Haftanız Kutlu Olsun!



Ortadoğu’da hedeflerine ulaşabilmek için Amerika ile işbirliğini meşru gören örgüt ve partilerin siyasette başarılı olabilmek adına en fazla dinciliğe sarıldıkları tarihi bir olgudur. Geçtiğimiz yıllarda bir ABD projesi olan Ilımlı İslamcılığı benimseyen siyasal kuruluşların bu bölgede ve ülkemizde iktidara taşındığını gördük. Zaten Ortadoğu coğrafyasında dinciliğin, mezhepçiliğin sürekli prim yaptığı tarihsel bir gerçekliktir. Günümüzde bu tarihsel olguyu etnikçilikle besleyen, koşullara göre biri diğerine göre öne çıkan politikaların yükselmeye başladığına tanık olmaktayız. Son zamanlarda, ABD patentli bu dincilik-etnikçilik sentezine yeni bir unsuru daha dâhil etmeye başladılar. Bu yeni unsur liberalleştirilen solculuktur. Yıllardır ülke karşıtlığını, Batı solculuğunu ve kozmopolitizmi devrimcilik olarak sunan-benimseyen kişiler ve çevreler etnikçiliğe kolaylıkla ikna edilmeye yatkındırlar ya da zaten iknadırlar. Peki, bu durumdaki solcular dincilikle de uzlaşabilecekler mi? Gerçi bunların önemli bir kısmının geçtiğimiz yıllarda dinci AKP ile anlaştıklarını görmüştük. Ama bu yeni sentezci kervana son zamanlarda katılanların dinciliği veya ılımlı İslamcılığı hangi argümanları öne sürerek benimseyeceklerine de tanık olacağız. Bu arkadaşlar 7 Haziran seçimlerinde destekleyeceklerini açıkladıkları HDP’nin dinci Kürtlerden oy alabilmek için Nurcuların icat ettiği “Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri düzenlemesini de içlerine sindireceklerinden kuşkumuz yok.

Bilindiği gibi; Kutlu Doğum Haftası adı altında topluma dayatılan İslamcı proje, Nur Cemaati’nin girişimi ile Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1989’da ortaya atıldı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nca desteklenerek sadece Türkiye’de resmiyet kazanması sağlandı. Aralarında eski AKP’ci Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne ve 1970’lerde Milli Eğitim Bakanlığı’nı yönlendiren önemli kişilerden biri olan ve Komando Ayvaz lakabıyla anılan Ayvaz Gökdemir’in de bulunduğu Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Kurulu üyelerinin aldığı bir kararla gündeme getirilen bu İslamcı projeyi Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti kabul etti ve Diyanet İşleri Başkanlığı da destekledi.

İlk yıl sadece Ankara’da ve İlahiyat Fakültesi bulunan yerlerde gerçekleştirilen bu etkinlik, 23 Nisan kutlamalarıyla aynı günlere denk getirildi ve giderek daha da genişletildi. Hafta şeklinde yapılmaya başlanan bu kutlama konferanslar, paneller ve çeşitli dinsel etkinlik şeklinde sürdürülmekte. Son yıllarda söz konusu faaliyetlerin bu kadar kapsamlı hale getirilmesinde başrolü Nur Cemaati ve iktidar partisi AKP oynadı.

ABD’nin Soğuk Savaş sonrasında uygulamaya soktuğu Ilımlı İslam projesine uygun olarak Türkiye’deki dincilerin kurguladığı Kutlu Doğum Haftası’nı bu yıl adeta bir kampanya gibi kutlayan, bu gerici faaliyete destek olan bir parti daha ortaya çıktı. Laikleri görünce laik, solcularla karşılaşınca solcu olan bu parti, bir kısım sol liberalin-yetmez ama evetçi’nin, “barajı aşsın da AKP’yi geriletsin” diyen sosyalistin ve bir kısım Alevinin de destek verdiği HDP’dir.

Bu etkinliklerin bazı yerlerde Demokratik İslam Kongresi (DİK)tarafından kutlandığı belirtilse de bu kuruluşun HDP’den ayrısının-gayrısının olmadığını herkes bilir.

Aşağıda Kutlu Doğum Haftası etkinlikleriyle ilgili Özgür Gündem’de 22 Nisan 2015’te yer alan haberleri sunuyoruz. HDP’yi destekleyen Solcularımız kırk–elli yıllık devrimci geçmişlerini kimlerin hizmetine sunduklarını, kimlerin vesayeti altına girdiklerini bir kez daha düşünürler belki!

Haberlerden sadece birkaçında   yer alan resimlere bile   bakınca HDP’nin asıl gücünün solcular ve Aleviler olmadığını göremeyecek kadar gözünü karartanlar onlarla karışıp-barışabilirler. Ne diyelim, Haftanız kutlu olsun!

*** ***



Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri sürüyor

Hz. Muhammed’in doğumu dolayısıyla kutlanan Kutlu Doğum Haftası kapsamında Mersin, Antalya, Batman ve İstanbul’da kitlesel etkinlikler gerçekleştirildi.

MERSİN

Demokratik İslam Kongresi (DİK) tarafından çeşitli illerde kutlanan Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde Mersin’in Akdeniz ilçesi Güneş Mahallesinde Mersin Din Âlimleri Derneği (MEDİADER) öncülüğünde kutlama gerçekleştirildi. Etkinliğe HDP, YAKAY-DER, TUHAD-FED yöneticileri, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Turgay, HDP milletvekili adayları, Akdeniz Belediyesi eşbaşkanları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DİK şura üyesi ve İslami Hakikatleri Araştırma Derneği Başkanı Ayetullah Kanhan, Hz. Muhammed’in hayatını anlatarak, “Demokratik İslam Kongresi’nin tek amacı, bundan sonra Ortadoğu halkları için de yer alan Alevilerden, Ezidi, bu yıl soykırım yılı olan Ermeni kardeşlerimiz ve tüm halkların Medine Vesikası içinde evrensel insanlık anlayışıyla taçlandırabilmektir” dedi.

Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Turgay ise İslamiyet’in barış dini olduğunu ve bu barışın sadece Müslümanları değil tüm insanlığı kapsadığını aktardı. Turgay, İslam Devleti olduğunu iddia edenlerin aslında iktidar mücadelesi verdiğini ve İslamiyet’i kendi iktidar mücadelelerine alet ettiğini belirterek, DAİŞ tarafından sürekli bombalanan ibadethanelere dikkat çekti. DAİŞ çetelerinin yaptıklarının Müslümanlıkla alakasının olmadığını, bu savaşların egemenlik savaşı olduğunun altını çizen Turgay, “Türkiye’de de devletin diliyle konuşulduğunda Müslüman olunuyor, fakat ‘Siz yanlış yapıyorsunuz’ dedik mi ‘teröristsiniz’ diyorlar” dedi.

Konuşmaların ardından Kuranı Kerim okunduktan sonra Mersin Din Âlimleri Derneği binasının açılışı yapıldı.

ANTALYA

Antalya’da ise HDP Kepez İlçe Örgütü öncülüğünde Şafak Mahallesi’ndeki Salı Pazarı alanında Kutlu Doğum etkinliği gerçekleştirildi. Kuran okunmasının ardından söz alan din alimi Mehmet Emin Toprak, “Zulüm edenlerle arkadaş olan, yoldaş olan, destek olup onları güçlendirenler de zulme ortak olmuş oluyorlar” dedi. İslam âlemine seslenen Toprak, devlet zulmüne karşı mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “zalim” olduğunu belirten Toprak, “Bu zulme karşı çıkabilmek için güçlenmeliyiz. Bu barbarlara karşı seçimlerde oy kullanacaksınız oyunuzu kendinize verin. Peygamber efendimiz demiş ki ‘O kimse ki kendi halkıyla kavmiyle birlikte olmasa kıyamet günü benden şefaat dilenmesin’ demiştir. Doğru yol mazlum insanların yanında onların safından olmakla sağlanır” diye konuştu.

BATMAN

Batman’da Demokratik İslam Kongresi (DİK) ve bileşenleri öncülüğünde Hz. Muhammed’in doğum günü vesilesiyle organize edilen Kutlu Doğum Haftası etkinliği binlerce yurttaşın katılımıyla Newroz Alanı’nda kutlandı. Kutlamaya HDP Batman milletvekili adayları Saadet Becerikli, Ayşe Acar Başaran ve Hasan Yağız ile HDP Erzurum Milletvekili adayı Seher Akçınar, Diyarbakır Milletvekili Adayı Diyarbakır eski müftüsü Nimetullah Erdoğmuş, HDP ve DBP yöneticileri, Batman Barış Anneleri Meclisi üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda din alimi katıldı. Yurttaşlar, kurulan iki noktadan üzerleri arandıktan sonra alana geçerken, başlarına “Ya Resulullah” ve “Muhammed” yazılı bandajlar bağladı. Etkinlik için hazırlanan platforma, “Hz. Muhammed (SAV) Mekke’de direniş, Medine’de adalet, Hudeybiye’de barıştır” yazılı pankart asılırken, kadınların sarı, kırmızı, yeşil renklerde yazmalar bağlaması dikkat çekti. Ailelerin çocukları ile katıldığı kutlamada seyyar satıcılar da Newroz kutlamalarında olduğu gibi alan girişlerindeki yerlerini aldı.

Saygı duruşu ile başlayan etkinlik, okunan beyt ve kaside dinletisi ile devam etti. Etkinlikte konuşan DİK üyesi Mele Ekrem Baran, İslam’da paylaşım ve insan haklarının tanındığını belirterek, “Hz. Muhammed’den önce Ortadoğu’da kadın ve insan hakları yoktu. Ama Hz. Muhammed ile bunlar da başladı. Bu yüzden Hz. Muhammed ve arkadaşları sonuna kadar haksızlık ve eşitsizliğe karşı mücadele ettiler ve başardılar. Medine Antlaşması’nda da insan hakları, hayvan ve doğanın savunması önemle vurgulanıyor. Ancak şimdi İslam adı altında yaşamlarını sürdüklerini söyleyen kimi kesimler İslam’a göre yaşamıyor ve şartlarını yerine getirmiyor” dedi.



‘En gerçek İslam’ı Kürtler yaşıyor’
HDP Erzurum Milletvekili adayı Seher Akçınar Bayar da Kürt halkının tarihten günümüze kadar peygamberlerin izinde yürüdüğünü söyledi. Kobanê ve Şengal’e İslam adı altında yapılan saldırılara dikkat çeken Bayar, katliamların İslam’la bağdaşmadığını altını çizdi. Bayar, “Kürt halkının inancında katliam ve değerleri yok etme gibi bir inanç yok. Biz sonuna kadar hak mücadelemizi sürdüreceğiz ve zalimlerde de hesap soracağız” diye konuştu.

‘İslam’ı çarpıtmaya çalışanlara karşı mücadele edeceğiz’

Nimetullah Erdoğmuş ise Hz. Muhammed’in yeryüzüne gelişi ve İslam dini ile dünyadaki karanlık döneme barış, kardeşlik ve paylaşımın öğretildiğini kaydetti. Erdoğmuş, İslam’ı çarpıtmaya ve kendi anlayışları doğrultusunda yaşamaya çalışanlara karşı gerçek İslam’ı savunarak mücadele edeceklerini ve kardeşliği, paylaşımı ve ortak yaşamı yaşamsallaştırma ile karşılık vereceklerini dile getirdi.

Etkinlik, okunan mevlit ve dağıtılan ikram ile son buldu.

İSTANBUL

Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Bağcılar Meydanı’nda Demokratik İslam Kongresi (DİK), Azadi Hareketi, İstanbul Din Alimleri Derneği ve Doğu ve Güneydoğu Dernekler Federasyonu tarafından kitlesel kutlama düzenlendi. Etkinliğe HDP Diyarbakır Milletvekili adayı Altan Tan, HDP Van Milletvekili adayı Adem Özcaner, DİAY-DER, din âlimleri ve yüzlerce yurttaş katıldı. “Mekke’de direniş, Medine’de adalet, Hudeybiye’de barış”, “Rojbûna te pîroz be ya Muhammed (s.a.v)” yazılı pankartların açıldığı etkinlikte Kuran dinletisi, kaside ve mevlit okutuldu.



Halklara birlik çağrısı

Etkinlikte konuşan Altan Tan, peygamberin alemlere rahmet olarak gönderildiğini, rahmetin de barış, adalet, affetmek ve mazluma yardım etmek anlamına geldiğini anımsatarak bütün İslam coğrafyasında kan ve zulmün olduğunu söyledi. “Afganistan’da, Kürdistan’da, Şengal’de, Rojava’da, Gazze’de, Yemen’de Müslüman’ın kanı akıyor” diyen Tan, “Âlemlere rahmet olarak gelen bir dinin ve peygamberin ümmeti olarak neden bu haldeyiz işte en fazla kafa yormamamız gereken budur. Ölen de öldüren de ‘Allahu Ekber’ diyor. Böyle bir durum sürdürülemez. Birbirlerini yüzlerce yıl öldüren Avrupalılar bile bugün kendi aralarında bir Avrupa Birliği kurdular, savaşları bitirdiler, hudutları kaldırdılar, ortak bir parlamento kurdular ve yeni bir barış dünyası kurdular. Peki biz Müslümanlar bunu niye yapmayalım” dedi.

‘Dinimizi de kimliğimizi de bırakmayız’

Kürt halkının Ortadoğu’da Müslümanlığı seçen ilk halklardan biri olduğunu belirten Tan, “Bin 400 sene İslam bizim iliklerimize, kanımıza kadar işledi. Kürtlerin kültüründe İslam kültürü ve birliği var. Bizim bugün yapmamız gereken Kemalistler gibi Kürtleri dininden ayırmak değil kürdün tarihi ve kültürü üzerine yeni bir gelecek inşa etmektir. Kemalistler, ‘Müslümanlığınızdan vazgeçin’ dedi, vazgeçtiniz mi? ‘Kürtlüğünüzden vazgeçin’ dedi vazgeçtiniz mi? Biz dinimizi de kimliğimizi de bırakmayız, bırakmayız, bırakmayız” diyerek, birlik çağrısı yaptı.

***       ***

Değerli Anafikir Okurları, yukarıdaki konuşmaları yapanların ortak olacağı bir hükümetin kimlerin iktidarı olacağına karar vermek çok zor olmasa gerek.

Eyy HDP’yi destekleyen Solcular, bu “İslam âlimleri” ve“Mele”lerle hangi çağın demokrasisini kuracaksınız? Bırakın Sosyalizmi Cumhuriyetten sonra kazanılan temel hakların yerine bile “Medine Vesikası”nı ikame etmeye çalışanlarla sizin ne işiniz var?

Eyy HDP’ye destek veren Aleviler, “En gerçek İslam’ı yaşayan Kürtler”le hangi laikliği yaşayacaksınız?

Eyy Kadınlar, yukarıdaki zihniyeti taşıyanlar mı sizin haklarınızı koruyacak, bu anlayışa sahip olanların Medeni Hakları yok etmeyeceklerini kim iddia edebilir?

Bu Kürt-İslamcı zihniyetle demokrasi kurulabileceğine, özgürlük ve eşitliğin sağlanabileceğine inan varsa onlara hayırlı yolculuklar dileriz!

Editör

Eyy HDP’yi destekleyen Solcular, bu “İslam âlimleri” ve“Mele”lerle hangi çağın demokrasisini kuracaksınız? Bırakın Sosyalizmi Cumhuriyetten sonra kazanılan temel hakların yerine bile “Medine Vesikası”nı ikame etmeye çalışanlarla sizin ne işiniz var?

Eyy HDP’ye destek veren Aleviler, “En gerçek İslam’ı yaşayan Kürtler”le hangi laikliği yaşayacaksınız?

Eyy Kadınlar, yukarıdaki zihniyeti taşıyanlar mı sizin haklarınızı koruyacak, bu anlayışa sahip olanların Medeni Hakları yok etmeyeceklerini kim iddia edebilir?

Bu Kürt-İslamcı zihniyetle demokrasi kurulabileceğine, özgürlük ve eşitliğin sağlanabileceğine inan varsa onlara hayırlı yolculuklar dileriz!

Kürt hareketi HDP ile Türkiyelileşmeye mi çalışıyor AKP'lileşmeye mi? Anlaşılan Türkiye'ye yeni bir proje dayatılmaya çalışılıyor.. AKP tek başına iktidar olamayacaksa HDP ile birlikte İslam Kardeşliği formülasyonu ile yeni bir ''ılımlı islam'' projesi gerçekleştirilebilir. Böylece AKP de ''geriletilmiş'' olur! Ne güzel senaryo! ''Al özerkliği ver başkanlığı''! Olmazsa, özerklik yerine yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adı altında başka bir proje de devreye sokulabilir! Amaç kürtlere özgürlük, özerklik hakkı adı altında Türkiye'nin gericileşmesi ve bçlünmesi projesini hayata geçirmek değil mi?

Yanarım yanarım, bu oyuna gelen sözde solculara yanarım! Demokratik İslam Konferansları ile Türkiye'nin gericileştirilme çabalarının demokratikleşme olarak yutturulmasına ses çıkarmayanların Türk halkına nasıl da ihanet ettiklerini tarih yazacaktır. AKP ile birlikte daha da hızlanan ve bölgenin emperyalizm tarafından kuşatılmışlığı önce AKP şimdi HDP tarafından hayata geçirilmek istenmektedir. Bunu görememek siyaset fakiri olmaktır. Gericiler, liberallerin işi zaten bu. Onlar misyonları neyse onu yerine getiriyorlar, ya kendilerini solcu olarak görenlerdeki bu HDP aşkı nereden ileri geliyor! Türkiye'nin aydınlanma ve laiklikten uzaklaşıp, gericilikle kuşatılmışlığının desteklenmesi solun hangi kitabında yazıyor?