Çifte soruşturma: Arınça suçu gizleme, Gökçeke zimmetten
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Başbakan Yandımcısı Bülent Arınç ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında soruşturma başlattı.
arinc-gokcekCNN Türkün haberine göre, Arınçın dün Gökçek hakkında Gökçek belediye başkanı olarak o yapının kucağında oturmuştur. Ankarayı parsel parsel satmıştır. Yurt yerleri vermiştir. Zengin işadamlarına hukuksuz imarlar vermiştir demiş, Gökçek de Arınça, Seni dava edeceğim. Hesabını mahkemede verirsin diye yanıt vermişti.
Bunun üzerine bu sabah saatlerinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına her iki isim hakkında suç duyurusu yağdı.
Arınç görevi kötüye kullanma ve suçu gizleme, Gökçek ise zimmet ve görevi kötüye kullanmayla suçlandı.
Ankara Mimarlar Odası, Halkın Kurtuluşu Partisi, CHPli Atilla Kart çok sayıda avukat ve vatandaşın suç duyurularının ardından başsavcılık harekete geçerek iki isim hakkında da soruşturma başlattı.
Savcılık suç unsuruna rastlarsa, kovuşturmaya yönelik olarak Gökçek için İçişleri Bakanlığından izin isteyecek; Arınç içinse fezleke hazırlanıp dokunulmazlığının kaldırılması amacıyla Meclise sevk edilecek.
Kaynak: Diken Haber
AKPnin kötü kokuları yayılıyor
Düzen siyasetinin baş aktörü AKPde Erdoğan ve Arınçın karşılıklı açıklamalarının ardından rant, yağma ve otorite krizi kötü kokuların yayılmasına önayak oluyor.
Dün (23 Mart) Çankaya Köşkünde toplanan Bakanlar Kurulunun ardından açıklamalarda bulunan AKPnin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın, kendisini paralelci olmakla suçlayan ve istifasını isteyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçeke açtığı yaylım ateşiyle AKPdeki yarılma yeni bir boyut kazandı.
Arınç, geçtiğimiz hafta sonu AKPnin daimi şefi Erdoğanın çözüm sürecinde İzleme Heyeti ve Dolmabahçe görüşmesine dair hükümete yönelik eleştirileri ve otorite benim mesajını verdiği açıklamalarının ardından Kaçak Saraya biatını dile getirip fırtınayı dindirme yönünde bir hamle yaparken AKPdeki yarılmayı derinleştirecek başka ifadeler de kullandı.
7 Haziran seçimlerine giderken 13 yıldır belli başlı engellerle (Haziran Direnişi, cemaatle kurduğu koalisyonun çatırdaması vb.) karşılaşsa da durumu idare edebilen dinci-gerici AKPnin yönetimindeki otorite ve rant krizinde Arınçın Gökçeke yönelik açıklamaları gerilimi bambaşka bir mecraya taşıdı.
Yandaş basında panik
Kürt sorununda çözüm sürecinde Erdoğanın Bu süreci ben başlattım. Söz söylemek benim hakkım yönündeki sözlerini onaylayıp Erdoğana ılımlı mesajlar gönderen Arınçın konuşmasında Gökçeke yönelik ifadeleri yandaş medyada panik havası yarattı. AKPde derinleşmesi muhtemel yarılmayı sansürlemeye başlayan yandaş basın Arınçın konuşmasını makaslayarak AKP içi gerilimi örtbas etme yoluna gitti. Yandaş basının bazı organları Arınçın açıklamalarını mecburen görmek zorunda kalırken Arınçın konuşması ilerleyen saatlerde manşetlerden çıkarılarak gözden kaybedildi.
AKP yandaşı kalemlerden Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi ise AKPnin büyüsü bozuluyor tespitinde bulunduğu dünkü yazısının ardından katıldığı bir televizyon programında "Bülent Arınç'ın bunları hak ettiğine inanmıyorum. Arınç partide temiz kalmış isimlerden birisidir" ifadelerini kullandı. Selvinin bu sözleri AKPnin kirli isimlerinin kimler olduğu sorusunu akıllara getirdi.
AKPdeki gerilimin köşe taşları
Diğer yandan, AKPnin her salı yaptığı meclis grup toplantısı ise Davutoğlu için çıkarılan ısmarlama bir Konya programı bahanesiyle iptal edilerek iç krizin kürsüden verilecek mesajlarla daha fazla büyümesi önlenmek istendi.
Erdoğanın cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasının ardından daha güçlü biçimde dile getirdiği başkanlık sisteminin tartışıldığı bir evrede Erdoğanın sağ kolu Binali Yıldırımın 2014 Aralık ortasında Erdoğanın Bakanlar Kurulunu toplayacağını duyuran kişi olmasından bu yana AKPdeki iç gerilimler dışarıya daha çok yansıyor.
Başbakan Davutoğlunun şeffaflık ve şehir rantının kısıtlanması projelerini dile getirmesinin ardından Erdoğan tarafından paylanması, Merkez Bankasının bağımsızlığı ve faiz tartışmaları, Hakan Fidanın MİTten istifa edip AKPden aday olduktan sonra Erdoğanın talimatıyla geri döndürülmesi ve en son çözüm sürecinde İzleme Heyeti nedeniyle çıkan tartışmalar ve 7 Haziran seçimlerinde meclisten koltuk kapma savaşının AKPdeki iç gerilimleri tetiklediği görülüyor.
Kızıl Bayrak
Davutoğlu'ndan 'ilkesel' uyarı: Parsel parsel satışları kamuoyu önünde tartışmayın
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki atışmayı dün yanlış yaptılar şeklinde niteleyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün de bir açıklama yaparak tartışmanın kapandığını söyledi.
Arınçın ardından dün gece saatlerinde de Gökçek ile bir görüşme yaptığını söyleyen Davutoğlu, "ilkesel olarak" şikâyetlerin parti kanalları içerisinde dile getirilmesi halinde değerlendirileceğini savunarak, Gerekirse herkesi saatlerce dinlerim. Ama bir tek şeye tahammül edemeyiz: Parti içi bir zemin içinde tartışılmamış bir konunun kamuoyu içinde tartışılmasıdır dedi. Davutoğlu, benzer açıklamaların tekrarı halinde parti disiplin mekanizmalarının işletileceğini de sözlerine ekledi.
Herkes kendi görevini yapmalıdır, başkasının alanına girmemelidir, çağrısında bulunan Davutoğlu, seçim öncesi spekülasyonları yol açılmaması gerektiğini savundu.
Gökçek, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanın hükümetin çözüm süreci kapsamında adımlarına yönelik eleştirilerine tepkisini basın önünde dillendirmesi üzerine Arınçı Cemaat mensubu olmakla suçlamış ve seni istemiyoruz Bülent Arınç şeklinde bir mesajla görevden alınması çağrısında bulunmuştu. Bunun üzerine Arınç, Gökçeki haysiyetsiz, terbiyesiz ve tetikçi diye niteleyerek Ankarayı parsel parsel Cemaate satmakla itham etmişti.
Tartışmayla ilgili son noktanın konulduğunu iddia eden Davutoğlu, Bu tartışma kapanmıştır. Bundan sonra ortaya çıkabilecek başka tartışmalar için parti disiplin kurulları işletilecek. Biz hiçbir şekilde partimizin yıpratılmasına müsamaha göstermeyiz diye konuştu.
Davutoğlu'nun dünkü uyarısının ardından bir açıklama yapan Arınç ise "Başbakan haklı ama kendimi tutamadım" demişti.
Birgün
Davutoğlu parsel parsel satışların kamuoyu önünde tartışılmasını istememiş. Bu satışlar AKP'nin rant politikası, alan razı, satan razı, halk bunları bilmemeli demiş oluyor. Alan da, satan da, gizleyen de, hem yakınan ve hem de suç duyurusunda bulunmayan da suçlu. AKP dini siyaset ederek, toplumu gericileştirmeye çalışırken dünyalık biriktiriyor. Bir taşla iki kuş.