün bu sözlerinden sadece bir hafta sonra Gezi Kalkışması başlamıştı...
Peki, yedi ay sonrasında ne olmuştu? 17 ve 25 Aralık 2013 tarihli, Paralel Yapı antetli darbe girişimi!
Yani? Yine, şu Şahane tesadüfler!
'GEZİ'Yİ KİM ÖRGÜTLEDİ?
27 Mayıs'ın yıldönümüyle ilgili verilen bir röportajdan yola çıkıp bunu Gezi Parkı eylemleri ve yedi ay sonra gerçekleşen yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla bağlama becerisini gösteren Korkmaz, o dönem cezaevinde bulunan Yalçın Küçük'e Gezi eylemlerinin örgütleyicisi payesini vermiş oldu.
Ne var ki, bu payenin başka taliplileri de var. 3 Şubat 2014'te şu tweeti attıktan sonra sosyal medyada alay konusu olmuştu:
Ufuk Uras için o dönemde sosyal medyada dolaşıma giren görsellerden biri:
Demokrasi böyle bir şey. ''Söylediğine katılmıyorum ama, söyleyebilme özgürlüğün için canımı bile veririm.'' Evet, uğruna her türlü güzellemeyi yaptığımız demokrasi böyle bir şey!
Dün gece bulunduğum bir yerde insanlar gülüşerek bir program izliyorlardı. HT'de Haktan Akdoğan'ın da katılımcısı olduğu bir programdı ve konusu da UFO'lar idi. Haktan Akdoğan yıllardır aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor. Ama çok daha önemlisi katılımcılardan birinin söyledikleriydi ve etrafta gülüşmelere yol açan da o sözlerdi. Saçmalıyordu kuşkusuz. Zamanda geriye gidilebileceğini, geçmişe hükmedilebilebileceğini, insanın geçmişte yaptığı hataları yapmayarak o hataları geçmişe gidip değiştirerek gelecek ( yani bugün) üzerinde hakimiyet kuracağını söylüyordu. Örnek de veriyordu. '' Mesela geçmişe gidilerek, Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi yendiği bir maç öncesinde Fenerbahçelilere ilaç verilere maç sonucu değiştirilebilirmiş.'' Bu örnekle geçmişe müdahale edilerek bugünkün çok farklı bir ''bugün'' oluşturulabilirmiş!
HT'ye çıkıp bunları söylemek ve milyonlarca insana hitap etmek ve onlar içinde belki yüzlerce insanı etkileyebilmek de demokrasi sayesinde oluyor!
Tıpkı Tamer Korkmaz'ın Yeni Şafak'ta yazdığı gibi!
Bu Yalçın Küçük'ten de amma korkuyorlarmış; başlarına taş düşse Yalçın Küçük'ten bilecekler. Ergenekon'u kuran, PKK'yı yaratan Yalçın Küçük'tü şimdi de Gezi!
Birileri tekrardan Yalçın Küçük'e bir rol vermeye çalışıyor. Böyle abuk subuk iddianın başka nasıl bir amacı olabilirki?
Yalçın Küçük kim Gezi'yi organize etmek kim,.......
Siyasettte koşullara göre stratejik ve taktik değişimler olur. Senin kaypaklığın dediğin şey de bu kapsamda. Yalçın Küçük'ün son zamanlardaki söylemleri tartışılabilir ama devrimciliği, solculuğu ve anti emperyalist oluşu tartışılmaz. Sen ikide bir kaypaklık falan diyorsun ama ideolojik duruşu hiç görmüyorsun. Konuya da hep kürt hareketinin penceresinden bakıyorsun.