Bizim Syrizacılar
Alper Birdal
Yunanistanda 25 Ocakta Syrizanın (Radikal Sol Koalisyon) iktidara gelişine bir iç mesele olarak bakan iki ülkeden biriydik. Diğeri İspanya...
İspanyolları anlamak mümkün. Zira orada, Avrupadaki krize bakışı da, çözüm diye önerdikleri de Syrizayla neredeyse aynı olan bir parti var: Podemos. Aralıkta yapılacak seçimlerde iktidar olma ihtimali yüksek. Olursa, Syrizayla aynı akıbeti paylaşması ihtimali ise daha da yüksek.
Nedir o akıbet? Sondan başlayalım. Yerel yönetimlerin kasasındaki paraya, yani halkın parasına el koyup borç ödemek... Seçim öncesinde Troykayla (AB, IMF, Avrupa Merkez Bankası) göbek bağımı keseceğim deyip, seçim sonrasında ilk iş kurtarma anlaşmalarının uzatılmasını müzakereye başlamak... Arada Pire Limanının özelleştirmesini durdurup, Almanyadan II. Dünya Savaşı için tazminat istemek gibi çıkışlar da yaptılar, haksızlık etmeyelim. Ama can alıcı meselelerde yaptıklarıyla al Syrizayı, vur Yeni Demokrasiye dedirtmeyi başardılar.
Kabaca üç ayın bilançosu bu.
Yine üç ay öncesine, bu kez Türkiyeye dönelim. Birileri Bizim Syrizamız HDP diyor, Demirtaş, Tıpkı Syriza ve Podemos gibi biz de iktidara yürüyoruz diye bu söyleneni memnuniyetle karşılıyor, Yunanca tweet atıp Kardeşim Çiprası tebrik ediyordu. Sadece o mu? CHP, esas Syriza benim çıkışı yaparak yükselen dalgadan payına düşeni almaya çalışıyor, Devlet Bahçeli bile Syriza sizin gibi bölücü değil diye HDPye sataşırken Çiprasa göz kırpıyordu. Havuz medyası ise Syrizanın asıl AKPyi örnek aldığı manşetleri atıyordu.
Yani Syrizacılık rekabeti yoğundu o sıralar.
Şimdilerde elini halkın cebinden çıkarmayan, ekonomik krizden dış politikaya kadar hiçbir konuda hiçbir şeyi değiştirmeyen bu Radikal Solun aynı ölçüde rağbet gördüğü söylenemez. Bu nedenle, Syrizacılık bizim burada da unutulur herhalde diye düşünebilirsiniz.
Ama hayır.... Hala bizim Syrizamız edebiyatına devam edenler var. Bizde örnek olarak sunulanın ne yaptığına bakma adeti pek yok nasılsa. Hele de örnek dışarıdan veriliyorsa...
Milliyetin Aslı Aydıntaşbaşını ele alalım. HDP bildirgesinin açıklandığı toplantıdan sonra şunları yazmış: HDP bildirgesi devletin dönüşümünü hedefliyor. O anlamda HDP sadece Türkiyelileşmemiş, gitmiş Türkiyenin Syrizası olmuş.
Aslı Hanım, üç ay önce Türkiyenin Syrizası HDP türküsünü en yüksek perdeden okuyanlardan biri değilmiş gibi, şimdi gittim izledim, galiba Türkiyenin Syrizası oluyorlar diyor. Artık o referans pek sağlam sayılmaz, ama nasılsa Ocak ayında Syriza hummasına tutulanlar, Nisan sonunda Yunanistanda ne olduğuyla ilgilenmiyor. O zaman makamı biraz değiştir, ver gazı gitsin: Galiba oluyorlar.
Farklı bir yerde, ABDnin Ortadoğu politikasına yön veren teşkilatlardan biri olan Washington Instituteun sayfasında ise başka fikir satıyor Aslı Hanım. Bu kez HDP için game changer (oyunun seyrini değiştiren) dediğini okuyoruz. Orada Syrizadan bahsetmemiş, HDPnin AKPyi 270-310 sandalyeye çekebileceğini anlatmış. Oyunun seyri nasıl değişmiş oluyor, onu sormayın.
Demek ki bizim Syrizacılar, Syrizayı dışarıda değil, içeride hatırlıyor. Ne yapsınlar, İspanya şu seçimleri erkene almazsa 7 Hazirana kadar Syrizacılığa devam edecekler mecburen.
aydıntaşbaş ve alptekin, nikah masasına bir ışık şovu eşliğinde geldi. havuz başında bekleyen davetlilerin alkışları arasında yürüyen çiftin mutlulukları gözlerinden okunuyordu. alkışlar arasında nikah masasına gelen aydıntaşbaş ile alptekin'in nikah şahitliğini enerji ve tabii kaynaklar bakanı hilmi güler ile ak parti sakarya milletvekili şaban dişli yaptı. çiftin nikahının kıyılmasıyla birlikte havai fişek gösterileri yapıldı.
Yukarıdaki satırları HDP'ci Aslı Hanım neler yazmış diye bakarken Ekşi Sözlük'te buldum. Vikipedi'deki Biyografisi de şöyle:
İşte böyle Türkiye'deki Amerikancı sistemin Amerikancı yavrularından birisi. Şİmdi de Syriza'cı ve HDP ci kesilmiş. Neden acaba? Böyle mi talimat almış?
Efendim Syriza'yı yakından izliyormuş. Türkiye'de kimsenin Syriza'yı yakından izlediği filan yok. Bırakın Yunanlıları yakından izlemeyi, bu zavallılar ne Yunanistan'ı, ne de YUnanlıları tanıyor. Öyle olsa Tspiras denilen adamın adını Çipras yapmazlar bir kere.
Syriza'nın en belirgin özelliği -beğenelim beğenmeyelim- alternatif ekonomik siyaset önermesi. Yahu Türkiye'de ekonomik siyaseti değiştireceğiz diyen var mı? Kim diyor HDP mi diyor? Yoksa CHP mi? Ciğerden pay kapmaya koşan sokak kedileri gibi Syriza'dan pay kapmaya koşan AKP medyası ve MHP ise komik kaçmaktadır.
Syriza lideri Yunan tarihinde ilk kez papazların karşısına ateist olduğunu vurgulayarak çıktı ve gelenekleri çiğneyerek İncil'e el basmadı. Türkiye'de böyle babayiğit var mı? Kutsal doğum haftaları düzenleyen HDP mi Syriza'cı? Bu arada Demirtaş Tsipras'a özeniyorsa konuşmaya başlamadan önce kravatını çıkarsa daha iyi eder.