Allah Allah, Sol'a "dost" olmak için yalanmı söylemek gerekli, atıp tutmakmı gerekli, gerçekleri inkar etmekmi gerekli,......? Neden bu kadar dokunuyor sana? Söylediklerimin neresi yanlış onu göster. Baktınki cevabın yok, hemen "sol düşmanı" ilan edip güya eleştirmiş oluyorsun. Eksiğini göremeyen ancak senin gibi şuna buna kulp takar, sol karşıtı ilan eder,...... Oysa çıplak gerçekler ortada, istediğin kadar inkar et ortada. Halk inanmıyor ve güvenmiyorki senin gibilere ben inanayım.
Ciddiya almadığın içinmi hemen atlıyorsun yazdığıma?

solun oyları bu kadar düşük de neden bizimle beraber ol diye ÖDP'yi tehdit etmiştiniz? Soldan çok daha fazla oy alan partiler de var. Hiç düşündün mü Demek ki sadece biz kendimizi nimetten saymıyoruz, senin partin de bizi bir nimetten sayıyor

Ö

Hala boş konuşuyorsun. ÖDP neden tehdit edilsinki? Saçmalıyorsun. Diğer taraftan yıllardır ÖDP'nin oyları ortada, neresi çok? Bindelerle konuşuluyor oy oranı. Diğerleri desen gene aynı. Bak senin Perinçek bile o kadar sağ desteğe rağmen binde 3,5 oy aldı, siz onun yanında neredeyse sıfır sayılırsınız.
Türkiye'de sol oy potansiyeli var ama bu oyları sizin gibi işine gelince biz seçimleri sırf propaganda için kullanıyoruz deyipte sorumluluktan kaçan partiler almıyor ve alamazda. Sen önce neden bu potansiyele sahip olamadığını sorgula.   Halk için sorumluluk alan bir parti için tabiiki her oy önemlidir, ama senin partinin böyle bir   amacı yokki. Memnunmusun bari seni ve benzerlerini diğerlerinin nimetten saydıklarına? Ya bir sorumluluk alın, yerel bazda beldelerden başlayın, belediyeleri yönetin, halka hizmet edin, sonra keskin laflar edin. Zaten başarı ve sorumluluk istiyorsanız küçükten başlayacaksın, hizmet sunacaksın,.... Yok öyle bedavacılık, kaos olsun, halk ayaklansın sende bundan kendine pay çıkar ve önderlik et. Çok beklersin. O geçmişlerde kaldı, her dönem için geçerli değil, yok öyle sihirli bir deynek, hayal kurmayı bırakında realiteye dönün ve ağzınızdan bırakmadığınız halka biraz olsun hizmet etmek için uğraşın.

Türkiye'nin koşullarında oy sayısı bir partinin büyüklüğünü veya gücünü göstermez. Sol bir ülkede hem vicdandır ve hem de siyasi derinliktir. Sosyalistlerin toplumdan oy alamamasının pek çok nedeni var, tarihten gelen nedenleri var, yaşanmışlıklarla ilgili nedenleri var, var oğlu var. Bu yüzden sosyalistlere yönelmesi gereken oylar düzen partilerine gidsiyor. Bizler de çoğu zaman seçimlerde böyle davranıyoruz. İstemeye istemeye buna mecbur bırakılıyoruz. Her seçimden sonra pişmanlık yaşayarak. HTKP'nin parçalanacağını söyledin, parçalanmasa ne olur ki, senin partin parçalanmıyor da ne oluyor? Sosyalizmi ne kadar savunduğun, sosyalizmi hiç terketmemişlik ve sınıfsal mücadeleyi politikaya ne kadar aktararak halkı ne kadar etkileyebildiğin önemli.

Konu yine provokasyonla dönüp dolaşıp oy meselesine gelmiş. Oysa Çulhaoğlu'nun yazısını tartışmak gerek.

Ben, Çulhaoğlu'nun hangi liberalizmden söz ettiğini anlamadım. Nerede var liberalizm? Türkiye'de mi, yoksa dünyada mı? Ekonomide liberalizm filan yok. Liberalizm çoktan tarihin derinliklerinde kalmıştır. Türkiye'de de yok, dünyada da yok. Peki siyaseten? Sosyo-ekonomik alt yapısı olmayan bir siyaset de olmaz. Yani liberal siyaset filan da yok. Yalnızca kendilerini liberal sanan veya öyle yutturan bir takım enteller var.

Kemalizm tartışmalarına ve devletçi ekonomiye gelince, sermaye birikimi olmayan bir toplumda 1930'ların büyük ekonomik krizini de aşmak için geçmiş yüzyılda uygulanmış ekonomik yöntemlerin günümüzde de artık geçerliliği kalmamıştır. Kalkıp bunu tartışmak da abestir. Zaten günümüzde Türkiye'de Kemalizmin mirasçısı olan kesimler bile devletçiliği savunmuyor artık.

Peki Çulhaoğlu neden kalkıp zamanın gerisinde kalmış konuları açıyor? Eğer solcuysan bütünleşmiş olan dünya kapitaline ve onun dayattığı globalizme karşı mücadele edeceksin ve emekçi halkı sisteme karşı eylemlerde örgütleyeceksin. Boş tartışmalarla zaman yitirmenin alemi yoktur.