Prof. Dr. Yalçın Küçük: Öcalan kumar oynuyor
Zihni Erdem
Prof. Dr. Yalçın Küçük, HDP'nin seçimlere parti olarak girme kararını ve ÖDP'nin tutumunu Aydınlık'a değerlendirdi. Prof. Küçük, şunları söyledi:
''HDP'nin, yani Kürt legal partisinin yüzde 10 barajına rağmen seçime girmesi, birinci aşamada Abdullah Öcalan'ın AKP'ye teslim olmasıdır. Açıkça söyleyelim. Amaç yobaz partinin tek başına anayasayı değiştirecek milletvekili çıkarmasını sağlamaktır. Buradan bir söz almıştır. Bu söz üzerine HDP, sanki AKP'ye tutsak düşmüş gibidir. Bu sözü bilerek söylüyorum. Biliyorsunuz geçmişte de fotoğraflarla, kasetlerle Deniz Baykal AKP'ye tutsak düşmüştü. Baykal, AKP'nin kendisini cumhurbaşkanı yapacağına inanıyordu. Akit gazetesi, ''2007'de Deniz Baykal'a cumhurbaşkanlığı teklif edildi'' diyor. Bunu teklif eden Erdoğan'dır. Erdoğan'ın çok vaatlerde bulunup hiçbir sözünde durmadığını herkes biliyor. Bunu bir daha denemek istiyor.''
SOLUN YOBAZLIĞA TESLİMİ!
''Şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Abdullah Öcalan artık 1960'lı, 70'li, 80'li yılların Öcalan'ı değildir. AKP ile hareket ediyor. Kandil'i bundan ayırıyorum. Bunun bir aşaması budur. İkinci aşaması ise ÖDP bunu yapıyor. Korkut Boratav hocam çok doğru söylüyor. Bu, varsa Türk solunu İslam'a, yobazlığa, AKP'ye teslim etmektir. Öyle görünüyor ki, ÖDP buna oynuyor. Başka oynayanlar da vardır. Korkut hocamızın söylediği gibi buradan kendi gücümüzle, kendi mücadelemizle çıkacağız.
ÖDP bir mücadelesizliği temsil ediyor. Bundan dolayı oraya teslim oluyor. Başka teslim olanlar da vardır. Bunları solun dışına iteriz, bunları solcu kabul etmeyiz. Zaten ÖDP Kürt partisinden milletvekili çıkarttı. Legal Kürt partisi evvela bana ve Doğu Perinçek'e milletvekilliği önerdi. Olmaz, olmaz bu dedik, kabul etmedik.''
CHP DE HDP DE SOL DEĞİL
''Özetleyecek olursak, bu Öcalan'ın kumarıdır. ÖDP'nin kumarıdır. HDP'yi sol sayamayız. CHP'yi sol sayamayız. Genel Başkanı her gün bir başka inanılmaz laf söylüyor. Meclise sosyete imamı çıkartarak, Peygambere ait hadislerle politika yapmak istiyor. Henüz bu aşamaya AKP gelmedi. Dolayısıyla, söylediğimiz noktalar, neresinden alırsanız alın, solun, devrimciliğin yolu, cumhuriyetin içine girdiği bu krizden çıkışın yolu değildir.''
Yalçın hocanın Öcalan ''eski Öcalan'' değil tespitine katılıyorum. Kandil ve Öcalan arasındaki çelişkileri ve farklılığı vurgulamasına da katılıyorum (zaten buna uzun süredir değiniyordu) ancak HDP hakkında ki yorumunu pek gerçekçi bulmuyorum. Kürt Hareketi'nin AKP ile ''nasıl olsa yüzde on barajının altında kalırız sizde bizim vekillik haklarımızı alır hem kendi hem de bizim istediğimiz türden düzenlemeleri yaparsınız'' şeklinde bir anlaşmaya gidecek kadar aklını yitirdiğini düşünmüyorum. Çünkü her zaman söylediğimiz gibi tüm ülkeye faşizm gelirken Kürdistan özgürleşemez. Eğer Öcalan özgürleşebileceğini düşünüyorsa ve Kandil bu saçma düşünceye biat etmişse Kürt ve Türk halklarının önünde daha da karanlıklaşacak bir süreç var demektir...
Barajı aşılamayacağı belliyken parti olarak seçime girmek ister istemez akla bir ''anlaşma'' olup olmadığını getiriyor. Bu konuya Demirtaş tepki gösteriyor ancak, Öcalan'ın böyle bir projeksiyonu olabilir. Bence çok akla aykırı değil. Çözüm sürecinde HDP'nin bir etkisi yok. Sadece postacılık yapıyorlar. Süreci kürt tarafından Öcalan götürüyor. Seçimde HDP parlamentoya girmezse Öcalan ne kaybeder?
Türkiye halklarının çıkış yapabilmesi için, HDP dıışnda bir öneriniz varsa onu konuşalım... HDP ve CHP nin olmadığı bir 'sol' birleşik cephe ya da demokrasi cephesi için alternatifiniz nedir? İşçi Partisi (Vatn Partisi) nin kuyruğuna mı takılak, ona mı destek olmak? Onun baraj sorunu var mı????
Yalçın Küçük kimin sol olduğunu da söyleseymiş güzel olacakmış.
Bence de CHP ya da HDP soldur, ancak burjuva soludur. "Devrimci cephe kuracağız" diyerek (Bülent Kerimoğlu) rantsal dönüşüm projeleri ile kentin içine etmektir burjuva solu. HDP, Kürt devrimci hareketinin baskısı ile böyle işlere girişemiyor, Türk sınıfdaşları gibi saldırgan değil. Ancak hele bir şu devrimci, ortadoks çocukları aradan çıkarsalar, onlar da Barzani abileri gibi har vurup harman savuracaklar.
Peki kim "işçi sınıfının" soludur? Birleşik Metal-İş grevinde "sonuna kadar mücadele" diyen, çadırları kaldırmaya gelen soytarılara direnen, işçileri örgütlemek için gecelere kadar çalışanlar işçi sınıfının soludur. Kim yer alıyorsa, gidip işçiye de sorulabilir kimlerin var olduğu.
Bir sol lafı tutturulmuş. Sol genel laftır. Sosyalist demek değildir, komünist demek değildir. Pek tabii ki CHP de, HDP de soldur. Küçük burjuva solu. Bunlar tutarlı mıdır? Tabii ki değil. Peki Yalçın Küçük, Perinçek v.b.? Bunlar da sözüm ona sol. Peki sosyalist mi? Tabii ki hayır. İşte son geldikleri Vatan Partisi noktası. CHP'nin, sağ partilerin milliyetçi döküntüleri ile birlikte mi "solculuk" yapacakmış Yalçın Küçük efendi? Eğer barajı aşamayacağını bile bile seçimlere girmek AKP'ye yarar sağlamaksa, bunu kendileri de yapacaklar. Hem de CHP'den oy kopararak yapacaklar. HDP ise barajı aşmayı zorluyor. Aşabilir mi? Aşamazlarsa gidecek kendileri bölgesel Meclis kuracaklar. Program bu. Bunu bile göremiyor Yalçın Küçük. Peki Küçük, Perinçek filan ne yapacaklar? Onlar da mı Meclis kuracak? Nerede kuracaklar bu Meclisi? Yalçın Küçük'ün evinde mi?